Eski İYİ Parti'li Aytun Çıray, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sık sık dile getirdiği yeni anayasa çağrısıyla ilgili yazdı. Çıray, muhalefet kanadına değişiklik teklifine karşı tavizsiz şekilde karşı durma çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Anayasa Sempozyumu’nda konuşmuş, “Türkiye Yüzyılı hedefimizin unsurlarından biri olan yeni anayasayı milletimize kazandırana kadar çalışmayı, gayret etmeyi, mücadeleyi asla bırakmayacağız.” demişti.
Şimdi ise AKP, Meclis’in açılmasıyla birlikte Anayasa değişikliği teklifini gündeme getirmeye hazırlanıyor. Ancak TBMM’de Cumhur İttifakı’nın 322 oyu var. Teklifin referanduma sunulması için 360 oy gerekli. Gelecek, DEVA, Saadet ve Demokrat partilerinin milletvekili sayısı ise 38. Bu partilerin desteği halinde, teklif referanduma sunulabilir.
Yaptığı son paylaşımla iktidarın Anayasa değişikliği talebinin ne manaya geleceğini değerlendiren eski İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, muhalefete teklife geçit vermemeleri konusunda çağrıda bulundu.
“Aynı Hatayı Üçüncü Kez Yapacak Kadar Aptal Değiliz” başlığıyla bir açıklama yayınlayan Çıray, Anayasa Profesörü Dr. Kemal Gözler’in AKP’nin 10 Aralık 2016’da Meclis’e sunduğu Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Bir Kanun Teklifi’ne karşı tutumunu hatırlattı.
Çıray’ın açıklamasının tam metni şöyle:
“AYNI HATAYI ÜÇÜNCÜ KEZ YAPACAK KADAR APTAL DEĞİLİZ”
“Anayasa Profesörü Dr. Kemal Gözler.. “Elveda kuvvetler ayrılığı, elveda anayasa” başlıklı makalesine şöyle başlıyordu:
“10 Aralık 2016 tarihinde AKP, TBMM Başkanlığına, ‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Bir Kanun Teklifi’ başlıklı bir kanun teklifi sunuldu. Ben burada bu Anayasa Değişikliği Teklifi hakkındaki görüşlerimi kısaca açıklamak istiyorum. Bununla amacım, Değişiklik Teklifini görüşecek Anayasa Komisyonu üyelerine yol göstermek veya Değişiklik Teklifini oylayacak milletvekillerini uyarmak değildir. Uyarılarımın işe yaramadığını bilecek kadar tecrübe sahibiyim.
Amacım Türk anayasa hukuku doktrininin bir üyesi olarak, tarih karşısında sorumluluğumu yerine getirmekten ibarettir. İstedim ki, bu Değişiklik Teklifine zamanında karşı çıktığım kayda geçsin.
İstedim ki, gelecekte, bir gün birileri çıkıp da bu değişikliği eleştirirlerse, adımı, bu değişikliğin kabul edilmesi safhasında susan anayasa hukukçularının arasında anmasınlar.”
“ANAYASA RAFA KALDIRILMIŞKEN…”
Bunu niye mi yazdım? Çünkü AKP, yeni bir Anayasa Değişikliği Teklifi’ni tartışmaya açıyor.
Ben de sonda söyleyeceğimi önceden söyleyeyim; Ülkemizdeki demokratik tartışma ortamı 2010 ve 2016 anayasa değişikliklerinde yaşadığımız süreçlerden bile daha kötüyken..
Devlet anayasal devlet olmaktan çıkmış, anayasa rafa kaldırılmışken.. (Örneğin: AKP döneminde kabul edilen “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anaya-sa’ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz” maddesi rafta.)
Hukukun üstünlüğünden söz edilemezken.. YSK ve AYM gibi kurumlar Anayasa’yı keyfi bir şekilde yorumlarlarken..
“MUHALEFET, İKTİDARIN REJİM DÖNÜŞÜMÜNÜ TAMAMLAMASINA MEŞRUİYET SAĞLAMAMALI”
Muhalefet iktidarın geçmişte eksik bıraktığını düşündüğü rejim dönüşümünü tamamlamalarına meşruiyet sağlayamaz, sağlamamalı. Yani toplumsal hayatımızı düzenleyecek anayasa müzakerelerine “Nazlanmaya gerek yok” diyen anlayış ile masaya dahi oturmamalı.
“AKP’NİN GERÇEK YÜZÜ ORTAYA ÇIKTI”
Sakın beni uzlaşmaz veya endişeli biri olarak nitelemeyin. Deneyimlerimiz var. Benim de milletvekili olduğum 12 Haziran 2011 seçimleri sonrasında dört siyasi parti.. TBMM Başkanı başkanlığında, her partiden eşit sayıda üçer üyenin katılımıyla Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu kurdular. Önceden bir protokol yapılarak her maddenin oybirliği ile geçirilmesine karar verdiler. Komisyon, 23 Ağustos 2013 tarihine kadar çoğu temel hakları içeren ve anlaşılması kolay olan 59 maddede anlaştı. Ancaaak!
O dönemde Komisyon Üyesi olan değerli Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum’un anlatımıyla “Görüşmeler devletle ilgili maddelere gelince AKP’nin gerçek yüzü ortaya çıktı.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
“AKP’LİLER OTURUMLARA GELMEDİLER”
Hatırlayın lütfen! AKP, o Komisyon’da Anayasa’nın ilk üç maddesi kalsın.. Ancak “Anayasanın 1. Maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2. Maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. Maddesindeki hükümleri koruyan… Bu hükümler değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez diyen 4. Maddesini değiştirelim,” istediler. Bugünkü sisteme benzer bir başkanlık sistemi önerdiler. Yargının düzenlenmesine dair kabul edilemez önerilerde bulundular. Bunun üzerine CHP’nin, “Biz bu önerileri kabul edemeyiz ve anayasal değişikliklerin parlâmenter sistem korunarak yapılmasını istiyoruz” demesi üzerine AKP’liler oturumlara gelmediler. Bunun üzerine diğer partilere mensup üyeler bir tutanakla Komisyon’u sonlandırmak zorunda kaldılar.
“ANAYASALAR EN AZ 5’TE 3 SOĞUNLUKLA KABUL EDİLMELİ”
Sonuç; Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleridir. Yüzde 51 yetmez, en az beşte üç çoğunlukla kabul edilmeleri gerekir. Anayasa tartışmalarında Venedik Komisyonu’nun kriterlerinin yerine gelmesi gerekir. Öyle olmayacağı çok açık. Daha önce yaptıkları gibi… Asıl değiştirmek istedikleri maddelerden dikkatleri uzaklaştıracak bazı değişiklik önerilerinde bulunacaklar. Örneğin; başörtüsü, LGBT ve aile düzeni üzerinden yapmacık bir tartışma başlatacaklar. Kendi anayasasını yapın, diyerek millete anayasa teklifi yapma hakkı verecekler. Millet cambaza bakarken.. Hem otokratik rejimi tahkim edecek.. Hem de son anayasa değişikliğinde olduğu gibi cüzdanları aşırılacak!”