Gazeteci Yavuz Baydar: "Gezi’den bu yana 12 yıl geçti. 12 yıl boyunca susan veya iktidara hizmet edenler, şimdi 'zaman müsait' demekle meşguller. Çünkü kriz yüzünden sistem iyice tıkandı. Yık, yerle bir et; sonra sil baştan. Vasatların egemenliği."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özgür Özel arasında yapılan görüşmeden sonra verilen siyasette yumuşama dönemi mesajı kapsamında Gezi tutuklusu Osman Kavala’nın tahliye edilebileceği sinyali iktidar içinde kavgaya neden oldu. Özellikle AKP’li Tuğrul Türkeş’in “Türkiye’nin büyümesi özgürlüklerle olur, cezalarla olmaz” yönünde yaptığı açıklamayla Osman Kavala’nın tahliye edilmesi gerektiğini belirten tarafta yer alması dikkat çekti. Gazeteci Yavuz Baydar, “Gezi’den bu yana 12 yıl geçti. 12 yıl boyunca susan veya iktidara hizmet edenler, şimdi ‘zaman müsait’ demekle meşguller. Çünkü kriz yüzünden sistem iyice tıkandı” dedi.
“Şimdi, baskı yönetimi inşası sırasında göbeğini kaşıyan bu beyler, lütfedip birkaç kişiyi serbest bırakırlarsa hayat bayram olacak zannediyorlar” diyen Baydar, “Yık, yerle bir et; sonra sil baştan. Yap-boz-yap. Yerinde saydırıp durdular ülkeyi. Vasatların egemenliği” ifadelerini kullandı.
Alaturka döngü
Tuğrul Türkeş: "Türkiye’nin büyümesi mi? Türkiye’nin büyümesi özgürlüklerle olur, cezalarla olmaz. Türkiye’de her şeyin hukukla çözülmesi gerektiğine inanıyorum."
Hep böyle oldu. 1960, 1980 durbeleri ardından “muhalif" seçilip ezilenlerin canına okundu, hayatları…
— YavuzBaydar (@yavuzbaydar4) May 7, 2024
Yaşananları “alaturka döngü” olarak tanımlayan Baydar, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Hep böyle oldu. 1960, 1980 durbeleri ardından “muhalif” seçilip ezilenlerin canına okundu, hayatları karartıldı, sonra yıllar sonra birden devlet eliti o muhaliflerin canına okunmasına yol açan söylemini benimseyip gündeme soktu; “bir kısmını affedelim artık” diyerek. Hayatlardan çalınan yıllar umurlarında değil tabii ki. Gezi’den bu yana 12 yıl geçti. 12 yıl boyunca susan veya iktidara hizmet edenler, şimdi “zaman müsait” demekle meşguller. Çünkü kriz yüzünden sistem iyice tıkandı.
Cezaevlerinde binlerce siyasi mahpus var. Kronik hastalık ve yaşlanma nedeniyle ölümle cebelleşen mahkum sayısı (651’i ağır) 1520. Yargı çöktü.
Şimdi, baskı yönetimi inşası sırasında göbeğini kaşkıyan bu beyler, lutfedip birkaç kişiyi serbest bırakırlarsa hayat bayram olacak zannediyorlar.
Yık, yerle bir et; sonra sil baştan. Yap-boz-yap. Yerinde saydırıp durdular ülkeyi. Vasatların egemenliği.”