Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan polis şiddeti ve iktidarın kullandığı nefret söylemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avrupa Birliği (AB), "Polis şiddeti, toplu gözaltılar, genelleşen terörizm suçlamaları ve LGBT'yi hedef haline getirmek... Yeni pozitif gündem ve reform iradesinin yansıması bu mu?" dedi.
Boğaziçi’ne atanan kayyım rektör eylemlerinde yaşanan polis şiddetine ve hükümetin kullandığı nefret söylemlerine Avrupa Birliği’nden (AB) tepki geldi: “Avrupa Birliği, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve yargı alanlarında Türkiye’de devam eden olumsuz gelişmeden ciddi şekilde endişe duymaktadır.”
ROPARTÖR AMOR: REFORM İRADESİNİN YANSIMASI BU MU?
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşarak Boğaziçi protestolarına hükümetin verdiği karşılıkla giderek daha kötüleşen durumdan kaygı duyduğunu belirterek, “Polis şiddeti, toplu gözaltılar, genelleşen terörizm suçlamaları ve LGBT’yi hedef haline getirmek… Yeni pozitif gündem ve reform iradesinin yansıması bu mu?” dedi.
‘TÜRK YETKİLİLERİN REFORM BEYANLARINDA AYKIRILIK’
Komisyon yetkilileri tarafından Euronews Türkçe’ye yapılan açıklamada, ‘meşru toplanma özgürlüğü hakkını kullanan yüzden fazla öğrencinin tutuklanması ve İstanbul Valisinin Boğaziçi Üniversitesi’ni kapsayan iki ilçede her türlü toplantı, gösteri ve yürüyüşü yasaklama kararının son derece kaygı verici bir durum olduğu’ belirtilerek, “Türk yetkililerin AB değerleri ve standartlarına yönelik reform gerçekleşeceği beyanlarına da aykırılık oluşturmaktadır” ifadesi kullanıldı.
‘LGBT’YE YÖNELTİLEN NEFRET SÖYLEMLERİ KABUL EDİLEMEZ’
COVID-19 salgınının eleştirel sesleri susturmanın bir yolu olarak kullanılamayacağı vurgulanan açıklamada, LGBTİ’lere yönelik nefret söylemlerine ilişkin “Bu olaylar sırasında üst düzey yetkililer tarafından LGBT öğrencilere yönelik nefret söylemi ve bir LGBT derneğinin kapatılması kabul edilemez” denildi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘TÜRKİYE’Yİ YÜKÜMLÜLÜKLERİNE DAVET EDİYORUZ’
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Türkiye’yi ulusal ve uluslararası yükümlülüklerine saygı göstermeye ve son haftalarda barışçıl toplanma haklarını kullandıkları için keyfi olarak gözaltına alınan kişileri serbest bırakmaya çağırıyoruz. Polisin düşünce özgürlüğünü kullanan kişilere karşı aşırı güç kullanması, Türkiye’nin aday ülke ve uzun süredir Avrupa Konseyi üyesi olarak yükümlülüklerine aykırı olduğunu hatırlatıyoruz.”