Erivan’ı bilseniz, görseniz, Erivanlılar ile ayak üstü bir sohbet etseniz, bu şehrin merkezine füze düşsün istemezsiniz bence, yanlışlıkla bile olsa... Neden mi?
Bir adam var, durup durup Türkiye düşmanlarından, olası saldırılardan ve cihan lideri dediği Erdoğan’ın eşsiz başarılarından bahsediyor. Meczup sanırsınız, oysa gazeteci gibi muamele ediyorlar.
Azerbaycan-Karabağ savaşı patlak verir vermez “Erivan’ın tam merkezine yanlışlıkla bir füze düşmeli!” deyiverdi. Şaşırdı insanlar. Erivan nere, Karabağ nere.
Saçmalıyor dedik, geçtik. 4 gün sonra Erivan semalarında patlatılan S/İHA’ların ışıkları gözüktü gecenin karanlığında. Deli değil, kötüymüş dedik.
“Erivan’ın tam merkezine yanlışlıkla bir füze düşmeli!” sözü bana nedense Erdoğan’ın, 2012 yılında “İnşallah biz en kısa zamanda Şam’a gidecek, Selahaddin-i Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camii’nde namazımızı da kılacağız!” sözlerini hatırlattı.
Acaba, dedim “Erivan’daki Mavi Cami’de namaz kılacağız!” deselerdi daha mı az şaşırırdım.
Duyar gibi oluyorum, “Erivan’da Mavi Cami mi var?” diyorsunuz.
Evet, var.
Erivan Türkiye’nin doğusunda olsa da batılı bir şehir. Dev meydanları, geniş bulvarlar, nizami ve bol ağaçlı ana caddeleri, minik, şirin ara sokakları var.
Şehrin merkezindeki ihtişamlı Opera binası, irili ufaklı konser salonları, üniversite binaları, sokak kafeleri, restaurantları, barları, pubları, ışıklı şık ünlü markaların mağazaları hatta bu mağazalara inat önlerinde sokak müziği yapan gençleri ile renkli bir şehir Erivan.
Gönlüne göre giyinen kadınların, neşeli çocukların, onları rahatsız etmeyen erkeklerin olduğu şirin bir şehir Erivan.
Sevgililerin özgürce ele ele tutuştuğu, kuytularda ilan-ı aşk ettikleri romantik bir şehir Erivan.
Görseniz, merkezine füze düşmesini hiç ama hiç istemeyeceğiniz, tanıdık, kendinizi hiç ama hiç yabancı hissetmeyeceğiniz bir şehir Erivan.
Tarihi Cumhuriyet Meydanı, neredeyse her sokakta görebileceğiniz dev heykelleri, geniş parkları, müzeleri, sanat galerileri, bohem el işleri pazarları, yağlıboya resimlerin satıldığı açık hava sanat pazarı ile sizi bir anda kendine aşık edebilecek bu şehrin merkezinde bir de cami var , Gök Mescit!
250 yıl önce inşa edilen Mavi Cami, ya da Gök Mescit’in dini faaliyetleri İran hükümeti tarafından organize ediliyor. Ermenistan ve İran’ın arasındaki 100 yıllık bir anlaşma ile camiinin hakları güvence altında.
Erivan’da çok sayıda İranlı, Pakistanlı ve Bangladeşli öğrenci üniversite eğitimi görüyor, bu cami müslüman ülkelerin diplomatik misyon çalışanlarının yanı sıra, bu öğrencilerin de dini gereksinimlerini karşılıyor.
1766 yılında inşa edilen caminin 1996-1999 yılındaki restorasyonu da komşu İran tarafından yapıldı. Gök Mescid aynı zamanda, Kafkasların en büyük camisi.
Erivan’ın en işlek caddelerinden olan Mesrop Maşdots caddesindeki bu mescidin 7 bin metrekarelik bir alanı var. Caminin 20 metre yüksekliğinde asıl kubbesi ve onu destekleyen iki de küçük kubbesi bulunuyor.
24 metrelik minaresinin üstündeki mavi çinileri özellikle dikkati çekiyor, o yüzden de adı Mavi camii. Çok güzel bir camii, masmavi.
26 adet küçük odası bulunan yapı ilk inşa edildiğinde Selçuklu mimarisini andırıyormuş fakat şimdi gök mavisi çinilerinin dışında, İran mimarisinin izlerini taşıyor. İbadetin dışında, mescitte dini seminerler, Fars dili kursları düzenleniyor, bazen fotoğraf-resim galerisi olarak da kullanılıyor.
Gök Mescit, Ermenistan Devlet Üniversitesi’nde okuyan, Farsça dil ve Pers tarihi öğrencilerinin uğrak yeri. Ramazan aylarında ve diğer dini günlerde daha çok ziyaretçisi oluyor.
Mescit, Sovyet yıllarında bile yıkılmadan ayakta kalmayı başarmış, Erivan’ın önemli kültürel ve tarihi miraslarından biri.
İşte böyle Mavi caminin hikayesi. Kısaca, Erivan’ı bilseniz, görseniz, Erivanlılar ile ayak üstü bir sohbet etseniz, bu şehrin merkezine füze düşsün istemezsiniz bence, yanlışlıkla bile olsa…