CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yarınki grup toplantısının ardından çeşitli görüşmeler yapmak üzere İngiltere'nin başkenti Londra'ya gidecek.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, birçok yönüyle eleştirilen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da hedef alınan New York ziyaretinin ardından, ikinci ziyaretini de Londra’ya gerçekleştirecek.
Halk TV’den İsmail Saymaz’ın haberine göre CHP lideri, yarınki grup toplantısının ardından Londra’ya uçacak. Kılıçdaroğlu, Londra’da da New York’ta olduğu gibi iş insanları, öğrenciler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelecek.
Saymaz’ın yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
‘GEL GÖR Kİ MUHALEFETİN GÜNDEMİ FARKLI’
“Erdoğan, ‘Türkiye Yüzyılı’ konuşmasında başörtüsüne ilişkin anayasa teklifini bu hafta meclise getireceklerini söyledi.
Gel gör ki muhalefetin gündemi farklı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, salı günü grup toplantısından sonra Londra’ya uçuyor. CHP lideri, ay ortasında ABD’de gerçekleştirdiği bilim içerikli gezi ve temasların bir benzerini İngiltere’de yapacak. Gezi 4 Kasım’da son bulacak.”
NEW YORK ZİYARETİ ELEŞTİRİLMİŞTİ
Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz ay gerçekleştirdiği New York ziyareti hem iktidar ortaklı AKP ve MHP lilerleri tarafından hem de birçok muhalif isim tarafından eleştirilmişti. Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan, Gezi’nin bir bölümünde Kılıçdaroğlu’nun gruptan ayrılmasını ‘farklı bir amacı olduğu’ gerekçesiyle hedef alırken, muhalif isimler ise TBMM’de “sansür yasası” görüşülürken Kılıçdaroğlu’nun geziye çıkmasının doğru olmadığını savunmuştu.
CHP lideri de eleştiriler üzerine sosyal medya hesabından, şu açıklamayı yapmıştı:
“ABD’nin önemli bilim merkezlerini kapsayan bir vizyon programını yeni tamamladım. Bu ziyaretleri eleştirenler var, “Sansür yasası oylanırken neden gittiniz” diyenler var. Eleştiriler ve eleştirenler her zaman başımın üstünde oldu. Ama bu oylamalar öncesinde düşündüm taşındım…
Ya her zamanki gibi Meclis’e gidip mücadele edecektik ancak saray elindeki sayısal çoğunlukla yasayı geçirecekti. Yani gençlere yeni bir şey söylemeden bu süreç tamamlanacaktı. Ya da gençlerin, yeni bir Türkiye’nin mümkün olduğunu görmelerini sağlayacaktım. Ben bu yolu seçtim.”