Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi'nde kaldığı dönemde, cezaevi Savcısı olarak görev yapan Yüksel Kocaman’ın yargı bürokrasindeki yükselişi 2003’ten beri hiç hız kesmedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olarak Yargıtay kararlarını dahi eleştirip içtihat oluşmasını engelleyebilecek ‘güçteki’ Kocaman, HSK tarafından Yargıtay üyeliğine seçildi.
Nikahı, nikahtan önce gittiği helikopterli balayı, kaldığı lüks otelin fiyatı, nikahtan sonra eşinin gelinlikli haliyle soluğu Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda alıp, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan’ın elinden hediye alması… Eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Yargıtay’a üye olarak seçildiğinde, son dönemde yukarıda sayılan ‘özellikleriyle’ gündem olmuştu. Ancak Yüksel Kocaman, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olarak Türkiye’deki en kritik davalarda oynadığı rolün yanında, Erdoğan’la yakınlığı nedeniyle yargı camiasında açıklamaları ‘ültimatom’ olarak da algılanan biri.
YÜKSEL KOCAMAN KİMDİR?
Yüksel Kocaman, Zonguldak Devrekli. İlk, orta ve lise eğitimini Devrek’te tamamladı. 1993 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1998-2001 yılları arasında Pınarhisar Cumhuriyet Savcılığı, 2001-2003 yılları arasında Çatalzeytin Cumhuriyet Savcılığı görevinde bulundu.
AKP’nin iktidara gelmesinin ardından ise yavaş yavaş yükselmeye başladı: 2003 yılından itibaren sırasıyla Strateji Geliştirme Başkanlığı Tetkik Hakimliği, Personel Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimliği, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu.
2011 yılında Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne atandı. Kocaman, 31.10.2014 tarihinden 19.01.2017 tarihine kadar Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevinde bulundu.
Geceliği 9 bin liralık otellerde tatil yapan ve helikopterlerle gidip gelen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman Yargıtay Üyesi yapıldı. Ortamlarda bağımsız yargı dersiniz, kim bilecek?! pic.twitter.com/XPE2a56Z5i
— Av. Alpay ANTMEN (@avantmen33) November 27, 2020
19 Ocak 2017 tarihi itibarıyla Harun Kodalak’ın yerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına atanan Yüksel Kocaman, 27 Kasım 2020 tarihinde ise Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Yargıtay üyeliğine seçildi.
HELİKOPTERLİ TATİLİ GÜNLERCE KONUŞULDU
Yüksel Kocaman’a sağlanan lüks tatil olanağı, Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş kararlarının bir ödülü müdür? https://t.co/ZZEjvmzInx
— Meral Danış Beştaş (@meraldanis) September 15, 2020
Yüksel Kocaman, daha sonra nikah kıyacağı Ayça Dursun’la Bodrum’da geçirdiği lüks tatil medyada uzun süre gündem olmuştu. Bodrum’da geceliği 9 bin 300 lira olan otelde lüks bir tatil yapan Kocaman’ın, Bodrum Mandarin Oriental Otel’e helikopterle gittiği ortaya çıkmıştı. Başsavcının helikopterli lüks tatili eleştiri konusu olmuştu. Söz konusu tatil fotoğraflarında Kocaman’ın eşi Ayça Dursun’un taktığı lüks çantanın fiyatının ise 20 bin liraya yakın olduğu konuşulmuştu.
NİKÂHINA AKP’LİLER AKIN ETTİ
Ayça Dursun’la evlenen Yüksel Kocaman’ın nikâhına, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler gibi önemli isimler katılmıştı. Nikaha ayrıca Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muharrem Akkaya, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Daire Başkanı Halil Koç, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katılmıştı. AKP’li Altındağ Belediye Başkanı Asım balcı da çiftin nikahını kıydı.
NİKAHTAN SONRA SOLUĞU SARAY’DA ALMIŞTI
Yüksel Kocaman, Bodrum’da bir gecelik konaklama bedeli 9 bin lira olan otelde birlikte tatil yaptığı nişanlısı Ayça Dursun ile Ankara Sheraton Otel’de yapılan düğünle evlenmiş, çift hemen ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Sarayına ziyarete gitmişti. Erdoğan, Kocaman ve eşi İnşaat Mühendisi Ayça Dursun’a düğün hediyesi vererek hatıra fotoğrafı çektirmişti.
ERDOĞAN’LA CEZAEVİNDE MANGAL PARTİSİ YAPTI
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Kapalı Cezaevi’nde kaldığı dönemde, cezaevinin Savcısı Yüksel Kocaman’dı. Erdoğan’ın dönemin cezaevi savcısı Yüksel Kocaman’la Pınarhisar Kapalı Cezaevi’ndeki mangal partisi da ortaya çıkmıştı. Cezaevindeki mangal partisini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın arkadaşı olan Hüseyin Besli ve Ömer Özbay imzasını taşıyan, ‘Bir liderin Doğuşu’ adlı kitapta yer almıştı.
Kitapta mangal partisiyle ilgili bölüm şöyle:
“Savcı Bey de keşiften dönüyormuş, ne var ne yok diyerek bir uğrayıp bakmak istemiş, onu da buyur etmişler. Yemeğin bitmesine doğru savcı: ‘Şu arkadaşlar hangi koğuştan?’ diye sordu.
Hasan: Kimi kastetmiştiniz?
Savcı: ‘Şu ikisini soruyorum’ dedi, eliyle göstererek: ‘Yelekli papyonlu olanları?’
Hasan: Ha onlar mı? Onlar garson sayın savcım. Servis için buradalar, mahkum değiller!
Savcı: Nee! Dışarıdan hapishaneye adam mı aldınız? Bunu mu demek istiyorsunuz?
Hasan: Balıklar dışarıdan gelince haliyle garsonlar da…” (s.240)
YARGITAY’IN ‘İRTİBAT İLTİSAK’ KARARINI TANIMADI, YARGI, ‘TALİMAT’ OLARAK ALGILADI
Karar gazetesinden Yıldıray Oğur’un aktardığına göre; “2017’de Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin verdiği karar içtihat haline gelebilseydi, bugün FETÖ davalarında savcılar esnafların, ev hanımlarının, öğretmenlerin, öğrencilerin peşinde koşmazdı.” Buna göre Burdur’un Ağlasun İlçesi’nde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde mühendis olarak görev yapan Hakan Ö. darbeden sonra gözaltına alındı, hakkında dava açıldı. “Deliller çocuğunu örgüte müzahir okullara göndermek, sohbetlere katılmak ve örgüt gazetesine abone olmaktı.” Mahkeme “FETÖ” davalarının çoğunda olduğu gibi üyelikten 6 yıl 3 ay hapis cezasını verdi. Oğur, yazısında, “Dava Yargıtay 16. Daire’nin önüne gitti. Daire, “organik bağ yok, hiyerarşi içinde değil, talimat, emir yok, sempati ve iltisak örgüt üyeliğine yetmez” diyerek cezayı bozdu. İçtihat olabilecek, mahkemeleri kalıp olarak değil, dosyaya göre karar vermeye cesaretlendirebilecek bir karardı” diyerek kararı alkışlıyor.
“MUHTIRA GİBİ AÇIKLAMASI, BEŞTEPE’NİN GÖRÜŞÜ OLARAK ALGILANDI”
Ancak Oğur’un aktardığına göre Yüksel Kocaman’In devreye girmesiyle içtihat olabilecek bu karar unutuldu gitti: “Yargıtay’ın bu kararı üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, medyaya konuştu, ‘Yargıtay 16. Ceza Dairesinin aldığı kararın doğru olmadığını düşünüyorum. Ben umudumu koruyorum. Değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizi şu aşamada etkilemez. FETÖ ile mücadele kararlı bir şekilde devam edeceğiz’ dedi. Kocaman, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1999’da üç ay hapis yattığı Pınarhisar’daki savcısıydı. Yıllarca bu referansla bakanlık görevleri yapmış, 2017 yılında, 15 temmuz gecesi darbecilere yönelik ilk tutuklama kararını çıkaran başsavcı yerine bu kritik göreve atanmıştı. Herkes Cumhurbaşkanı’na yakınlığını biliyordu. O yüzden onun bu muhtıra gibi açıklaması, Beştepe’nin görüşü olarak algılandı. Yargıtay’ın kararı mahkemeler için bir içtihat olamadı. Daha sonra Yargıtay’ın verdiği başka kararlar da o yüzden yeterince bağlayıcı olamadı. Binlerce insan bu kriterlerle hapis yattı ve hala yatıyor.”
KRİTİK DAVALARDA ONUN İMZASI VAR
Yüksel Kocaman, başta HDP’nin eski tutuklu Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş olmak üzere, onlarca HDP’linin gözaltına alınıp tutuklanmasında da rol oynayan kritik savcı konumundaydı. Kocaman’ın adı, 2019’da, Demirtaş’ın yargılandığı davada, hakkında verilen karar sonrasında tahliyesi beklenirken alınan yeni tutuklama kararıyla gündeme gelmişti. Kocaman, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Demirtaş hakkında verdiği tahliye kararının akşamında da Beştepe’de Erdoğan’la görüşmüş, görüşmeyi sosyal medya hesabından paylaşmıştı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmaları devralan Kocaman, Saray’la yakın ilişkileri nedeniyle bu davalardaki açıklamaları, kararları ve soruşturmalarıyla adeta bir ‘içtihat kapısı’ olarak görüldü. Yargı camiasının ne yaptığına, ne karar verdiğine ‘baktığı’ Yüksel Kocaman, Yargıtay üyesi yapılarak ödüllendirildi.