İYİ Parti lideri Meral Akşener'in, partisine karşı "psikolojik harp uygulandığını" belirterek, "Ama karşılarında rahmetli Teoman Koman’ın talebesi var" demesi gündem oldu. Akşener'in bu çıkışından sonra 2013'te ölen Koman merak edilmeye başlandı.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in “Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde fuhşun ötesi… Öksüz kızları çalıştırıyorlar” açıklamaları kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Akşener’in o pis müdürlerinin isimlerini vermemesi eleştiri konusu olurken, “Bunlara karşı olduğumuz için bunlara göz yummadığımız için İYİ Parti’ye psikolojik harp uyguluyorlar. Ama karşılarında rahmetli Teoman Koman’ın talebesi var” ifadesi de dikkat çekti. Akşener’in açıklamasının ardından “Teoman Koman kimdir” sorusu Google Türkiye’de en çok arananlar arasına girdi.
2013 yılında ölen Teoman Koman, 1986-88 arasında MGK Genel Sekreter yardımcılığı, 1988-1992 yılları arasında korgeneral rütbesiyle MİT Müsteşarlığı yaptı. 1997’de 28 Şubat döneminde Jandarma Komutanlığı sırasında İçişleri Bakanı olan Akşener ile birlikte çalıştı. Koman, Akşener’in Batı Çalışma Grubu ile ilgili açıklamalarına “cahilce sözler” cevabını vermiş, 2012’de 28 Şubat soruşturmasında tutuklanarak 1 yıl hapis yatmıştı.
TEOMAN KOMAN KİMDİR?
Serbestiyet’in derlediği bilgilere göre; 1986-1988 arasında MGK Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürüten Toeman Koman, daha sonra korgeneral rütbesiyle MİT’in başına geçti. Koman, 1988’den 1992’ye kadar 4 yıl süresince MİT Müsteşarı olarak görev yaptı. Ardından önce 3. Ordu Komutanlığı, 1995-1997 yılları arasında da Jandarma Genel Komutanlığı yaptı. 28 Şubat 1997’deki MGK toplantısına katıldı.
Koman’ın MİT, 3. Ordu, Jandarma komutanlıkları sırasında Türkiye’de faili meçhul cinayetler, Sivas olayları, Susurluk skandalı gibi olaylar yaşandı.
28 ŞUBAT’TA JANDARMA GENEL KOMUTANI’YDI
28 Şubat’ın Jandarma Genel Komutanı olan ve 2012’de 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanan Teoman Koman, 3 Eylül 2013’te sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmiş, 14 Aralık 2013’te ise tedavi gördüğü GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti.
Koman’ın Jandarma Genel Komutanı olduğu dönemde; o sırada Doğru Yol Partisi’nden milletvekili olan Meral Akşener de Mehmet Ağar’ın istifası üzerine Refah-Yol koalisyonunun İçişleri Bakanı olarak görev yapmıştı.
BATI ÇALIŞMA GRUBU POLEMİĞİNDE AKŞENER’LE KARŞI KARŞIYA GELDİLER
Akşener ve Koman, o dönemde karşı karşıya geldikleri Batı Çalışma Grubu polemiğiyle gündeme gelmişti.
Akşener, Temmuz 1997’de, yaklaşık 4 ay önceki 28 Şubat kararlarının uygulanmasını denetlemek için kurulduğu tartışılan Batı Çalışma Grubu’nun varlığını hükümet olarak ‘ilk kez polis istihbarat örgütünün raporuyla’ öğrendiklerini açıklamıştı.
AKŞENER’İ YALANLAMIŞTI: “MGK’DA KONUŞULDU, CAHİLCE SÖZLER…’
Koman ise Akşener’in açıklamasını yalanlayarak Batı Çalışma Grubu’nun Milli Güvenlik Kurulu toplantısında konuşulduğunu iddia etmişti. Koman şunları söylemişti:
“Doğru değil. Batı Çalışma Grubu daha önce MGK’da konuşuldu. MGK’da konuşulanların açıklanması, ancak MGK kararıyla mümkün. Keşke o görüşmeler açıklansa da, kimlerin orada başlangıçta neler söyledikleri, daha sonra da aynı kişilerin ne söyledikleri karşılaştırılsa. Kaldı ki, Batı Çalışma Grubu’nun varlığını sağır sultan bile duydu.
“Polis istihbaratının istihbarat görevi yok. Devlet adına istihbarat görevi MİT’e aittir. Polis istihbaratı zabıta olayları ve suçluların yakalanmasına dönüktür. Devlet adına istihbarat değildir. Ferdi suçlara yöneliktir. Elde ettiği bilgileri de, kendi operasyon birimlerine aktarır. Ayrıca, demokrasilerde bütün istihbarat kuruluşlarının devlet kurumları içinde istihbarat yapmaları kanun dışıdır. Böyle bir uygulama ancak polis devletinde olur, demokrasilerde değil. Polisin, devlet içinde istihbarat yapması, darbe kadar kanun dışıdır. Bütün bunlar birbiriyle karıştırılıyor, cahilce sözler işte. Kaldı ki, devlet istihbaratı sadece haber alır, faillerin yakalanması için başka ünitelere bildirir.
“Polis böyle bir istihbarat elde ettiyse, bunu MİT’e haber vermesi gerek. Vermemiş. Sayın Akşener, polis istihbaratının Silahlı Kuvvetler’e yönelik olmadığını söylüyor. Yani, darbe yapılacak ama, bunu TSK’nın kendisi değil, TSK içinde bir gurup yapacak. O zaman, bu bilginin Genelkurmay’a verilmesi gerekirdi. O da verilmemiş.”
HİZBULLAH İÇİN “DİNİ İNANÇLARI KUVVETLİ VATANDAŞLAR” DEMİŞTİ
Teoman Koman’ın ismi, Arif Doğan’la birlikte Doğu ve Güneydoğu’da yüzlerce faili meçhul cinayet ve köy yakma ile gündeme gelen Jandarma İstihbarat Teşkilatı’nın (JİTEM) kurucuları arasında da geçmişti.
Teoman Koman, domuz bağıyla öldürme gibi yöntemlerle kamuoyunda tartışılan Hizbullah için de “PKK’nın baskınlarına karşı kendini koruyan, dini inançları kuvvetli vatandaşlar” demişti.
Koman, bir dönem de iş insanı Cavit Çağlar’ın hortumlanan Interbank’ının Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmıştı.