"Para karşılığı kendi "yaratıcı" reklamınızı yaptırabileceğiniz pr ajansı 140journos'un Yerlikaya siparişi son videosu gerçekten inanılmaz... Fincancı'nın hedef gösterilmesini ve işkencenin meşrulaştırılmasını kabul etmiyoruz. Fincancı'nın yanındayız."
140journos’un, Adnan Oktar ve örgütüyle ilgili hazırladığı belgeselinin ikinci bölümünde Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’yı hedef göstermesine tepki yağdı.
140journos’un ‘Adnan’ belgeselinde Şebnem Korur Fincancı’ya sahte işkence raporu hazırlattırıldığı ve soruşturmanın bu raporla ‘çöpe gittiği’ iddiası sonrası sosyal medyada linç kampanyası başlatıldı.
TTB Başkanı Fincancı’nın hedef gösterilmesine pek çok tepki geldi.
Kısa Dalga tarafından derlenen tepkilerden bazıları şöyle:
İnsan Hakları Derneği: “İşkence İnsanlığa Karşı İşlenen Bir Suçtur. İnsan hakları savunucuları, işkence görenin kimliğine bakarak tutum belirleyemez. Şebnem Korur Fincancı’nın bilimsel referanslarla yaptığı tespit üzerinden hedef gösterilmesini ve işkencenin meşrulaştırılmasını kabul etmiyoruz. Şebnem Korur Fincancı’nın yanındayız.”
Dr. Emre Tansu Keten: “Para karşılığı kendi “yaratıcı” reklamınızı yaptırabileceğiniz pr ajansı 140journos’un yerlikaya siparişi son videosu gerçekten inanılmaz. Deriniyle islamcısıyla devletin sağ kadrolarının elinde büyüyen bir örgütün bütün suçlarını bir adli tıp uzmanının üzerine yıkıyorlar resmen.
Gökçer Tahincioğlu: “Adnan Oktar suça bulaşmış ve raporlarla mı kurtulmuş… Son 30 yılda defalarca bugünkü suçlamalarla tutuklanmış, her defasında tahliye olduktan sonra sayfa sayfa kahramanlaştırılmış, kanal bile kurabilmiş Oktar’ı siyasi bağlantıları değil solcu bir hoca kurtarmış öyle mi?”
Türkiye İnsan Hakları Vakfı: “İşkence ve diğer kötü muamelenin önlenmesi konusundaki öncü çalışmaları BM nezdinde kabul görmüş Adli Tıp uzmanı ve TİHV Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya yönelik karalama girişimleri hiç bir şekilde kabul edilemez.”
Ayşe Hür: “Şebnem Korur Fincancı’yı karalama kampanyası çok aşağılık. Adnan Hocacılar yıllarca devletin serasında palazlandı, etkinleşti, meçhul bir nedenle yargı konusu oldu. Bu karanlık süreci muhalif bir entelektüelin bir raporu ile açıklamak ancak dangalakların veya kötü niyetlilerin işidir!”
Can Dündar: Belgeseli izledim. Bir suç örgütünü deşifre ederken işkenceye karşı verilen mücadeleyi ve mücadele verenleri hedef almak, çocukları koruyalım derken işkenceyi aklamak sonucunu doğurabilir. İşkence, kime karşı ve ne amaçla yapılırsa yapılsın suçtur.
Ayşen Şahin: “Gerçek insan hakları savunması öznenin kim olduğu ve neyi temsil ettiğiyle ilgilenmez. Meslek etiği gibi, yasaların buyurması gerektiği gibi, objektif ve tarafsız olmalıdır. Hak savunucularını popülizme kurban ederseniz hakkınızı savunacak kimse kalmaz. Şebnem Hoca’yı harcatmayız”