Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda bütçe teklifi üzerine konuştu.
Yasama organı olarak milletvekillerinin yasa yapamayacağını, liyakat gereği bunu bürokratların yapması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, yargıya yönelik güvensizliğe de dikkat çekti. Kılıçdaroğlu partili bir Cumhurbaşkanı tarafından atanan hakimlerin tarafsız olamayacağını vurguladı. Bir başsavcıdan kültablası isteyen Erdoğan’ın avukatını da hatırlatan CHP Genel Başkanı, “Buradan açık ve net çağrı yapıyorum, Erdoğan’ın avukatlarının mal varlığı açıklansın” dedi.
“Yap-işlet-devret” sisteminin “devleti kazıklama” yöntemi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Şehir Hastanelerine harcanan bütçenin kamudan gizlenmesine rağmen İngiltere’deki bir danışman firmada açık olduğuna dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının satırbaşları şu şekilde;
“Yüzde 7.21 anayasaya aykırı bir ödenek artışı. Siz buna ses çıkarmayacak mısınız? Nasıl olur yürütme bizim irademizi yok sayıyor?”
“Madem Gazi Meclis’in saygınlığını koruyacağız… Bize deniyor ki kanunu milletvekilleri hazırlayacak. Dünyanın hiçbir ülkesinde, hangi rejim olursa olsun milletvekilleri kanun hazırlamaz. Liyakati esas alan ülkede liyakatli bürokratlar taslak olarak hazırlar. Yasama organı günlük sıcak sorunlarla ilgilenmez. Nerede çocuklar aç bunu tartışırız ama bunun önlemini biz yapmayız. Bunu yapan yürütme organıdır. Biz bunu denetleriz, tartışırız.”
“Adım gibi biliyorum geçen 29 kanunu bilen tek bir milletvekili yoktur. Hadi hep beraber Ceza Kanunu yazalım, bakalım nasıl yazacağız? İstediğiniz ülkeye gidin devlette liyakatin varlık nedeni siyasi iradeye uygun kanun teklifleri yazılmasıdır. Kanun yazmanın bir tekniği vardır. Yıllarını bu işe veren eski bir bürokrat olarak diyorum. Ama ben her şeyi bilmem. Ceza Kanunu’nu bilmem, Vergi Kanunu’nu bilirim. Dolayısıyla parlamentonun saygınlığını korumamız lazım.”
HAKİM ATAMALARI
“Anayasa Cumhurbaşkanı devletin başıdır diyor. Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve milletinin birliğini temsil eder. Bu konuda yemin metni var. Cumhurbaşkanı milletin cumhurbaşkanı olacaksa tarafsız olmak zorundadır. Neden? Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır, tarafsızdır. Bu siyasi partiye eğilimli olmayacak anlama gelmiyor, tabi ki oy kullanacak. Onun da siyasi görüşü vardır. Ama sonuçta Cumhurbaşkanı tarafsızlık üzerine yemin ediyorsa bir siyasi partinin genel başkanlığını yapamaz. Eğer öyleyse ettiği yemine ters düşüyor demektir. Kucaklayıcı olması lazım, sevmese bile sıcak mesajlar vermesi lazım. Ama sabah akşam bir bakıyorsunuz, bir öfke. Neden tarafsızlık? Cumhurbaşkanı hakim tayin edecek. Bir siyasi parti başkanı hakim tayin edemezsiniz. Benim tayin ettiğim bir hakimi düşünün, sizin o mahkemede yargılandığınızı düşünün. Bir siyasi parti başkanı hakim tayin edemez, ederse orada kuvvetler ayrılığı olmaz.”
“Anayasa’da hüküm var. Hakimler bağımsızdır diyor. Doğrudur. Hiçbir organ, makam, merci ya da kişi yardı yetkisinin kullanılmasında hakimlere talimat veremez, genelge çıkaramaz. Anayasa açık. Rejim değiştikten sonra yargı büyük yara aldı. Rahip Brunson’dan bahsediyorum. Cumhurbaşkanı ‘Bu can bu bedende olduktan sonra o teröristi alamazlar’ dedi. AKP’nin alkışlarıyla yıkıldı. Can duruyor, beden de duruyor, o zaman ne gerekçeyle bıraktınız. Şimdi siz bana hakimler tarafsız mı diyeceksiniz? Talimatla görüş veren, karar veren bir hakim olur mu?”
“Türkiye kökenli Alman bir gazeteci uzun süredir hapisteydi. Bir gecede iddianamesi hazırlandı, tahliye edildi. Tahliye edildiği gün yeni bir iddianame çıkarıldı. Havalimanında uçak bekliyordu ona bindi ve gitti.”
“15 Temmuz gecesi bu parlamento tarihe not düştü. Bombalar, kurşunlar yağarken parlamento kapanmadı. Daha sonra bir FETÖ borsası çıkarıldı hukuk içinde. Sabah’tan bir köşe yazarı yazdı. Bizim havuz medyası olarak tanımladığımız bir Sabah yazarı diyor. Sizlerden bir milletvekili de söylüyor. AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı evinde en hapsindeyken polis kılıklı iki kişi gelip infaz ettiler, çünkü FETÖ borsasıyla ilgili çok şey söylemişti. Nedir bu FETÖ borsası? Önemine göre para veriyorsunuz tahliye ediliyorsunuz. Hukuksa hepimiz için geçerli olması lazım. Parası olana bir şey yok, parası olmayan içeride yatacak.”
AVUKATLARIN MAL VARLIKLARI
“Buradan açık ve net çağrı yapıyorum. Erdoğan’ın avukatlarının mal varlıklarını araştırın. Yazıktır günahtır. Hakim tayin ediyorlar. HSK üzerindeki en etkili kişi onlar. Nasıl olur bir avukat bir başsavcıdan kül tablası ister de başsavcı koşa koşa getirir. Bu mudur adalet. Bu işin bir partiyle ilgisi yok. Benim de sorunum sizin de sorunuz.”
“Nasıl oluyor da bir partinin il ya da ilçe yönetiminde yer alan avukat hakim tayin ediliyor? İsimleri de saymak isterim ama sırf yargıya saygı duyduğumdan saymıyorum. Yargı organını çürütüyorsunuz. Bir broşürü kamuoyuyla paylaştım. ‘Tahliye konusunda HSK ile istişarede bulunduktan sonra karar verin’ diyor. Yani siyasi otorite izin veriyorsa tayin edebilirsiniz. En başta buna Adalet Bakanı’nın HSK’nin karşı çıkması lazım.”
“Hakim hakimlikten değil, siyasetten güç alıyorsa bu en büyük tehlikedir. Hakim anayasadan, evrensel hukuktan, insan haklarından, hukukun üstünlüğünden yola çıkarak karar vermek zorundadır. Hakim gücünü evrensel hukuktan almalıdır, siyasi iktidardan değil.”
‘PARALAR NEREYE GİTTİ’
“2 milyon 136 kişi asgari ücretin altında gelir elde ediyor. Bu kişiler nasıl geçinsin.”
“Değerli arkadaşlarım borç alan emir alır. 173 milyar 53 milyon dolar yabancılara ödenen faiz.2019’un başından bu yana bir saniyede ödenen faiz 596 dolar, yani 3 bin 362 lira. 1 ayda 8 milyon 900 milyon lira faiz ödeniyor. Paralar nereye gidiyor? 17 yıldır ülkeyi yöneten yürütme 7 trilyon dolar vergi topladı, 70 milyar dolar özelleştirme, 500 milyar dolar borçlanma yaptı. Paralar nereye gitti?”
ŞEHİR HASTANELERİNİN MALİYETİ
“Hastane, köprü yapıyorsun. Buna itiraz etmiyoruz. Kaça yapıyorsun diye soruyoruz. Devlet sırrı diyorlar. Biz şehir hastanelerinin maliyetini nereden öğrendik? Londra’da danışmanlık yapan bir firmadan. Biz siz bilmiyorsunuz ama İngiliz biliyor. ‘Yap işlet devret modeliyle yapıyoruz. Kendi cebimizden para ödemiyoruz’ diyor. Doğru kendi cebinden ödemiyor, milletin cebinden ödeniyor. Faturayı ne kadar şişirirsen devleti o kadar kazıklarsın, yap-işlet-devlet budur. Dolarla ihale veriyosun. TL’ye çevir diyoruz ‘baronlarla hareket ediyor’ diyorsun.”
İNGİLİZ MAHKEMESİ
“Bunlar bu nedenle yarın öbür gün sorarsak dava İngiliz mahkemelerinde görüşülecek. Sözleşmeyi öyle yaptılar. Bunlar milli ve yerli ya, mahkeme İngiliz hakim İngiliz.”
“Pirim ödeme süresi dolup yaşa takılanlar çalışamazlar. Çünkü sizin reformunuza göre pirim süresi dolup daha fazla çalışıp daha fazla pirim ödeyenler daha az emekli maaşı alacaklar. Bu aile sigortasıyla çözülür. Aile sigortası 1974’te geçti. Bu ILO’nun kabul ettiği dokuz sigortadan biri.
‘SOSYETE DAMAT’
“Bizim sosyete damat olarak tanımladığımız bir Hazine ve Maliye Bakanı’mız var. Yokluk nedir bilmez çünkü. ‘Bu yıl Türkiye istihdam alanında devrim yaşanıyor’ dedi. Dünyadan haberi yok. O paket açıkladıkça işsizlik arttı. O paket açıklayacağına, onu paketleyip bakanlıktan alın.”
“‘Her üniversiteyi bitiren iş bulacak diye bir şey yok’ bu çok talihsiz bir açıklama. 17 yıldır bunlar ülkeyi yönetiyorlar. Çöpten kağıt toplayanlar, yemek yiyenler. Bunlar görülür ama görünmezler. Yürütme organı bunları görmüyor. Çünkü beyler sarayda yaşıyor. ‘Kaç sınav açtınız, kaç kişi iş buldu’ dşye basit bir soru sorduk. Ama aylardır cevap alamadık. Bu yürütme organı milletin parasını koruyamayan, hakkını hukukunu savunamayan bir organdır, bu yürütme organı binlerce çocuğun yatağa aç girmesine neden olan yürütme organıdır.
‘MAN ADASI’
“Ben Man Adası’nı açıklamıştım. ‘Burada bir ticari firma satışı var. Hangi şirket satıldık’ dedik. Damat, kardeş, yeğen orada. Dava açıldı önce haberlerle ilgili yasak getirildi. SWIFT kaydı sahte demiyor, referans mahkeme sahte demiyor ama erişim engellendi. Dava açıldı, hakimler değiştirildi ve ben Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük tazminatına mahkum oldum. Zengin olmasam bile ben tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunurum. Kurumlar Vergisi Kanunu’na bakın. Vergi cennetlerinde açılan şirketlerin vergileri belgelenmiyor. Yasama Organı dedi ki vergileyeceğiz. Kurumlar Vergisi 2006 ama Bakanlar Kurulu bu listeyi hala yayınlamıyor. Elektrik düğmesine basınca 4, musluğu açında 5 vergi veriyorsun. 15 milyar dolar para gelecek vergi vermeyeceksin, sarayda oturacaksın ve ben buna itiraz etmeyeceğim, öyle mi.
“15 Temmuz şehit ve gazileri için para toplandı. Ne dolu bu para? ‘Hazineye devredildi.’ E bu şehitler için, aileleri için toplanmıştı. İnsanda biraz ahlak olur.
“Sizin vicdanınıza seslenerek bir soru soracağım. Tank Palet fabrikası Avrupa’nın en büyük fabrikası. 20 milyar dolar değerinde. Tank ihalesi yapılıyor eyvallah, ilk ihale iptal ediliyor, ikincisi açılıyor üç firma katılıyor biri kazanıyor. Eyvallah itiraz etmedik. Onlara bir sürü imtiyaz verildi, itiraz etmedik. İhaleyi alan firma kendisine tesis edilen alanı bıraktı Tan Palet Fabrikası’na giriyor. Sözleşmede ’25 yıl süreyle üretim yapılacak’ dese eyvallah, eğer böyle bir madde varsa. İhalesiz bir Tank Palet firması başka bir firmaya nasıl, hangi kanuna göre verilir? Kar garantisi veriyorsun, zarar ihtimali yok. Yanında askeri sırları veriyorsun. Hepsi sözleşmede. Bunun adı nedir, siz söyleyin. Bütçede bunların tartışılması lazım.”