Piyasada enflasyon telaşı. Altın ve gümüş başta olmak üzere emtiada düşüş hızlandı. Euro, dolar karşısında değer kaybediyor. Gözler Avrupa Merkez Bankası'nda.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Avrupa’da tüketici enflasyonunun (TÜFE) ocak ayında tekrar yükselişe geçmesi üzerine gözler faiz silahını çeken merkez bankalarına çevrildi.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 22 Mart’ta; Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ise, 23 Mart’ta faizi 50’şer baz puan artırabileceğine dair beklenti yatırımcılar nezdinde kabul görmeye başladı.
2023 yılında her iki merkez bankasının faiz indirimine yanaşmayacağı belirtilirken, dolar ile euro arasındaki faiz farkı doların lehine döndü.
EURO DOLAR PARİTİSE İÇİN KRİTİK HAFTA
Euro dolar ( #EUR/USD ) paritesi geçen hafta 1,0540 seviyesine kadar gerilerken, yatırımcılar euroda uzun pozisyonların kapatmaya başladı. Paritenin bu hafta 1,0519 ve 1,0440 desteklerinin üzerinde kalmaması hâlinde satışların hızlanabileceği belirtiliyor.
27 Şubat Pazartesi günü Türkiye saati ile 15.00’te euro dolar paritesi 1,0566 seviyesinde.
Amerikan Doları’nın başta euro ve sterlin olmak üzere dünyanın önde gelen para birimlerine mukabil değerini gösteren Dolar Endeksi ( #DXY ) ise, 105 eşiğini geçerek 200 günlük hareketli ortalamanın üzerine çıktı.
Euro için kritik bir mesaj ECB Başkanı Christine Lagarde’dan geldi.
İngiltere’nin muteber ekonomi gazetesi Financial Times’a mülakat veren Lagarde, “ECB’nin mart ayı toplantısında faizi 50 baz puan artıracağına inanmak için her türlü sebebi var.” ifadelerini kullandı.
ENFLASYONA DÜŞENE KADAR VANAYI KISACAK
Faiz kararlarını alırken verilere bağlı hareket ettiklerini vurgulayan Lagarde, ihtiyaç olması hâlinde marttan sonra da faiz artışına devam edileceğini söyledi.
Lagarde, “ECB Yönetim Konseyi yüzde 2 enflasyon hedefine dönülmesi için ne gerekiyor ise yapmaya hazır.” dedi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Euro Bölgesi’nin beklenenden daha iyi bir performans ortaya koyduğuna işaret eden Lagarde şunları dile getirdi: “Bu başarıda kışın mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklarla geçmesi etkili oldu. Enerji tasarruf tedbirleri ve Euro Bölgesi üyeleri arasında dayanışma da katkı sağladı.”