Atina’daki en eski Osmanlı eserlerinden biri olan Fethiye Camii ziyarete açılıyor.
Yunanistan’da Türkçe ve Yunanca yayın yapan Azınlıkça‘nın haberine göre, Buğday Pazarı Camii olarak da bilinen eser tamamlanan restorasyonun ardından Kasım ayında farklı sergilere evsahipliği yapacak. Atina’nın Plaka semtinde, Roma Agorası içinde yer alan cami Kirristou Saat Kulesi ile birlikte kentin en eski Osmanlı yapılarından biri olarak dikkati çekiyor.
FETHİYE CAMİİ SANATA KAPILARINI AÇACAK
Restorasyon, Avrupa Birliği Propramı ESPA’nın fonları ile tamamlandı. Atina Tarihi Eserler Dairesi Müdürü Eleni Banu, Kathimerini gazetesine yaptığı açıklamada Fethiye Camii’nde Kasım ayından itibaren Eski Atina Medeniyeti krallarına ait sanat eserlerinin sergileneceğini belirtti. Banu, “Teatralliği olacak bir sergi kurmak için oldukça zor bir alan. Ancak fotoğraflar restorasyon sürecini adım adım sergiliyor” dedi. Banu, Kasım ayında açılacak serginin Atina’yı çok seven Roma İmparatoru Adrianus’a adanacağını belirtti. Serginin 2018 yılında da açık kalacağını belirten Eleni Banu, caminin bundan böyle değişik sergilere ev sahipliği yapacağını açıkladı.
ATİNA’DAKİ EN ESKİ OSMANLI ESERLERİNDEN
Atina Fethiye Camii, 1456 yılında fethedilen Atina’yı Fatih Sultan Mehmet’in 1458 yılında ziyareti anısına inşa edildiği kabul ediliyor. Bir başka görüşe göre ise Fethiye Camii, 17’inci yüzyılda daha önce var olan ibadethanenin yerine inşa edilmiş. Fethiye, Atina’daki Osmanlı eserlerinin kümelendiği ülkenin simgesi Akropolis eteklerindeki ‘eski Atina’ diye anılan bölgede yer alıyor. Dikdörtgen plana göre inşa edilen Fethiye Camii, ana kubbe, ana kubbeyi destekleyen dört yarım kubbe ve ana kubbeyi taşıyan 4 sütundan oluşuyor. Sade mermer kapı, Osmanlı motifleriyle süslenmiş.
Turistlerin en çok ziyaret ettiği mekanlardan olan Roma Agorası içerisinde kırmızı tuğlaları ve çatısı ile dikkati çekiyor. Yıkılan minarenin ise sadece kaidesi bulunuyor.
Yunanistan’ın bağımsızlığını ilan ettiği 1835’ten sonra Fethiye Camii okul, hapishane, un ambarı, kışla ve fırın olarak kullanılmış. 1963 yılında içi boşaltıldıktan sonra 2011 yılına kadar arkeolojik eserler deposu olarak hizmet vermişti.
