CHP lideri Kılıçdaroğlu, büyük yankı uyandıran 'başörtüsü' çıkışıyla ilgili, "Oy hesabıyla yapmadım. Şimdi artık böyle istismar edecekleri, kara propaganda yapacakları bir imkan kalmadı ellerinde" dedi. Kılıçdaroğlu, teklifin sadece 'başörtüsüyle' ilgili olmadığını da kaydetti.
Halk TV’den Fikret Bila’ya konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı başörtüsü çıkışıyla ilgili dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Teklifin sadece başörtüsü ile ilgili olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Herhangi bir siyasi hesap ve oy için yapmadım” dedi.
CHP tarafından verilen başörtüsü kanun teklifinin ardından kamuda çalışan kadınların çarşafla, yargıçların ise takke ve şalvarla çalışacakları eleştirilerini de “uç örnekler” diye nitelendiren Kılıçdaroğlu, “Ciddiye alınacak düzeyde bu tür girişimler olacağını sanmıyorum” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun söyleşisinden öne çıkanlar şöyle:
‘TEKLİF SADECE BAŞÖRTÜSÜYLE İLGİLİ DEĞİL’
“Biz kadının kılık-kıyafetinin siyasetin konusu olmaktan, üzerinde siyaset yapılan alan olmaktan çıkarılmasını istiyoruz. Siyasi olarak istismar edilmesini istemiyoruz. Bu görüşümüz yeni de değil. Bizim verdiğimiz teklif sadece başörtüsüyle de ilgili değil. ‘Hakim de avukatın etek boyuna karışmasın, uyarı yapmasın,’ teklifidir aynı zamanda. Hatırlarsınız bir zamanlar Erdoğan, Kadıköy’de “kadınlara bakıyorum” diyordu ve kıyafetlerini eleştiriyordu. Ben de ‘kadınları mı gözetliyorsun’ diye eleştirmiştim.”
‘OY HESABIYLA YAPMADIM’
Yasa teklifini verirken herhangi bir siyasi hesap yapmadım. Özel bir gün seçmedim. Gündem hesabı da yapmadım. Çok önemli gördüğümüz bir yarayı kesin olarak kapatmak için yaptım. Oy hesabıyla da yapmadım. Samimi düşüncemi açıkladım ve ona uygun yasa teklifini verdim. Teklifimizin de arkasındayım.”
‘ERDOĞAN SAMİMİ DEĞİL’
“Erdoğan, konuşmasında hem “ortada bir sorun yok, o sorun çözüldü, yasa yapmaya, anayasada düzenleme yapmaya ihtiyaç yok, diyor; hem gelin anayasaya koyalım diyor. Samimi değil. Madem ortada sorun yok niye anayasaya koyalım diyorsun? Sorun varsa, niye yok diyorsun? Kendisiyle çelişiyor.”
‘TAKKE, ŞALVAR UÇ ÖRNEKLER’
Gazeteci Fikret Bila’nın “Teklifinizin yasalaşması halinde kamuda çalışan kadınlar arasından çarşafla gelip üzerine cübbesini giyip yargıç kürsüsüne çıkan veya takke ve şalvarla gelip üzerine cübbe giyecekler olabileceği eleştirisi yapıldı. Bu eleştiriye ne diyorsunuz?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Bunlar çok uç örnekler. Ciddiye alınacak düzeyde bu tür girişimler olacağını sanmıyorum” yanıtını verdi.
‘BAŞÖRTÜLÜ OLMASININ BİR SAKINCASI OLMAZ’
“Yargıçlıkta, savcılıkta, subaylıkta, polislikte türbanın olmaması gerektiği savunuluyor, bir sakınca görmüyor musunuz?” sorusuna “Hayır” yanıtını veren CHP lideri şöyle devam etti: “Bir sorun olacağını sanmıyorum. Yargıç hukukun gereğini yapıyorsa, hukukun üstünlüğüne göre doğru karar veriyorsa başörtülü olmasının bir sakıncası olmaz. Diğer meslekler için de öyle; görevini hakkıyla yerine getiriyorsa, o görevi yapacak liyakate sahipse sorun yok, demektir.”
‘ARTIK CHP BAŞINIZI AÇTIRACAK PROPAGANDASINI YAPAMAZLAR’
Kılıçdaroğlu söyleşisine şöyle devam etti:
“Kapalı kapılar arkasında bunu söylemeye başlamışlardı. İşte CHP gelirse başınızı açmanız için sizi zorlayacak, kamudan atacak, kazanımlarınızı kaybedeceksiniz, diye konuşmaya başlamışlardı. Şimdi artık böyle istismar edecekleri, kara propaganda yapacakları bir imkan kalmadı ellerinde. İşte ‘endişeli muhafazakarlar var, bu propaganda onlar üzerinde etkili oluyor’ deniliyordu. Aksini söyleyenler de oldu. Asıl ‘endişeli modernler baskı altında, onlara kılık kıyafet baskısı yapılıyor, onlara güvence lazım’ eleştirileri geldi. Evet. Bizim yasa teklifimiz hem endişeli muhafazakarlar hem endişeli modernler için güvencedir. İki taraftan kadınlar için güvence sağlıyor.”
İRANLI KADINLAR HAKLI’
“Hemen söyleyelim İranlı kadınlar haklıdır. Bunda en ufak bir tereddütümüz yok. Haklı mücadelelerini destekliyoruz. Kadın dünyanın her yerinde ne giyeceğine kendisi karar vermelidir. Şunu da vurgulamak gerekir ki Atatürk sayesinde Türkiye bu konuları 100 sene önce aşmıştır. Türkiye bu konuda kıyaslanamayacak bir yerdedir.”