Resmi Gazete'ye göre Koruma Hizmet Müdürlüğü’nün koruyacağı kişiler arasına "Cumhurbaşkanlığı yapmış kişiler" de eklendi. Hukukçu Figen Çalıkuşu, "Bunun Erdoğan’ın yeni dönem için yaptığı stratejisinin bir ön hazırlığı olabileceğini düşündüm. Cumhurbaşkanı olarak devam etmeyecek mi acaba?" sorusunu yöneltti.
Hukukçu Figen Çalıkuşu, Resmi Gazete’de 14 Eylül’de yapılan bir değişikliğe dikkat çekti ve Koruma Hizmet Müdürlüğü’nün koruyacağı kişiler arasına “Cumhurbaşkanlığı yapmış kişiler”in de eklendiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan imzası ile bundan böyle özel eğitimli koruma birimi, Cumhurbaşkanı ve aile fertleri ile “Cumhurbaşkanlığı yapmış kişileri” de koruyacak.
Karar yazarı Çalıkuşu, “Peki, bu değişikliği Erdoğan neden yaptı? Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül için mi? Yoksa kendisi için mi? Sürekli bir erken seçim tartışması gündemi işgal ederken, 14 Eylül tarihli Resmî Gazetede yayınlanan bu değişiklik bana çok önemli gözüktü. Bunun Erdoğan’ın yeni dönem için yaptığı stratejisinin bir ön hazırlığı olabileceğini düşündüm. Cumhurbaşkanı olarak devam etmeyecek mi acaba? Çünkü eğer Cumhurbaşkanı olarak kalacak olsa idi niye böyle bir değişikliğe ihtiyaç duysun ki…” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz rejiminin KHK ve Kararnameler ile şekillendirildiğini belirten Çalıkuşu, “1 No’lu ‘Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ en esaslı olanı idi… Yeni rejimin yönetim usulünü biçimliyor, kurumlar Cumhurbaşkanlığına bağlanıyordu. Bu 1 No’lu CB Kararnamesinde yıllar içinde değişiklikler yapıldı, halen de yapılıyor. En son değişikliklerden birini de 14 Eylül 2024 tarihli Resmî Gazete’de gördüm. Bu değişikliğin çok önemli anlamları olabileceğini düşünüyorum. Ama önce daha geriye giderek oradan bugüne gelmek gerek… Zira bu son değişikliğin 2019 yılına dayanan bir geçmişi var” dedi.
KÜLLİYEYE BAĞLI ÖZEL KORUMA BİRİMİ VE ÖZEL EĞİTİM
10 Ocak 2019 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 1 No’lu CB Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığına doğrudan bağlı bir müdürlük kurulduğunu hatırlatan Çalıkuşu, şu bilgileri aktarıyor:
“Yeni müdürlüğün ismi “Koruma Hizmetleri Genel Müdürlüğü” oluyor. Genel Müdürün hizmet yönünden Cumhurbaşkanına, idari yönden CB İdari İşler Başkanlığına bağlı olacağı bildiriliyor. Koruma Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görevleri için de kararnameye bir 10/A maddesi ekleniyor. Böylelikle hem yurt içini hem yurt dışını kapsayacak şekilde çok geniş yetkilere sahip bir koruma hizmet birimi oluşturuluyor. Koruma hizmetinin etkin ve verimli yürütebilmesi amacıyla koruma personeli için kısa ve uzun vadeli eğitim programları uygulanacağı da karar altına alınıyor. Özel bir koruma birimi ve özel bir eğitim… Nerede? Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde. Peki, kimi koruyacak bu Koruma Hizmetleri Genel Müdürlüğü? Cumhurbaşkanını, aile fertlerini, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, Bakanları, Bakan Yardımcılarını ve Cumhurbaşkanının korunması yolunda talimat vereceği kişileri. Ama şimdi dikkat… Koruma Hizmetleri Genel Müdürlüğü Cumhurbaşkanı ile birlikte sayılan bu kişileri “maddi ve manevi şahsiyetlerine yönelik her türlü saldırıya” karşı koruyacaklar.”
“Cumhurbaşkanı, devletin yasalarla belirlenen koruma görevlileri dışında kendisine doğrudan bağlı bir güvenlik birimine neden ihtiyaç duyar?” diye soran Çalıkuşu, şöyle devam etti:
“Bu korumaya maddi şahsiyet yanında “manevi” şahsiyetlerine yönelik her türlü saldırının da eklenmesinin sebebi nedir? Yasalarda konusu suç teşkil eden her türlü eylem ve yaptırımı belli iken üstelik… Bu sorular öylece dursun, gelelim birkaç gün önceki 14 Eylül 2024 tarihli Resmî Gazeteye. Koruma Hizmet Müdürlüğü’nün koruyacağı kişiler arasına birileri daha ekleniyor. Kim mi? “Cumhurbaşkanlığı yapmış kişiler”… Cumhurbaşkanı Erdoğan imzası ile bundan böyle özel eğitimli koruma birimi, Cumhurbaşkanı ve aile fertleri ile “Cumhurbaşkanlığı yapmış kişileri” de koruyacak. Cumhurbaşkanlığı yapmış Ahmet Necdet Sezer, Abdullah Gül korunmuyor mu? Korunuyor. Erdoğan da görevi sona erdiğinde aynı önceki cumhurbaşkanları gibi korunacak. Ama demek ki Erdoğan, önceki Cumhurbaşkanlarına uygulanan korumayı yeterli görmüyor. Peki, bu değişikliği Erdoğan neden yaptı? Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül için mi? Yoksa kendisi için mi?
‘NEDEN BÖYLE BİR DEĞİŞİKLİĞE İHTİYAÇ DUYDU?
Sürekli bir erken seçim tartışması gündemi işgal ederken, 14 Eylül tarihli Resmî Gazetede yayınlanan bu değişiklik bana çok önemli gözüktü. Bunun Erdoğan’ın yeni dönem için yaptığı stratejisinin bir ön hazırlığı olabileceğini düşündüm. Cumhurbaşkanı olarak devam etmeyecek mi acaba? Çünkü eğer Cumhurbaşkanı olarak kalacak olsa idi niye böyle bir değişikliğe ihtiyaç duysun ki… “Seçilmeyeceğini düşündüğünden kendisi için düzenleme yaptı” diyebilirsiniz ama kendisinin kullandığı bu yetkileri kullanacak yeni Cumhurbaşkanı için bu düzenlemeyi kaldırmak zor bir iş midir? Yoksa yeni anayasa ile cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi mi değişiyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanıymış gibi korunmaya devam edeceği ama Cumhurbaşkanı olmayacağı bir yeni sitemin peşinde olabilir mi? Bu sistem parlamenter sistem mi? Sanki yeni dönem için hazırlıklar şimdiden yapılıyor.”