Risk alıncak vakit değil. Nakite geçen ayakta kalacak. Türkiye stagflasyon tehlikesi ile karşı karşıya. Stagflasyon, ekonomik büyümenin durması ve enflasyonun yükselmeye devam etmesidir. Hem durgunluk hem yüksek enflasyon. Kâbus senaryosunda işsizlik artarken, satın alma gücü düşer ve ekonomik kriz kaçınılmaz hâle gelir.
Piyasalar merkez üssü Tokyo olan deprem ile sarsıldı. 5 Ağustos’ta Bitcoin’den hisse senetlerine varıncaya dek hemen her varlık çöktü. Spot altın (Ons) sarsıntıdan kuvvetlenerek çıktı. Yeni hedefler sırası ile 2 bin 580 dolar ve 2 bin 750 dolar.
Çift haneli kayıplar zeminin ne kadar kaygan olduğunu gösterdi. Sarsıntı geçmedi. 2’nci bir dalga daha gelecek. İlk depremde hasar görenler muhtemelen müteakip dalgada yerle bir olacak.
Türkiye ekonomisi piyasalar çökerten depreme hazırlıksız yakalandı. Ekonomi idaresi kırılgan bir zeminde ilerliyor.
FAİZ ARTIŞINA RAĞMEN ENFLASYON DÜŞMEDİ
Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 8,50’den yüzde 50’ye çıkardığı dönemde dahi enflasyon yüzde 75’e kadar tırmandı. Zira talep enflasyonundan ibaret değildi fiyat artışlarının sebebi.
Türkiye üretimden uzaklaşmanın, kamuda israfın ve talanın, tüketerek büyümenin ve devasa bütçe açıklarının bedelini ödüyor.
Türkiye kırmızı etten nohuta kadar ithal gıdaya milyar dolar ödüyor. Çiftçi para etmediği için mahsulü tarlada çürümeye terk ediyor. Buna mukabil yaz aylarında bile sebze meyve markette hiç olmadığı kadar pahalı. Çarpıklıkların bini bir para!
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Faiz artsa da hukuktan eser kalmadığı için doğrudan yabancı sermaye hiç oralı olmadı. Gelen yok, ancak giden çok. BP’den TOTAL’e, Honda’dan Mazda’ya yıllar evvel gelen yabancı firmalar tası tarağı topladı gitti.
Borsa İstanbul iki defa devre kesti. Yine de BİST 100 endeksi 10 bin puanın altına indi. Hâlihazırda 9 bin 820 buz tabakasının üzerinde patinaj yapıyor.
Dolar bazında endeks 300 dolara yaklaştı. Ya dolar ucuz ya da BİST şişti. Kuru tutmak için yabancıya yüzde 50 faiz ödeyen Türkiye karpuzdan ucuz doların bedelini ihracatta ve turizmde fazlasıyla ödüyor
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) şaibeli enflasyon verileri ile enflasyon kâğıt üstünde düşse de hayat pahalılığı çarşıyı pazarı yakıp kavuruyor. TÜİK’in enflasyonu düşük göstermesinin tek izahı var. O da memur ve emekli maaşları ile asgari ücretin düşük tutulmak.
TÜRKİYE STAGFLASYONA GİRİYOR, LONDRA TEFECİLERİ GİDİYOR
Türkiye stagflasyon tehlikesi ile karşı karşıya. Stagflasyon, ekonomik büyümenin durması ve enflasyonun yükselmeye devam etmesidir. Hem durgunluk hem yüksek enflasyon. Kâbus senaryosunda işsizlik artarken, satın alma gücü düşer ve ekonomik kriz kaçınılmaz hâle gelir.
Merkez Bankası’nın faiz indirimi veya kur artışı kararları arasında sıkışması, carry trade (Düşük faizle borç alıp yüksek faiz için gelen) yatırımlarının son sürat kaçmasına sebep olabilir.
Kaçış iki hafta evvel başladı. Londra tefecileri 13 milyar doları bavula koyup Türkiye’yi terk ettiler.
Ancak yüksek faiz sebebiyle iflaslar başladı ve Kayseri’de dev mobilya şirketleri işçi çıkarmaya başladı.
Yatırımcılar, belirsizlik ortamında risklerini azaltmak amacıyla Borsa İstanbul’dan çekildi. Yazın 1 milyon kişi Borsa İstanbul’u terk etti. Borsadaki bu dalgalanma, ekonominin seyrine dair mühim bir emare.
Ekonomik kriz kronik bir hâl aldı. Sokakta memnuniyetsizlik had safhada.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) oyları mum gibi eriyor. Halk erken seçim istiyor. AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anketlerdeki düşüşe mani olamadığı gibi bu defa şapkadan tavşan çıkaramıyor.
Çiftçiler de hükûmete karşı seslerini yükselterek, “Hükûmet istifa!” sloganlarıyla Ankara’ya yürüyüş başlattı. AKP ve müttefiki MHP’ye karşı giderek yayılan protesto gösterilerine diğer kesimler de dâhil olabilir. Kamu işçileri
BİR MÜDDET NAKİTTE KALMAK İYİ BİR FİKİR
Özel sektörün döviz pozisyon açığı 115 milyar dolara ulaşırken, döviz kredileri sadece 7 ayda 28 milyar dolar arttı. Döviz kredisi stoku 156 milyar dolar kredi. Muhtemel bir kur şoku ya da devalüasyon esnasında döviz açığı olan firmalar batacak.
Yatırım uzmanı Mark Mobius, “Hisse senedi piyasasındaki bozulmalar, gerçek ekonomik etkiler görülmeden önce bir sinyaldir. Portföyünüzün belki yüzde 20’sini nakit olarak tutmak iyi bir fikir. Çünkü ileride fırsatlar olacak ve biraz nakit bulundurmakta fayda var.” sözleriyle yatırımcılara kritik bir tavsiyede bulunuyor.
Nakit bulundurmanın, ileride karşılaşılabilecek fırsatlar için bir güvence olabileceğini belirten Mobius, ekonomik öngörülerin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor.
Bazı büyük firmalar sonbaharı göremeyebilir. Türkiye hukukun üstünlüğü endeksinde 144 ülke arasında 117’nci sırada.
Hukuk yoksa, kalıcı bir refah da yok. Instagram bir hafta niye yasaklandı ki!
Sakarya’da bir kahvehanenin camında “Yarım (bardak) çay bulunur” afişi asılı.
Nereden nereye? Keşke bir umut ışığı görünse!
Yarın bugünü aratacak kadar karanlık… Herkes başınan çaresine bakıyor. Nakit her kraldı. Ancak nakit böyle bir altın devrine hiç rastlamamıştı. Altın ve gümüş de göz kırpıyor. Tırmanış devam edecek.
—————————————
İletişim için:
https://www.youtube.com/turhanbozkurt
Twitter: @turhanbozkurTV
https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/
e-posta: [email protected]
