Gazeteci Murat Yetkin: "İkinci yol taslağı üzerinde anlaşılan bir Anayasa için Meclis’te 400 oy gerek. Erdoğan burada daha küçük cüsseli siyaset aktörleriyle çetin pazarlık ve tavizlerle ilerlemeyi de tercih edebilir, CHP’yle ilerlemeyi de."
Yerel seçim sonrası siyasetin gündeminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa talebi var. TBMM’de düzenlenen 23 Nisan resepsiyonundan izlenimlerini Yetkin Report‘ta aktaran gazeteci Murat Yetkin, “Siyasi kuliste hiç dile getirilmeyen ama havada asılı duran soru şu: Erdoğan Anayasayı kiminle işbirliği yaparak değiştirme yoluna gidecek?” sorusunu yönetti.
Bu noktada “Erdoğan değişen siyasi iklime rağmen hala daha merkezi ve otoriter bir Anayasayı mı yoksa daha demokratik, yaşama ve yargıyı daha rahatlatıcı bir Anayasayı mı zorlayacak?” diye soran Yetkin, “İkinci yol taslağı üzerinde anlaşılan bir Anayasayı Meclis’te 400 oyla geçirmektir. Erdoğan burada daha küçük cüsseli siyaset aktörleriyle çetin pazarlık ve tavizlerle ilerlemeyi de tercih edebilir, CHP’yle ilerlemeyi de” ifadelerini kullandı.
‘DEM VE HÜDAPAR HEYECANLI’
Halkın Anayasa değişikliği gibi bir talebi olup olmadığını sorgulayan Yetkin, “Buna AK Partililer de MHP’liler de ‘Evet, kesinlikle var’ diyemiyor. Halkın ezici çoğunluğunun talebi bir an önce ekonomik krizden çıkmak; hayat pahalılığı karşısında iki yakasını bir araya getirmek. Erdoğan ve Beştepe kaynaklı Anayasa değişikliği önerisine en çok heyecanlananlar DEM ve HüdaPar. DEM için Kürt meselesi, HüdaPar için hem Kürt meselesi hem de laikliğe karşı mevzi kazanma meselesi söz konusu. Burada MHP etkeni devreye giriyor. Halen Anayasa değişikliği konusunda yazılı öneriler MHP’nin ve 2023 seçimi öncesinde kalan Millet İttifakının “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” önerisi. İkisinde de Anayasanın ilk dört maddesine dokunulmuyor. CHP, MHP ve Meclis’teki çoğu partinin ilk dört maddeye dokundurmayacağı belli” değerlendirmesini yaptı.
‘KÜÇÜK AKTÖRLERLE ÇETİN PAZARLIĞA DA GİREBİLİR’
“Bir soru da şu: Erdoğan değişen siyasi iklime rağmen hala daha merkezi ve otoriter bir Anayasayı mı yoksa daha demokratik, yaşama ve yargıyı daha rahatlatıcı bir Anayasayı mı zorlayacak?” diyen Yetkin, şöyle devam etti:
“Eğer ilkiyse MHP Anayasa değişikliğine destek verecektir. Eğer ikincisiyse CHP’nin koşulları öne çıkar. Burada bir soru daha sorulmalı: Erdoğan Anayasayı Meclis’te mi yoksa halkoylaması yoluyla mı değiştirmek ister? Halkoylaması MHP ve Meclis’teki son derece parçalı siyasi yapının her biriyle pazarlıklar yoluyla 360 oyu garantilemeyi gerektiriyor.
Ama burada ekonomik kriz engeli var. Erdoğan da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de yatırımcılara “dört yıl seçim yok” sözü veriyorlar. Türkiye’de her halkoylamasının bir seçim sayıldığını artık yabancı yatırımcılar da biliyor. İkinci yol taslağı üzerinde anlaşılan bir Anayasayı Meclis’te 400 oyla geçirmektir. Erdoğan burada daha küçük cüsseli siyaset aktörleriyle çetin pazarlık ve tavizlerle ilerlemeyi de tercih edebilir, CHP’yle ilerlemeyi de.
AK Parti daha önce 2003-2004’te CHP ile Meclis’te olamaz denilen Anayasa değişikliklerini çok kısa sürede gerçekleştirmiş ve bu reformlar ekonomik krizden çıkışı kolaylaştırmıştır. O yüzden bugün de Anayasayı değiştirmek için Erdoğan’ın ne istediği ve kiminle yol almayı tercih edeceği önem taşıyor.”