‘Ahmak davası anestezi gibi, hasta kıpırdamazsa ameliyata başlayacaklar’

Cumhuriyet yazarı Özkan: İktidar, İmamoğlu’nu mağdur eden ve kendisine zararlı gibi görünen bu hamleleri, kendisine çok daha fazla fayda getireceğine inandığı bir başka hamlenin ilk adımı olarak yapıyor. Tıpkı İstanbul seçimlerini yenilerken yaptığı gibi. 

KRONOS 26 Aralık 2022 GÜNDEM

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasının direktörü, Cumhuriyet gazetesi yazarı Necati Özkan, İmamoğluna verilen cezanın toplumu ve muhalefeti uyuşturmak için yapılan anestezi olduğunu arkasından büyük ameliyat yapılacağını yazdı.

Özkan, ‘İmamoğlu… görevden alınacak, yerine gelecek AKP’li yönetim İBB’de her gün yeni bir şeyler “bulacak”. Ülke seçime giderken İmamoğlu ve bütün CHP terörle iltisakı kanıtlanmış, belgelenmiş bir suç odağı olarak gösterilecek. Seçmen zihninde mağdur olmuş değil, suçsuzluğunu kanıtlamak zorunda olan bir İmamoğlu ve CHP algısı yaratılmak istenecek.’ ifadesini kullandı.

Necati Özkan şunları yazdı:

Öncelikle iktidar seçimleri tekrarlatarak somut bir şey kaybetmedi. İstanbul’u zaten kaybetmişti…

İstanbul seçimlerini tekrarlatmanın iktidar lehine yarattığı somut kazancın ne olduğunu 19 Nisan 2019 tarihli İstanbul 4. İdare Mahkemesi kararı ortaya koydu. İmamoğlu yönetimine, İBB ve bağlı şirketlerin elektronik veri tabanını kopyalama izni verilmedi.

Belediye verilerine erişiminin engellenmesi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında alınmış ilk yargı kararıydı ve bir şeyi çok net gösteriyordu: Ortada büyük bir temizlik problemi vardı!

İstanbul seçimlerini tekrarlatmak böyle bir “temizlik” için süre kazanmaya yönelik gayet somut ve kendileri açısından rasyonel bir karardı. Bunun bedeli olarak da sadece “seçmen tarafından cezalandırılmak” gibi gayet soyut bir duruma muhatap kalmayı göze aldılar. Kolaylıkla kabul edilebilir bir riskti çünkü İstanbul’u zaten kaybetmişlerdi.

İmamoğlu ilk günden başlayarak yargı kararlarıyla yola getirilmek istendi. Aleyhinde alınan ilk yargı kararı, 25 yıllık kirliliğin ortaya çıkmasını önlemeyi ve temizlik yapmayı amaçlıyordu. “Ahmak davası” ise aynı sürecin tersten yürütülmesini amaçlıyor. İlk kararda amaç “temizlemekti”, şimdi ise kirletmek! Eğer bu kirli oyun muhalefet tarafından açıkça teşhir edilmez, siyasetçiler ve gazeteciler işin bu boyutuna odaklanmazsa, olaylar muhtemelen şöyle gelişecek:

İmamoğlu “ahmak davasıyla” veya sözde “terörle iltisak suç duyurusuyla” görevden alınacak, yerine gelecek AKP’li yönetim İBB ve bağlı şirketlerin elektronik tabanında her gün yeni bir şeyler “bulacak”.  FETÖ’cülerin belge üretme yöntemleriyle sözde belgeler ortaya saçılacak ve seçim atmosferi yalanlarla zehirlenecek! İçişleri bakanı da üretilmiş belgeleri göstererek İBB’nin terör örgütleriyle bağlantılı olduğunu kanıtlamış gibi yapacak. Kararsız seçmen korkutulacak, akıllar karıştırılacak.

İBB veri tabanından “ele geçirilen” kanıtlardan hareketle, başka CHP’li belediyelere de kayyum atanması için zemin oluşturulacak. Ülke seçime giderken İmamoğlu ve bütün CHP terörle iltisakı kanıtlanmış, belgelenmiş bir suç odağı olarak gösterilecek. Her gün yeni bir uyduruk kanıt ortaya çıkarılıp, “Söylüyorduk inanmıyordunuz, işte belgesi” denecek. Seçmen zihninde mağdur olmuş değil, suçsuzluğunu kanıtlamak zorunda olan bir İmamoğlu ve CHP algısı yaratılmak istenecek.

İktidar, İmamoğlu’nu mağdur eden ve kendisine zararlı gibi görünen bu hamleleri, kendisine çok daha fazla fayda getireceğine inandığı bir başka hamlenin ilk adımı olarak yapıyor. Tıpkı İstanbul seçimlerini yenilerken yaptığı gibi.

Ahmak davası büyük ameliyat öncesi yapılan anestezi gibi bir şeydi. Ameliyatı yapanlar, altılı masanın ve toplumun tavrına bakarak uyuşturmanın işe yarayabileceğini düşünüyorlar. Hastanın fazla kıpırdamayacağından emin olurlarsa ameliyata başlayacaklar.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com