Depremden hemen sonra çadır satan Kızılay'a yönelik tepkilerin kan stoklarına yansıması üzerine Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Çadır satma meselesi yanlıştı. Şu an kan acil bir ihtiyaç. Umarım zamanı geldiğinde gereğini yapar ilgili arkadaşlarımız" açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, eleştirilerin odağındaki Kızılay ve kurumun başkanı Kerem Kınık’a sahip çıkmayan bir açıklama yaptı.
Kızılay’ın, depremden hemen sonra vatandaşa ücretsiz olarak ulaştırması gereken çadırları parayla sattığının ortaya çıkması üzerine, Kızılay’a kan bağışlarının azalması üzerine açıklama yapan Kalın, “Çadır satma meselesi yanlıştı” dedi.
‘ÇADIR SATMA İŞİ HATAYDI’
Kızılay’a yönelik eleştirilerle ilgili değerlendirmesi sorulan Kalın, “Çadır satma meselesi yanlıştı, daha sonra Kerem Bey de kendisi söyledi. Yanlış bir şey, hele ki öyle bir dönemde. Elinizde çadır varsa, bizim her yerden çadır toplamaya çalıştığımız bir dönemde ilk döndüğümüz adres Kızılay’dır, AFAD’dır. Bu bir hataydı. Sonrasında tartışmanın uzaması da birtakım hataları beraberinde getirdi. Sonra konu başka noktalara gitti, sosyal medyadan polemiklere döndü” ifadelerini kullandı.
‘ELEŞTİRİLERİ VE ÖFKEYİ ANLIYORUM’
‘Pireye kızıp yorgan yakılmaması gerektiğini’ kaydeden Kalın, “Bu kan meselesi, kişilerin hataları bir kenara, kurumun devamı, kurumun ihtiyaçlarını karşılaması anlamında devam etmesi son derece önemli. Bunun bir tepki olduğunu da anlıyorum ama bu tepkiyi de doğru yere kanalize edelim. Vakti zamanı geldiğinde öbür konular da konuşulur ama şu anda kan acil bir ihtiyaç. Bu eleştirileri, öfkeyi de anlayabiliyorum. Umarım zamanı geldiğinde gereğini yapar ilgili arkadaşlarımız” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, TV100 canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “İstanbul depremi ne kadar önceliği hükümetin?” sorusu üzerine, Kalın olası İstanbul depreminin hükümetin “son derece öncelikli konularından biri” olduğunu söyledi.
Kalın, Türkiye’nin ABD’den F-16 savaş uçağı alım sürecine ilişkin, “Yönetim hâlâ sürecin ilerlemesini istiyor. Kongre tabii bir onay süreci var. Oraya doğru gidiyoruz şu anda. Zaten Finlandiya’nın üyeliği onaylandıktan sonra süreç daha da hızlandı. Ama İsveç konusunda da bizim koyduğumuz objektif kriterler var. Terörle ilgili temel bir talebimiz var. Bu karşılandığı zaman İsveç de NATO’ya katılır” diye konuştu.
‘ADINA NE DERSE DESİNLER PKK UNSURLARI BİZİM İÇİN MEŞRU HEDEF’
ABD’nin PYD ve YPG’ye Suriye’de verdiği desteğin “taktik, stratejik ve siyasi olarak yanlış olduğunu defalarca anlattıklarını, karşı tarafın bir argüman geliştirmeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını” söyleyen Kalın, şöyle devam etti:
“Biz defalarca ABD’ye PYD ve YPG’ye Suriye’de verdiği desteğin yanlış olduğunu anlattık, Obama döneminden beri. Suriye ve Irak’ta -özel olarak söylüyorum- ismi ne olursa olsun PYD, YPG, PKK, SDG, adına ne derlerse dersinler PKK unsuru olan her hedef bizim için açık ve meşru hedeftir. Kendi ulusal tehdit değerlendirmemizi yaparız ve uygun gördüğümüz yerde de gider o operasyonu yaparız. Her seferinde de biz onlara bunu söyledik. Bu konuda bizim yanımızda değilsen, Cumhurbaşkanı’mızın tabiriyle kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.”