‘Bu mesele iktidara karşı kalkışmaya kadar gidebilir, ondan sonra ver elini baskı yasaları…’

Birgün yazarı Yaşar Aydın: "Birkaç polis şefi birkaç yargıcın dahil edilmesiyle mesele iktidara karşı kalkışmaya kadar gidebilir. Bir de birkaç bakanın 'affını istemesiyle' süreç tamamlanabilir. Ondan sonra ver elini baskı yasaları..."

KRONOS 16 Mayıs 2024 GÜNDEM

Birgün yazarı Yaşar Aydın, Ankara Emniyeti’nde yaşanan depreme ilişkin kaleme aldığı yazısında Cumhur İttifakı içerisindeki çatışmaya dikkat çekti. “Erdoğan ve Bahçeli arasında uzlaşının kapısı aralandıysa yaşanan bu çatışmayı da fırsata çevirmeye çalışacaklardır” diyen Yaşar Aydın, “Birkaç polis şefi birkaç yargıcın dahil edilmesiyle mesele iktidara karşı kalkışmaya kadar gidebilir. Bir de birkaç bakanın “affını istemesiyle” süreç tamamlanabilir. Ondan sonra ver elini baskı yasaları” ifadelerini kullandı.

Yaşar Aydın’ın yazısından ilgili bölüm şöyle:

“Erdoğan ve Bahçeli ne derse Cumhur İttifakı içinde yaşanan çatışmayı gözden kaçırmaya yetmez. İkilinin açıklamalarından niyetin “sulh sağlamak” olduğunu anlıyoruz. Spotlar üzerindeyken manevra yapmanın zorluğunun farkında olan Erdoğan ve Bahçeli her zaman yaptıklarını yapıp yeni bir hayali düşman yaratıp hedef saptırıyorlar.

Erdoğan ve Bahçeli arasında uzlaşının kapısı aralandıysa yaşanan bu çatışmayı da fırsata çevirmeye çalışacaklardır. Birkaç polis şefi birkaç yargıcın dahil edilmesiyle mesele iktidara karşı kalkışmaya kadar gidebilir. Bir de birkaç bakanın “affını istemesiyle” süreç tamamlanabilir. Ondan sonra ver elini baskı yasaları.

Tabii bunun için ilk şart mutlak bir uyum. Geçmişte yeterli bir koşul olan ‘uyum’ bugün için hamle yapmakta çok zayıf kalıyor. Her şeyden önce yurttaşın rızası bir tarafa ekonomik ve siyasal olarak çok kırılgan bir iktidar var. Erdoğan’ın ‘bütünüyle arkasındayız’ dediği Mehmet Şimşek’in programının hayata geçmesi için yapması gerekenler var. Öyle Bahçeli’nin her istediğini hayata geçirmek kolay olmaz. Müdahale Ali Yerlikaya’ya kadar uzarsa ortalığın bugünden daha çok karışma olasılığı yüksek. Ekmeğini fazlasıyla yedikleri 15 Temmuz sonrası ezber, birden fazla gerekçe nedeniyle bu kez tutmayacaktır.

‘CUMHUR İTTİFAKI İSTEMESE DE BİRLİKTE YÜRÜYECEK’

Bu kavganın çıkardığı toz bulutunun arkasında ilk görünen, AKP ve MHP liderlerinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi konusunda şimdilik ‘Milli mutabakatları’nın devam ediyor olması. Liderler Saray rejiminin ancak ortaklık sürdükçe ayakta kalabileceğinin farkında. İstemeseler de birlikte yürüyecekler.

İkinci fotoğraf bu isteksizliği doğruluyor. Kavga bitmiş görünse de kimse sopasını bırakmadı. Her an yeni bir gerilim ortaya çıkabilir.

Son olarak da bu fotoğrafın bize sunduğu yalın mesajı Cumhur İttifakı’nın çok acil bir düşmana ihtiyaç duyduğu. Bahçeli’nin konuşmasından sonra ilk olağan şüpheli Nemo Mettler oldu. Ama yeterli olmayacaktır. Sonrasını hep birlikte göreceğiz. Özgür Özel’e sıranın gelmesi beklenenden de hızlı olabilir.


 

‘İKTİDARI AYAKTA TUTAN KOLONLAR ÇÜRÜDÜ’

Tüm bu başlıklarda her şey istedikleri gibi gitse de yurttaşı oyalamak için yeterli gelmez. Çünkü tünelin ucunda onların hayatını pozitif etkileyecek hiçbir gelişme görünmüyor. Bir de muhalefetin kendi bildiği gündemi hayata geçirme konusunda ısrarı devam ederse işleri çok daha zorlaşacaktır.

Tüm bunlara rağmen “Tasarruf tedbiri” gibi göz boyamak için yaptıkları hamlelerin yanına Etkin Casusluk gibi muhalefet etmeyi zorlaştıracak adımlar atmayı denemeleri mümkün. Ama bu kez eli titrek, dili kekeme olan muhalefet değil bürokrasiden siyasete kadar iktidar bloku.

Yargıtay seçimleri, Bora Kaplan ve Sinan Ateş başlıkları üzerinden yaşananlar güçlü bir iktidara değil onları ayakta tutan kolanların çürüdüğüne işaret ediyor.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com