Yaşar Nuri Öztürk aldığı melami terbiye, yetiştiği kültür ortamı, bilgi ve belagatiyla bir ölçüde insanlar üzerinde etkili oluyordu. Fakat ne onun takipçisi Abdülaziz Bayındır’da ne de mirasına göz diken İsrafil Balcı’da nezaket, kültür ve bilgi birikimi açısından Öztürk’le mukayese edilebilecek bir seviye var.
Bu rejimi, anayasanın kurallarını uygulamayacağını bile bile sandık marifetiyle tehdit edeceğini düşünmek bence bir çıkmaz sokak. Bunu yaparsanız sevinir bu rejim. Ama stabilize olamayan bir otoriterlik var. Bundan Saray da rahatsız çünkü o da öngörülebilir bir rejim istiyor.
Siyaset sahnesinde başarılı olan siyasi İslamcılar rakipleri tarafından takiyeci olarak suçlanıyordu. İktidara gelince takiye ahlakı yağma ve talanı meşrulaştırıcı bir fonksiyon gördü
