‘Davutoğlu ile Erdoğan arasındaki ipler o andan sonra koptu…’

Halk TV yazarı Mehmet Tezkan: "Erdoğan 2014 yılında Cumhurbaşkanı seçilince ‘emanetçi değil, güçlü başbakan istiyorum’ demişti. Davutoğlu Erdoğan’ın bu sözünü gerçek sandı… Güçlü Başbakan olmaya soyundu; ipler koptu… "

KRONOS 16 Temmuz 2024 GÜNDEM

Fotoğraf: AFP

Halk TV yazarı Mehmet Tezkan, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun “Eğer bana darbe yapılmamış olsaydı 30 haziranda Türk vatandaşları Avrupa’ya vizesiz gidecekti” sözleri üzerinden, “Peki darbeyi kim yaptı? Ardında kim vardı? AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeleri mi? Saray mı? Erdoğan mı? Davutoğlu’ndan nefret eden Pelikan grubu mu? Yoksa hepsi mi?” sorularını yöneltti.

“8 yıl önce Davutoğlu’nun istifaya zorlanması darbe mi, iç hesaplaşma mı bilemem ama 10 yıl önceye dönersek mesele daha kolay anlaşılır. Taşlar yerli yerine daha rahat oturur” diyen Mehmet Tezkan, “Erdoğan 2014 yılında Cumhurbaşkanı seçilince ‘emanetçi değil, güçlü başbakan istiyorum’ demişti. Davutoğlu Erdoğan’ın bu sözünü gerçek sandı… Güçlü Başbakan olmaya soyundu; ipler koptu… Aslında Erdoğan itaatte güçlü başbakan demişti Davutoğlu yanlış anladı!” dedi.

Mehmet Tezkan şunlara dikkat çekti:

“Gelin ne olup bittiğine bakalım…

Sabah gazetesi çevresinde kümelenen Pelikan adlı grup Davutoğlu’nu yıpratmaya, altını oymaya çalıştı. Erdoğan’a ihanet ettiği yönünde kampanya yaptılar…

MKYK 28 Nisan 2016’ da Genel Başkan Davutoğlu’nun il ve ilçe başkanlarını görevden alma yetkisini elinden aldı…

Davutoğlu 4 Mayıs’ta Beştepe’ye gitti. Erdoğan ile görüştü. Başbakanlığı ve AKP Genel Başkanlığını bıraktığını açıkladı…

‘EĞER DARBEYSE…’

Darbeyse işin içinde herkes var…

Aslına bakarsan yapılanın 28 Şubat post modern darbe dediklerinden bir farkı yok. Orada Cumhurbaşkanı Demirel devredeydi, burada Cumhurbaşkanı Erdoğan devreye girmiş…

28 Şubat sürecinde Erbakan vardı, 4 Mayıs’ta Davutoğlu var…

Tabii Davutoğlu’nun darbeydi deyip kenara çekilmemesi lazım. Daha açık ve net olmalı. Bana karşı darbe yapıldı diyorsa darbeyi kimin planladığını, kimin rol aldığını, nasıl yapıldığını da söylemeli…

Hatırlarsanız… 2015 yılında iki seçim arasında dört ayda iki büyük katliam yaşandı… Biri Suruç’ta diğeri Ankara garında. Canlı bombalar yüzlerce kişiyi katletti… Davutoğlu Başbakan’dı. Dokuz yıl sonra konuşursam her yerinden oynar dedi ama konuşmadı…

Sustu…

Darbe yapıldı iddiası da benzer akıbete uğramasın… Yakın tarihimizde taşlar yerli yerine otursun…

Biliyoruz ki Erdoğan ile Davutoğlu geçinemiyordu…

Davutoğlu şeffaflık yasası getirmeye kalktı, Erdoğan engelledi… Davutoğlu rüşvet aldıkları yolsuzluk yaptıkları iddia edilen dört bakanın Yüce Divan’da yargılanmalarını istiyordu, Erdoğan karşı çıktı… Davutoğlu Almanya Başbakan’ı Merkel ile anlaşmıştı. Türkiye terör tanımı dahil birçok değişiklik yapacak Avrupa da serbest dolaşımın yolunu açacaktı, Erdoğan izin vermedi. Davutoğlu kendine bağlı medya ağı kurmaya kalktı, Erdoğan çok kızdı.

‘İPLER KOPTU…’

Daha sayayım mı?

Ama Erdoğan en çok 7 Haziran seçim yenilgisinden sonra Davutoğlu’nun ‘halk başkanlık modeline geçmek için yetki vermedi’ sözüne sinirlenmiştir… Bir de Hakan Fidan’ı önce milletvekili sonra bakan yaparak yanına çekme girişimine….

8 yıl önce Davutoğlu’nun istifaya zorlanması darbe mi, iç hesaplaşma mı bilemem ama 10 yıl önceye dönersek mesele daha kolay anlaşılır. Taşlar yerli yerine daha rahat oturur…

Erdoğan 2014 yılında Cumhurbaşkanı seçilince ‘emanetçi değil, güçlü başbakan istiyorum’ demişti. Davutoğlu Erdoğan’ın bu sözünü gerçek sandı…

Güçlü Başbakan olmaya soyundu; ipler koptu…

Aslında Erdoğan itaatte güçlü başbakan demişti Davutoğlu yanlış anladı!..

Bakalım Davutoğlu darbe iddiasının arkasında duracak mı? Üzerine gidecek mi? 4 Mayıs sivil darbesi diye siyasi tarihe yeni bir sayfa açtıracak mı?”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com