Merkez bankalarının enflasyona karşı faiz silahını çekmesi finans devlerini zorluyor. Piyasalar "İsviçre bankalarında neler oluyor?" sorusuna cevap arıyor.
Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası’nın (Fed) yönetim kurulu, 3 Ekim Pazartesi günü acilen toplantı kararı almıştı.
1-2 Kasım 2022 tarihleri olarak belirlenen toplantı kararına mukabil Fed’in alelacele toplanması piyasaları dalgalandırdı. Toplantının akabinde herhangi bir açıklama yapılmaması gözleri yeniden bankalara çevirdi.
Yatırımcılar bu defa İsviçre’nin finans devi Credit Suisse (CS) gibi kredi temerrüt takası (CDS) rekor kıran Birleşik İsviçre Bankası’nı (UBS) konuşuyor. UBS’in “iflas kaskosu” diye bilinen 5 yıllık CDS’i 120 puanın üzerine çıktı.
İsviçre Merkez Bankası’nın (SNB) CS ile UBS’i birleştirme yolu ile kurtarma planları yaptığı iddia edildi.
RİSK PRİMİ ARTTIKÇA ENDİŞE DE ARTIYOR
CDS puanının 2013 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıkması “hisse fiyatı düşmeye devam edecek” şeklinde yorumlandı.
Credit Suisse’in CDS puanı ise 335 baz puana yükseldi. New York Borsası’nda işlem gören Credit Suisse hisse fiyatı son bir yılda yüzde 60 değer kaybederek 3,2 dolara kadar geriledi.
Şu ana kadar her ekonomik krizde “güvenli liman” olarak görülen İsviçre’nin iki bankası bu defa risk faktörü olarak görülüyor. UBS ve CS hakkında malî yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceğine dair tartışmaları devam ederken, piyasalarda “Merkez bankaları faiz artışında geri adım atacak mı?” sorusuna cevap aranıyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Hem Birleşmiş Milletler hem de Uluslararası Para Fonu cenahından “Fed faizi artırırken dünya ekonomisine etkilerini hesaba katmalı.” mesajı gelmesi manidar bulundu.
İsviçreli bankanın yanı sıra Almanya’nın finans devi Deutschebank da piyasalardaki endişeyi artırdı. Deutschebank’ın hisse fiyatı da yüzde 40’tan fazla düştü.