Yargıtay 16. Ceza Dairesi, daha önce "örgüt üyeliği" için önemli delil muamelesi yaptığı ByLock için bu kez farklı bir karara imza atarak içeriğe göre 'kişiye özel' karar verdi. Daire, iki kişi arasında yazışma amacıyla indirilen ve açılan hesabın 'örgüt talimatıyla' olmadığına hükmetti.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Gülen cemaatine mensup kişileri “örgüt üyesi” olarak cezalandırmanın en önemli aracı olarak kullanılan ByLock’la ilgili önemli bir karara imza attı. Daha önce ByLock indirmeyi delil kabul eden Yargıtay, bu kez programın sadece Gülen cemaati mensuplarının kullanmadığını kabul etmek zorunda kaldı. İki kişi arasında haberleşme maksatlı indirilen program ve içeriklerinin doğrulamasıyla verilen mahkumiyet kararını bozdu. İlk derece mahkemeleri, daha önce binlerce kararda sadece Emniyetin ByLock tespit tutanağına dayanarak tutuklama ve mahkûmiyet kararları vermişti.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin geçtiğimiz Eylül ayında ilk derece mahkemesine göndermiş olduğu bir bozma ilamında, şu ifadeler kullanıldı: “Sanık X hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanık X’in kullandığını kabul ettiği … ID numaralı Bylock’ta sadece diğer sanık Y’nin ekli olması ve yazışma içeriklerinin örgütsel nitelikte olmadığının anlaşılmasına rağmen hatalı değerlendirmeyle sanığın, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının kabul edilerek yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,” isabetsiz bulunarak sanık lehine bozmaya hükmedildi.
“GÜLEN CEMAATİ MENSUBU OLMAYANLARIN DA PROGRAMI KABUL ETTİĞİ KABUL EDİLDİ”
Kararı yorumlayan hukukçu Gökhan Güneş, “Yargıtay 16. Ceza Dairesi, yeni tarihli görseldeki kararında; ‘sanığın kullandığını kabul ettiği …ID numaralı Bylock’ta sadece diğer sanığın ekli olmasına ve yazışma içeriklerinin örgütsel nitelikte olmadığının anlaşılmasına rağmen, sanığın, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullandığının kabul edilerek ceza verilmesini bozma nedeni saymıştır” dedi Kararın, 16. Ceza Dairesinin Bylock konusunda tutarsız ve adamına göre karar verdiğini gösterdiğini savunan Güneş, “Aynı konuda çelişkili kararlar vermek suretiyle ilgililerin adil yargılanma haklarını nasıl ihlal ettiğinin de itirafı niteliğindedir. Yargıtay’ın Bylock ile ilgili en önemli argümanlarından biri, bu programı ‘münhasıran Gülen hareketi mensuplarının kullandığı’ iddiasıdır. Bu karar da göstermiştir ki, aslında 16. Ceza Dairesi bu iddiasına kendisi de inanmamakta ve Bylock’u delil kabul edebilmek için bu argümana sarılmaktadır. Zira kararda Gülen hareketi mensubu olmayanların da bu programı kullandığı kabul edilmiştir” yorumunda bulundu.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
“BYLOCK KULLANIM İDDİALARI YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ”
Kararı sosyal medya hesabından yorumlayan Avukat Gizay Dulkadir ise “Yargıtay, ByLock içeriklerinin sanığın örgüt talimatı ile ByLock yüklediği iddiasının aksini gösterdiğine vurgu yapıyor. Bu durumda öncelikle sadece USER ID eşleşmesi yapılmış ancak herhangi bir yazışma içeriği tespit edilememiş sanıkların durumu söz konusu karar çerçevesinde yeniden değerlendirilmelidir” değerlendirmesinde bulundu. Dulkadir, “Son olarak elbette başkaca nedenlerle karardaki sanık ile benzer durumda olan ByLock kullanım iddiaları yeniden değerlendirilmeli ve sanıklar hakkında Yargıtay aşamasına kadar beklemeden beraat kararları verilebilmelidir” dedi.