Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'taki görüşmelerine ilişkin konuştu. ABD'nin çalkalandığı Türkevi için rüşvet soruşması ise sorulamadı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı çıkışında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’a gündeme ilişkin sorular yönelten gazeteciler dünyada geniş yankı uyandıran New York Belediye Başkanı Eric Adams’ın, Türkevi binasının yangın denetiminden geçemeyecek olmasına rağmen açılmasına izin vermesi için bir itfaiye yetkilisine baskı yaptığı ve bunun için Türk yetkililer ile Türk iş insanlarından yasa dışı bağışlar alması iddiasıyla başlatılan soruşturmayı soramadı.
Sorular, Birleşmiş Milletler (BM) daimi üyeliği ile Türkevi’nde Yunanistan ve Ermenistan başbakanlarıyla yapılan görüşmeleriyle sınırlı kaldı.
Erdoğan, BM’ye daimi üyelikle ilgili, “Gayret ediyoruz ama şu ana kadar aldığımız bir netice yok. Daimi üyelerin de bizleri daimi üye yapma gibi hesapları yok” dedi.
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
BM’de 5 tane daimi üye ve bunun yanında 15 tane geçici üye. Bu daimi üyelerin konumu 2 dudak arasında her kararı verebiliyor. 15 tane geçici üyenin ise burada herhangi bir tesisi söz konusu değil. Bu 5 üye adeta dünyayı yöneten ülkeler konumunda.
Şu anda Japonya, Çin bizler Almanya gibi üyeler her ne kadar daimi üye olma teşebbüsü varsa da şu anda daimi üye olamadıkları için herhangi bir tesisi söz konusu değil.
Daimi üyelerin de bizleri daimi üye yapmaları gibi hesapları yok. 15 üyenin burada yapabileceği bir iş söz konusu değil.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Önümüzdeki yılın başında yüksek düzeyli stratejik konsey toplantısını yapacağız. Şu anda benim büyükelçi konumunda Çağatay Bey muhatabıyla görüşmelerini sürdürüyor. Büyük ihtimal önümüzdeki yılın başında bir araya gelme durumumuz olacak. O zaman da bu konuyu masaya yatıracağız. Ağırlıklı olarak yüksek stratejik konsey toplantısı, Ege’de yaşanan sıkıntılar. Bu konuları sayın başkan masaya yatıracağını ve sorunlarını da çözeceğini ifade etti.
Paşinyan’la olan görüşmede öne çıkan Azerbaycan-Ermenistan arasında yaşanan sıkıntılardı. Bu konuda ben Paşinya’nın olumlu yaklaşımda gördüm. Azerbaycan’ın da aynı anlayış içerisinde olduğunu biliyorum. Bu iki ülke bu yaklaşımı ortaya koyarak bu sorunu çözerler.