AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, çözüm sürecini eski Selahattin Demirtaş ve Kandil'in bitirdiğini savunarak "Öcalan daha samimiydi" dedi.
Geçtiğimiz 14 Mayıs’ta AKP’den Diyarbakır Milletvekili seçilerek beş yıllık aradan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) dönen Galip Ensarioğlu, çözüm süreci, yeni bir süreç, Selahattin Demirtaş ve Abdullah Öcalan’a ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Gazete Duvar’dan Can Bursalı’nın sorularını yanıtlayan Ensarioğlu, çözüm sürecinde en büyük hatalarının PKK’yı muhatap almaları olduğunu söyledi. Ensarioğlu’na göre, olası yeni bir sürecin bittiği yerden başlaması mümkün değil. Önceki süreçte PKK lideri Abdullah Öcalan’ı “samimi” bulduğunu söyleyen Ensarioğlu, “Süreci Kandil yönetimi ve Selahattin Demirtaş bitirdi” ifadesini kullandı.
Bursalı’nın yönelttiği sorular ve Ensarioğlu’nun bunlara verdiği yanıtların bir kısmı şöyle:
‘DEMİRTAŞ KANDİL’LE DOĞRU ORANTILI İLERLİYORDU, ÖCALAN’LA DEĞİL’
Selahattin Demirtaş’ın bazı söylemleri PKK ve HDP’yle ayrışıyordu…
Buna katılmıyorum. Demirtaş geçmişte Kandil ile doğru orantılı ilerliyordu. Abdullah Öcalan’la değil.
Öcalan ile Kandil arasında bir fark var olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Var elbette. Bu fark Çözüm Süreci’nde çok bariz bir şekilde ortaya çıktı. Öcalan daha samimiydi.
Çözüm Süreci’ni bitiren kimdi, Kandil’deki örgüt yöneticileri miydi?
Kandil’in ve Selahattin Demirtaş’ın sürecin bitmesinde günahı var. Kandil’e isteyerek veya istemeyerek boyun eğdi. Öcalan’ı ve Çözüm Süreci’ni boşa çıkarmada irade ortaya koyamadı.
‘ÖCALAN ‘SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ’I DESTEKLEMİYORDU’
7 Haziran seçimlerinden önce “Seni başkan yaptırmayacağız” çıkışı sürecin bitmesine mi neden oldu?
“Seni başkan yaptırmayacağız” lafının arkasında sadece Kandil yoktu. Bu laf Batı’nın da lafıydı.
Abdullah Öcalan bu sözü desteklemiyor muydu?
Desteklemiyordu. Ama sonuçta millet iradesi hakim oldu.
‘ŞİDDETİN MUHATABI ÖRGÜTTÜR’
Samimiyetine inandığınızı söylediğiniz Abdullah Öcalan’ın olası bir süreçte, yeniden muhatap yapılmalı mı?
Demokratikleşecekseniz Kürt sorununu çözecekseniz hiç kimseyi muhatap almak zorunda değilsiniz. Başarabiliyorsanız, dünyadaki demokratik, evrensel normlar çerçevesinde eşit yurttaşlık temelinde Türkiye’de demokrasiyi tesis edebiliyorsanız sizin muhataba ihtiyacınız yok. Ama hani şiddetin muhatabı örgüttür. Örgüt ile -diyalog kurulur mu kurulmaz mı onu devletin ihtiyacı belirler.
Yeni dönemde reformist bir AK Parti mi göreceğiz?
İnşallah. Yeni anayasa en önemli şeydir. 1921 anayasası, demokratik ve sivil bir anayasaydı. O da zaten kısa sürdü. Türkiye’ye yakışır, kalıcı bir anayasa yapmamız gerekiyor.