CHP’nin ‘Gölge Dışişleri Bakanı’: Esad ile her an temas kurabiliriz

Özgür Özel'in "Gölge Dışişleri Bakanım" dediği İlhan Uzgel: "Suriye Devlet Başkanı Esad ile her an temas kurabiliriz. Suriye dosyası AKP'nin bıraktığı en korkunç dış politika mirası olacak. Rusya daha kolay. Kıbrıs da daha kolay. Karabağ daha kolay. Ege daha kolay..."

KRONOS 11 Haziran 2024 GÜNDEM

Prof. Dr. İlhan Uzgel

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıkladığı 17 kişilik “gölge kabine” içerisinde yer alan “Gölge Dışişleri Bakanım” dediği CHP Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, “Suriye Devlet Başkanı Esad ile her an temas kurabiliriz” çıkışında bulundu. Uzgel, “Güvenlik sorunu bitmeden, seçim kazandığınızın ertesi günü asker çekemezsiniz. Bu konuda da sığınmacı konusunda da İdlib konusunda da muhatap sonuçta Esad yönetimidir. Bütün bunların Esad yönetimiyle konuşulması gerekiyor ve bunların hepsi bir paket olarak görüşülmek zorunda” ifadelerini kullandı.

Uzgel’e göre “Suriye dosyası AKP’nin bıraktığı en korkunç dış politika mirası olacak. Rusya daha kolay. Kıbrıs da daha kolay. Karabağ daha kolay. Ege daha kolay…”

Prof. Dr. İlhan Uzgel, T24‘ten gazeteci Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtladı. Söyleşinin dikkat çekici bölümü şöyle:

“Bugün CHP yönetimi olarak Esad yönetimi ile herhangi bir temasınız var mı?

Şu an yok ama her an kurabiliriz de.

Esad yönetiminin Türkiye ile normalleşme için birtakım deklare ettiği koşullar var, bunların başında da TSK’nın Suriye’den çekilmesi geliyor. Bu saatten sonra Esad rejiminin gittiği bir senaryoyu konuşmak zor olduğuna göre Suriye ile normalleşmeyi gündemine alan herhangi bir Türk hükümetinin bu talebi nasıl karşılayacağına dair bir stratejisi olmalı heralde. Size göre TSK’nın Suriye’deki mevcudiyetini sürdürmesi hala Türkiye’nin öncelikli güvenlik parametrelerinden biri midir? CHP, Suriye’den asker çekme konusuna nasıl bakıyor?

Güvenlik sorunu bitmeden, seçim kazandığınızın ertesi günü asker çekemezsiniz. Bu konuda da sığınmacı konusunda da İdlib konusunda da muhatap sonuçta Esad yönetimidir. Bütün bunların Esad yönetimiyle konuşulması gerekiyor ve bunların hepsi bir paket olarak görüşülmek zorunda. Herhangi bir tanesini tek başına ele alamazsınız. Bir de tabii Esad yönetiminin arkasında Rusya var, yanında İran var. Gerekirse onlarla da temas edeceksiniz. Başka türlü bunu çözemezsiniz. CHP iktidara geldiğinde, geldiği andaki koşullara bakar, PYD’nin o günkü pozisyonuna bakar, Rusya ile de ABD ile de görüşür ve konuyu tüm boyutlarıyla ele alır.

 PYD/YPG meselesinde AKP hükümetinin yapabileceği ama bugüne kadar yapmadığı ya da eksik yaptığı şey nedir?

Önce PYD yöneticilerini Türkiye’ye davet edip görüşüp sonra da terörist ilan ederseniz. Aynı anda Esad yönetimini düşman ilan ederseniz kiminle neyi konuşacaksınız? İkisini birden yaparak hükümet aslında topu taca atmış oldu. YPG sizin için tehditse bunu oturup Esad ile görüşeceksiniz. Bunun başka bir yolu yok. Türkiye’nin temel politika yanlışı buydu. Bunların düzeltilmesi lazım. Suriye dosyası AKP’nin bıraktığı en korkunç dış politika mirası olacak. Rusya daha kolay. Kıbrıs da daha kolay. Karabağ daha kolay. Ege daha kolay.

Sizin siyasete girmeden önce yazdığınız yazıları hatırlıyorum. Yaptığınız analizlerde hep Türkiye’nin Suriye’deki YPG sorununu Türkiye içindeki Kürt sorunu ile birlikte ele alacak kapsayıcı bir yaklaşım geliştirmesi gerektiğini savunurdunuz. Demokratikleşme konusuna mesafeli durarak Türkiye’nin sorunu tam anlamıyla çözemeyeceğini savunurdunuz. Hala aynı şekilde mi düşünüyorsunuz?

Bunun bütüncül yaklaşılması gereken bir konu olduğu ortada ama öte yandan Kürt siyaseti de kendi içinde büyük ayrışmalar yaşıyor. Irak’taki Kürt bölgesinin kendi içinde Barzani- Talabani ekolünün çekişmesi var. Keza Irak’taki Kürt bölgesi ile PYD arasında derin görüş ayrılıkları var. Ve bu ayrışmaların hepsinin toplamında Kürt sorunu kocaman bir Ortadoğu sorununa dönüşmüş durumda. Türkiye içine dönersek…Kürt sorununun çözümüyle ilgili daha önceki denemeler yanlış ve eksik işledi. Oslo’da kapalı kapılar ardında iş yapıldı. 2013’te ise kamuoyuna açık bir süreçmiş gibi gösterildi ama meclis denklem dışında bırakıldı. Bir kere bugün yeniden çözüm arayışına girilecekse bunun adresi TBMM’dir ve de sürecin tamamen şeffaf yürütülmesi gerekir. Koşullar da çok çok değişti 10 yıl öncesine kıyasla. Aslına bakarsanız Türkiye Kürt meselesinin silahlı çözümü sürecinde çok yol kat etti. PKK çok geriletildi, Kuzey Irak’ta da her gün çok büyük zararlar veriyor. Türkiye’nin güvenlik güçlerinin askeri kapasitesi çok ilerledi, bunu görmek lazım.

Güvenlik kaygılarıyla ilgili ciddi mesafe alınmışken, Türkiye’deki seçilmiş Kürt siyasetçilere karşı yürütülen kampanyalar ve bunların doğal olarak Kürt seçmende yaratmış olduğu tepkiler ele alınmadan yola çıkılamaz. Terör sorunu yoktur demiyorum. Ama bunu doğru anlatamadığınız bir ortamda ABD, Suriye’de PYD’yi güçlendirmeye devam ediyor. Bunun tabii ki rahatsız edici bir boyutu var. En son Amerikalılar YPG’lilere hava eğitimi, helikopter eğitimi falan da vermeye başladı. Bu eğitimler ve onca silah ne için veriliyor?”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com