Muhalefet etme cüretini gösterebilmekten Libya'daki son duruma, GRECO'nun yolsuzluk raporundan ülkenin basın özgürlüğü karnesine...
Vedat İlbeyoğlu, Evrensel: Meclis teamülleri, normlar falan… Geçiniz efendim. ‘Şahsım’ ve ‘gönlüm razı olmadı’ zamanıdır artık, ‘gönlüm’ün dediği olur, gereği yapıla! Hukuk mu? O, iktidardakilerin ‘gönlünden geçenleri’ dizginlemek, sınırlandırmak için gereken ama aşılıp geçilmiş, zamanın ruhuna aykırı bir ‘efsane’ artık.
İbrahim Varlı, Birgün: Libya’da Türkiye kazandı mı? Ekonomi kötü, kriz derinleşiyor, AKP yönetemiyor. Sıkışan iktidarın bugünlerde hiç olmadığı kadar zafer hikâyelerine ihtiyacı var. Libya’da zafer kazandık nidaları bu ihtiyacı karşılıyor!
Faruk Çakır, Yeni Asya: Yolsuzluk yapanlara devletin müsaade etmemesi gerektiği gibi millet de alkış tutmamalı. “Benim memurum işini bilir” ya da “Çalıyor, ama çalışıyor” anlayışı ile Türkiye’nin hak ettiği iyi yerlere gidebilmesi mümkün değil.
Emre Kongar, Cumhuriyet: Demokratik bir rejim için; başta İfade ve Basın Özgürlüğü olmak üzere, Temel Hak ve Özgürlüklerin güvence altında bulunması; bu güvenceyi sağlayacak ve iktidarın eylem ve söylemlerinin anayasaya uygunluğunu denetleyecek olan bağımsız bir yargı, yani Hukuk Devleti de gerekmektedir!
Günün öne çıkan yorumları Kronos Podcast yayınında:
https://soundcloud.com/user-436877268/070620-kp