Karar yazarı Akif Beki: "Fedaileri atakta; teğmenlere karşı milleti dolduruyor, köpürttükçe köpürtüyorlar. Yönetimi ise sessiz. Belli ki devleti yönetenler de kendi elleriyle kurdukları sistemden yeni mezun teğmenlerin, o kılıçları kendilerine karşı çattığını düşünmüyor. Boş yaygara yani."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde danışmanlığını yapan Karar yazarı Akif Beki, Kara Harp Okulu’nun mezuniyet töreninde genç teğmenlerin kılıç sallayarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını atmasına ilişkin ortaya çıkan tartışmaları “köpürtme” olarak değerlendirdi.
Akif Beki, “Fedaileri atakta; teğmenlere karşı milleti dolduruyor, köpürttükçe köpürtüyorlar. Yönetimi ise sessiz. Belli ki devleti yönetenler de kendi elleriyle kurdukları sistemden yeni mezun teğmenlerin, o kılıçları kendilerine karşı çattığını düşünmüyor. Trol takımı; ‘saldırı altındayız, Allah’ını seven defansa koşsun, iktidarı savunun’ borusuna abanıyor ama iktidarda böyle bir telaş yok. Boş yaygara yani, sahte alarm” dedi.
Beki’nin yazısı şöyle:
“Kara Harp Okulu’ndan mezun teğmenler, tören sonrası kılıç çekip “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atmıştı.
Bu kadarı yetti… İktidar cephesi, darbe dönemlerimin bitmediğine, geri başlayabileceğine karar verdi. Kaç seçimde tabuta kapatılmış, en son Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçerken artık betona gömüldüğü müjdelenmişti; hortlağı bir nefeste dirilttiler.
Vesayet öcüsünü aramıza geri döndürdüler. İhtiyaç olmasa yapmazlardı, demek asıl tehlikenin ekonomi olmadığını göstermek için darbeci zombisini çağırıp aramızda dolaştırmak gerekti.
Teğmenler, özellikle de sınıf birincisi Teğmen Ebru Eroğlu hedefte. “Genç subaylar”, “demokrasi”den rahatsız olmakla suçlanıyorlar. İhraçlarını, tutuklanmalarını isteyenler var.
Yeni mezun teğmenlere atış serbest bırakılmış gibi. Öyle bir saldırı, topyekün hücum yaşanıyor.
Yalnız, iktidar ortakları arasında bir tutum farklılığı yaşanıyor. MHP, teğmenlere sahip çıktı, savunuyor. Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, görüntülerin amacından saptırılıp farklı yerlere çekilmemesi için X’ten uyardı.
‘FEDAİLER ATAKTA, YÖNETİM İSE SESSİZ’
AK Parti’ye gelince… Fedaileri atakta; teğmenlere karşı milleti dolduruyor, köpürttükçe köpürtüyorlar. Yönetimi ise sessiz.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganından darbe çığırkanlığı çıkarılıyor. Çünkü eski darbecilerin hepsi, bu sloganı atarmış. Herhalde 15 Temmuz darbe cuntasını kapsamıyordur.
Peki, bir adım geri çekilip bakalım: Demokrasi için alarm zilleri çalmaya mahal var mı? Askeri vesayet ve darbe hevesleri yeniden hortluyor mu?
Deniz Harp Okulu Komutanlığı yapmış Türker Ertürk gibi eski askerler, dolduruşlara tepkili. Aksini söylüyorlar.
Kılıç çatma geleneği, tüm harp okullarında varmış, yeni değilmiş. Resmi tören bittikten sonra, sınıf birincisi teğmenin emir komutasında bu geleneksel kutlama ve ant içme yapılırmış. Aynen üniversitelerimizde resmi mezuniyet töreninden sonra yapılan kep atma töreni gibi…
Dün bir haber yayıldı, teğmenlere idari soruşturma açıldığıyla ilgili. Fakat Milli Savunma Bakanlığı, bir açıklamayla yalanladı.
Açıklamada “Teğmenlerin Harp Okulları ile idari bağı kalmamıştır, okula çağrılarak haklarında sosyal medya paylaşımları nedeniyle tahkikat açıldığı iddiaları doğru değildir” deniyor. Başka da bir şey demiyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘DARBE ÇIĞIRTKANLIĞI OLSA, BUNLA MI KALINIRDI?’
İddia edildiği türden bir disiplin suçu, askeri hiyerarşiyi bozma, başkaldırma, geleneklere aykırı bir durum, görülmemiş bir şey yahut darbe çığırtkanlığı söz konusu olsa… Böyle mi olur, bunla mı kalırdı?
Belli ki devleti yönetenler de kendi elleriyle kurdukları sistemden yeni mezun teğmenlerin, o kılıçları kendilerine karşı çattığını düşünmüyor.
Trol takımı; ‘saldırı altındayız, Allah’ını seven defansa koşsun, iktidarı savunun’ borusuna abanıyor ama iktidarda böyle bir telaş yok.
Boş yaygara yani, sahte alarm. Mevcut tablodan başka bir sonuç çıkmıyor.
Ekonomi böyle gittikçe son sahte alarm da olmayacak. Buldukları her kaşık suda fırtına koparacaklar. Halkın gündemini oyalamak için zile basıp basıp kaçacaklar.”
