Özgür Özel: Arapçanın müfredata girmesi Türkiye’ye hiçbir şey kazandırmaz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Büyük Eğitim Mitingi'nde iktidarın eğitim politikalarına sert tepki gösterdi. Özel, "Verilen sözleri tutmadılar. Bundan sonra sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir" diye konuştu.

KRONOS 18 Mayıs 2024 GÜNDEM

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) atanmayan öğretmenler, mülakat ve müfredat mağdurları ile İstanbul Saraçhane’de ‘Büyük Eğitim Mitingi’ düzenledi. Mitinge Eğitim İş Sendikası, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP milletvekilleri katıldı.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın yeni hazırladığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ile ilgili de konuşan CHP lideri Özel, hazırlığın şeffaf yürütülmediğine dikkat çekerek, “Müfredatta Türkiye Cumhuriyeti ifadesi yerine tüm ifadeler Türkiye olarak geçmektedir. Bakan’ın fikri neyse zikri odur. Cumhuriyet ile derdi olan bir Bakan, Cumhuriyet ile sorunu olan bir müfredat dayatmaktadır. Bu müfredatta Atatürk’ün adı yok denecek kadar az geçmektedir. Kurtuluş Savaşı kahramanları, bu ülkenin kahramanları Atatürk ve arkadaşlarıyla sorunu olan bu müfredat yok hükmündedir. Arapça kelimelerinin bolca yer aldığı, eşitlik yerine itaati tarif eden bir müfredat Türkiye’ye hiçbir şey getirmez” dedi.

Mitingde öğretmen atamalarıyla ilgili iktidarın “sözünü tutmadığını” belirten Özel,  “Bundan sonra sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum; madem atamayacaktın 1 milyona neden diploma verdin? ‘Üç yıl tasarruf tedbirleri yapacağız, emekli kadar atayacağız’ diyorlar. Yani hiç öğretmen almazsak 65 yıl sürecek öğretmenlerin ataması. İtibardan tasarruf olur ancak eğitimden tasarruf olmaz” diye konuştu.

CHP lideri Özgür Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Bir kusurları yok ki atanamamış olsunlar atanmayan öğretmenler. Kaldırılacağına söz verilen mülakatın sınavda 1,2. olduğu halde sorulan soruya yandaşça cevap veremediği için liyakatli olduğu halde mülakat mağdurlarıyla birlikte herkes ve onlara destek olmak üzere burada bulunan herkese hoş geldiniz diyorum. Diyorlar ki 3 yıl boyunca tasarruf tedbirleri kapsamında emekli olan kadar öğretmen atayacağız. Bu hesapla mevcut öğretmenlerin göreve gelmesi için 65 yıla kadar ihtiyaç var. Burada hatırlatıyorum. Ne diyordunuz itibardan tasarruf olmaz.

Buradan Erdoğan’a sesleniyorum: madem atamayacaktın, bu 1 milyon günahsızı niye okuttun? Niye umut verdin, niye onlara sırtını dönüyorsun? Üç yıl tasarruf tedbirleri yapacağız, emekli kadar atayacağız’ diyorlar. Yani hiç öğretmen almazsak 65 yıl sürecek öğretmenlerin ataması. İtibardan tasarruf olur ancak eğitimden tasarruf olmaz. Diğer yaramız mülakattır. Yüzde 50 mülakat, yüzde 50 KPSS diyorlar. Hani mülakat kaldırılacaktı?

“İTİBARDAN TASARRUF OLUR EĞİTİMDEN OLMAZ”

İtibardan tasarruf olur eğitimden olmaz. Mülakat mağdurlar seslerini duyurmaya çalıştılar. Mülakat kul hakkına girmektir. Diyorlar ki ‘düzgün yapacağız’ Yıllardır mülakat yapıyorlar. O mülakata kamu baş denetçiliği ombudsman kurumu her sene bir yer arıyor. Ombudsman CHP’li değil, bizim atadığımız bir yer değil. Sayın Şeref Malkoç Erdoğan’ın yakın dava arkadaşıdır. Ayrıca geçmiş dönem Adalet Bakanı’mızın Abdülhamit Gül’ün kayınpederidir. Bu kadar AKP’nin içinde olan birinin başında olduğu kurum mülakatlarda sübjektif kriterlerden farklı yorumlanabilecek sorulardan, cevabın bilimsel değil son derece sübjektif olmasından ve mülakatlardaki haksızlıklardan bahsediyor. Zaman zaman AKP’ye çok yakın olmakla eleştirilen bir hukuk insanının başında olduğu kurum bu kadar net mülakatta haksızlık var derken. Siz kimseyi bakana inandıramazsınız.

“MÜFREDAT 200 YIL ÖNCESİNİN RUHUNU TAŞIMAKTADIR”

Başka bir husus son günlerin en yakıcı konusu müfredat Türkiye yüzyılı maarif modeli diyorlar. Türkiye yüzyılı demek AKP’nin seçim sloganı demek. Milli Eğitim dediğiniz her şeyi kapsar. Siz bir partinin seçim sloganını Milli Eğitim müfredatının başlığı yaparsanız. İlk düğmeyi de son düğmeyi de yanlış iliklediniz demektir. Maarif modeli diye isim koyduğunuz model 100 yıl öncesinin adını taşımakta, 200 yıl öncesinin ruhunu taşımaktadır.

“CUMHURİYET İLE SORUNU OLAN BİR MÜFREDAT DAYATMAKTADIR”

Müfredatın hazırlığı şeffaf değildir. Müfredatta Türkiye Cumhuriyeti ifadesi yerine tüm ifadeler Türkiye olarak geçmektedir. Bakan’ın fikri neyse zikri odur. Cumhuriyet ile derdi olan bir Bakan, Cumhuriyet ile sorunu olan bir müfredat dayatmaktadır. Bu müfredatta Atatürk’ün adı yok denecek kadar az geçmektedir. Kurtuluş Savaşı kahramanları, bu ülkenin kahramanları Atatürk ve arkadaşlarıyla sorunu olan bu müfredat yok hükmündedir.

“ARAPÇANIN YER ALDIĞI MÜFREDAT TÜRKİYE’YE HİÇBİR ŞEY GETİRMEZ”

Önceki müfredatta Gazi’den alıntıyla “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirilecek” derken şimdi yerine “aklı selim, vicdanı selim, kalbi selim” nesiller demektedir. Fikri, vicdani hür demek yerine vidanı selim nesiller diyorsanız Sizin yetiştirilecek neslin hür olmasından, hürriyetten özgür düşünceden sorununuz var demek. Metinden hürriyet kelimesini çıkaracak kadar özgürlüklere düşman bu bağnaz anlayışı kınıyoruz.

Arapça kelimelerinin bolca yer aldığı, eşitlik yerine itaati tarif eden bir müfredat Türkiye’ye hiçbir şey getirmez. Atanmayanlar burada, atananlar da dertli.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com