35Photo’nun bu yıl üçüncüsünü düzenlediği 35Awards Fotoğraf Yarışması sonuçlandı. Seçilen 100 fotoğraf sanatçısı arasında Türkiye’den Ali Kuşoğlu da var. Almanya Haiger’de özel bir şirkette çalışan Kuşoğlu’nun, ‘Sonbahar’ ve ‘Melek Gibi’ adlı kareleri 190 bin fotoğraf arasından sıyrılmayı başardı.
Birdenbire ödüllü fotoğrafçı olarak adınızı duyurdunuz. Ama sizi pek tanımıyoruz…
22 yıldan beri Almanya’da ikamet ediyorum. Özel bir televizyon kanalında ve ulusal bir gazetede çalıştım. Almanya’da ve Türkiye’de üretim yapan birçok hali şirketine, kendi tasarımım olan halı desenleri verdim. Hayal dünyamın ürünü olan bu halı modellerini, showroomlarda görünce yüzümde ufak bir tebessüm oluşuyor.
70’li yıllardan beri evimizde kamera, video, renkli televizyon gibi teknik cihazlar eksik olmadı. Bu nedenle fotoğraf ve fotoğraf makinesine olan ilgim o günlere dayanıyor. “Kendim için, tam bir fotoğraf hastasıyım diyebilirim.” Sanat dünyasına birdenbire girmiş değilim. Çeşitli yarışmalarda, sergilerde ve fotoğraf konusunda dünyaca tanınmış birçok internet sayfasında ödül almış bir hayli fotoğrafım bulunuyor.
Hangileri mesela?
Mesela 1x.com sayfası. Fotoğrafınızın burada yayınlanması için sıkı bir elemeden geçmeniz gerekiyor. 500px.com sayfasında galeriye girmek için bayağı ter dökmeniz lazım. geo.de anasayfasında, Türkiye Aksaray‘da bulunan ‘Hasan Dağı‘ fotoğrafımız, bir hafta boyunca sergilendi. Facebook ve Instagram‘ı şimdilik dillendirmiyorum.
fotocommunity.de Avrupa‘nın en büyük fotoğraf sitesi. Günlük 10 binlerce fotoğraf yüklemesi yapılıyor. Buranın da galeri bölümü var ve herkesin kolay kolay burada çalışması yayınlanmıyor.
Fotocommunity’nin ana sayfasında saatte bir kapak fotoğrafları değiştirilerek yeni fotoğraflara yer veriyorlar. Fotoğrafınızın burada yayınlanması için, gerçek manada, kaliteli bir çalışma olması gerekiyor. Anasayfa fotoğrafı olarak, bizim burada yaklaşık 6-7 fotoğrafımız sergilendi.
Her gün onbinlerce fotoğrafın yüklendiği bir rakamı düşünürseniz, başarı oranınızı siz hesap edin. Fotocommunity’de sildiklerim hariç, 72 adet fotoğrafım yüklü ve bu fotoğraflar arasında 15 bine yakın kişinin izlediği çalışmalarım da bulunuyor.
Fotoğraf dalında dünyada pek çok ödül veriliyor. Sizin aldığınız ödülün diğerlerinden farkı nedir?
www.35awards.com fotoğraf sayfası, üç yıldan beri dünya çapında, fotoğraf ve fotoğraf sanatçısı yarışması düzenliyor. Yarışmanın değerlendirilmesi bir yıl devam ediyor ve sonuçların açıklanması da yaklaşık 5 ay sürüyor. Amaç, en iyi fotoğraf sanatçılarını bulmak. Mayıs ayında açıklanan ödül, 2016 yılının fotoğraf yarışmasının nihayetidir. 136 ülkeden, 75 bin 922 fotoğrafçının göndermiş olduğu, 190 bin fotoğraf arasında bize ait iki kare de vardı.
O kareleri, nerede ve nasıl çektiniz?
Hayatımda her zaman farklı düşündüm. Bu nedenle birçok kişi ile fikirlerim uyuşmadığı için yalnız kaldım. Haliyle hayal dünyamla başbaşa kalmış, olaylara ve nesnelere bakış açım değişmiştir. Çekmiş olduğum fotoğraflarda da farklı olmayı, farklı olanı ve farklılığı göstermekten mutlu oluyorum.
Fotoğraf sanatçıları çekmiş oldukları fotoğraflarla bir şeyler anlanmak ister. Bunun için, bazen kurgu yapar, bazen de kadrajda yer alan kompozisyon daha vurucu ve çarpıcı olsun diye hayal gücünü araya katarak fotoğrafa ufak dokunuşlar yapar. Basın ve haber fotoğraflarında ise, bunu yapmak kesinlikle etik değildir ve o fotoğraf haber özelliğini kaybeder.
İlk fotoğrafımdan bahsedeyim. Sonbaharın gelmesiyle, yapraklar sararır. Doğal bir olayın sıradan çekilmiş bir karesini, herkes gibi tekrarlamak yerine; bakış açımla sundum. Bu kareyi Almanya’nın Haiger şehrinde çektim.
Ödül aldığım ikinci çalışmamda ise duruluğu ve sadeliği, melek gibi deyimi ile sundum. Bu çalışmam da birinci fotoğrafta olduğu gibi kendi geliştirdiğim renk tonlarını taşıyor. Bu kare de Almanya‘nın Marburg kentinin, şehre hakim sarayın duvarlarında sonsuzlukla buluştu.
Fotoğraflarınıza yaptığınız müdahaleleri, nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fotoğraflara müdahale farklıdır, düzenleme farklıdır. Öncelikle bu ikisini birbirinden ayırmak gerekiyor. Fotoğrafa yapılan her müdahale ve gereksiz girdi ve çıktılar, fotoğrafın DNA’sını bozar. Kısaca fotoğrafınızın genetiğiyle oynamamanız gerekiyor. Çekim anında vizörden gördüğünüz kompozisyonu, son çıktısıyla karşılaştırmak gerek. Mutlaka tonlama, renk, ışık, keskinlik ayarları yapmanız gerekebilir. Bu gayet doğal bir düzenleme şeklidir. Örneğin bazı karelerin anlatım gücü siyah-beyaz olursa daha etkilidir. Şimdi bunu renksiz hale getirmek, bir müdahale olarak görülmemelidir, mesela.
Fotoğraf çekmek bir vazifedir
Benim için her bir fotoğraf karesinin adı vardır ama, fotoğraf anlatılacak bir şey değildir. Bana göre fotoğraf çekmek bir vazifedir. Allah’ın (c.c.) yaratmış olduğu güzellikleri, farklı açılardan görmek ve bunu herkese göstermek için çaba sarf etmektir. Bu işin tadı ve heyecanı burada yatıyor. Bundan dolayıdır ki, çekilen her kare fotoğrafı yaşamanız gerekiyor.