Rize İkizdere’de günlerdir doğa nöbeti tutan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, iş makinesinin üstüne çıktı. Tanal daha sonra doğa tahribatçıları hakkında suç duyurusunda bulunarak, taş ocağı çalışmalarının durdurulmasını talep etti.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarında toplam 43 milyar dolar değerinde kamu ihalesi alarak dünyada ilk 3 müteahhit arasına giren Cengin İnşaat, taş ocağı açmak istediği Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı İşkencedere Vadisi’nde tam kapanma dönemini fırsat bilerek çalışmalarını hızlandırdı. Köylülerin bölgedeki direnişi sürüyor.
Günlerdir İkizderelilerin direnişine destek veren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal vadide yol açma bahanesiyle ağaçları söken bir iş makinesinin üzerine çıkarak yaşanan doğa katliamına tepki gösterdi.
DOĞA TAHRİBATÇILARI HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Tanal daha sonra İkizdere İlçe Jandarma Karakolu’na giderek İşkencedere Vadisi’nde ormanı tahrip edenler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Tanal ifadesinde vadide ağaçların iş makinelerince hunharca yerinden söküldüğünü anlattı. Şantiye alanına dönüştürülmek istenen vadide su kaynaklarının kirletildiğini belirten Tanal, kaya parçaları ve harfiyatla dolan derede balıkların geçiş yollarının kapatıldığını vurguladı.
Tanal, bal arılarının, bölgeye özgü hayvan türlerinin, yaban hayvanlarının yaşam alanlarının yok edildiğinin altını çizdi.
Taş ocağı açılmak istenen İşkencedere Vadisi’nin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında korunması gereken tabiat varlığı olduğunu, UNESCO’nun söz konusu vadiyi dünyada korunması gereken yerler arasında gösterdiğine dikkati çeken Tanal, bölgedeki taş ocağı çalışmalarının Anayasa’ya, mevcut yasalara, uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu kaydetti.
VADİDEKİ ÇALIŞMALAR ACİLEN DURDURULMALI
Doğrudan ve dolaylı olarak çevrenin korunması amacına yönelik hükümler içeren ve bir kısmı da cezai yaptırımlar öngören kanuni düzenlemeleri sıralayan Tanal, gerek anayasanın 56’ncı maddesi gerekse Çevre Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Milli Parklar Kanunu uyarınca doğrudan yasal hükümlerinin mevcut olduğunu dile getirdi.
Tanal, “İş bu uluslararası sözleşmeler, Anayasamız ve yasalarımızda belirtilen ilkeler çerçevesinde vadideki yapılan taş ocağı faaliyeti, çevreyi tahrip etmekte, suyu toprağı kirletmekte, orman alanlarını daraltmaktadır. Ormanın yok olması ile birlikte ileride erozyona sebebiyet verilebilir.” dedi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Bu sebeple Türk Ceza Kanunu uyarınca soruşturmanın açılarak ilgililerin isimlerinin tespiti ile haklarında kamu davası açılmasını talep ettiğini belirten Tanal, Çevre Kanunu’nun 30’uncu maddesi, anayasanın 36’ncı maddesi gereğince hak arama konusunda şikayetçi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Orman tahribatının önlenmesi için öncelikle ve ivedilikle çalışma faaliyetinin durdurulmasını, delilerin yok edilmemesi ve karartılmaması için mahallinde keşif yapılmasını, faaliyetlerin durdurulmasını talep ediyorum.”
Tanal çevreyi korumanın kamu yararı ve kamu hizmeti olduğunun altını çizdi.