Dardanel’in sahibi Niyazi Önen, 'kapalı devre çalışma' dedikleri uygulamayla ilgili, 'sistem resmi makamların bizlere önerdiği ve tebliğ ettiği bir metot' dedi. Dardanel 2019’da TSK’dan aldığı kumanya ihalesi gündeme geldi.
Çanakkale Dardanel Fabrikası’nda baş gösteren Covid-19 salgını sonrası fabrika “kapalı devre üretim” adını verdiği bir modele geçti. Salgının fabrikada yayılmasının ardından işçiler fabrikada çalışmaya devam ettiriliyor, mesai bittiğinde de fabrika etrafındaki karantina bölgesinde konaklatılıyor. Ertesi sabah yine aynı fabrikada çalıştırılıyor ve bu süreçte evlerine gönderilmiyorlar. DİSK’e bağlı Gıda İş Sendikası Başkanı Seyit Aslan durumu “Dardanel işçileri rehin aldı” şeklinde yorumluyor.
Dardanel’in sahibi ve yönetim kurulu başkanı Niyazi Önen kamuoyunda tepki çeken koşullara ilişkin dün Habertürk’e verdiği mülakatta “kapalı çalışma modelinin” kendilerinin fikri olmadığını itiraf etti. Önen’in konuya ilişkin ifadeleri şu şekilde: “Bu hafta sona erecek kapalı devre çalışma sistemi; resmi makamların bizlere önerdiği ve tebliğ ettiği bir metot olup; içinden geçtiğimiz bu olağanüstü süreçte çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlığının korunması için en etkili yöntem olduğu için uygulanmıştır. Hepimize düşen en büyük görev ilgili otoritelerin yönlendirmelerine uymak ve onların yol göstericiliğinde tüm önlemleri kararlılıkla uygulamayı sürdürmektir.”
Önen’in bu ifadesi üzerine Birgün gazetesi hükümet ve Dardanel arasındaki ilişkiyi inceledi. Gazetenin kaynaklardan edindiği bilgiye göre Dardanel, 2019’da TSK’nin kumanya ihalesini aldı. Dardanel’de üretilen ürünlerin bir kısmı ihraç edildiği gibi bir kısmı da Suriye ve Libya’daki TSK ve onun gözetimindeki ÖSO gibi silahlı unsurların kumanya ihtiyacını karşılıyor. Bu yüzden fabrikada üretimin durdurulmasını hükümet istemiyor ve Dardanel’in sahibi Niyazi Önen’e “Kapalı Devre Çalışma Sistemi’ni” uygulamasını istiyor.
Öte yandan hükümetin bu arzusu sadece Dardanel’e özgü de değil. AKP’ye yakınlığıyla bilinen MÜSİAD’ın mayıs ayında gündeme getirdiği ve Tekirdağ’da açılan “İzole üretim üssü” de bu planın devamı niteliğinde. Bu üste, tıpkı Dardanel’deki gibi kapalı devre yaşam ve üretim alanı inşa ediliyor. İşçiler sosyal hayattan tümüyle izole ediliyor, bu üste yaşıyor, aynı üste çalışıyor, virüse yakalanırsa o üste tedavi edilip çalıştırılmaya devam ediliyor. Eğer işçi ölürse pandemi kurallarına uygun biçimde muhtemelen civarda gömülüyor…
Gazete, Dardanel’deki çalışma şartlarının ne durumda olduğuna ilişkin fabrikada çalışan işçilere ulaşmaya çalıştığını belirtti. Ancak, ulaşılan işçilerin hiç biri konuşmak istemedi. Bunun üzerine DİSK Gıda İş Başkanı Seyit Aslan’dan çalışma şartlarına ilişkin bilgi istendi. Aslan içeride işçilerin esir alındığını, ilgili örgütlerin tüm çabalarına rağmen işçilerin evlerine gönderilip fabrikanın karantina altına alınmadığını söyledi. İşçilerden irtibatta oldukları bir iletişim numarasını istenen Gıda İş Başkanı Seyit Aslan, “hiç biri konuşmak istemiyor, korkudan dilleri tutulmuş durumda. Tek geçim kaynakları bu fabrika olmuş, işsiz kalmak en büyük korkuları…”