“Demirtaş tutuklanmadan önce toplantı yaptık, ‘hükümet değil devlet sizi içeri alacak’ dedim”

Eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar: "Sırrı Ağrı Belediye Başkanıydı, Ahmet Türk Mardin Belediye Başkanıydı. Selahattin Genel Başkandı. Dedim ki onlara; 'Kardeşim sizi hükümet değil, devlet içeri alacak. Bu çağrıyı yapmadığınız zaman bu devlet size göz açtırmaz artık' dedim."

KRONOS 05 Ağustos 2024 GÜNDEM

Eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar, HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklanmasından bir hafta önce Ahmet Türk ve Sırrı Sakık’la toplantı yaptığını ve cezaevine atılacakları sinyalini verdiğini söyledi. Cavit Çağlar, toplantının içeriğini, “Bunlar diyecekler ki; ‘Silahlı dönem, terör devri bitti. Terör yok, adam öldürmek yok.’ Ben o dönem Ankara’da bunlarla yaptığım toplantıda aynı çağrıyı yapmalarını önerdim. Sırrı Ağrı Belediye Başkanıydı, Ahmet Türk Mardin Belediye Başkanıydı. Selahattin Genel Başkandı. Dedim ki onlara; ‘Kardeşim sizi hükümet değil, devlet içeri alacak. Bu çağrıyı yapmadığınız zaman bu devlet size göz açtırmaz artık’ dedim” şeklinde açıkladı.

T24‘ten gazeteci Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtlayan Cavit Çağlar, “Turgut Bey (Özal) vefat etmemiş olsaydı ve biz Hikmet Bey’le (Hikmet Çetin) bu yolda devam edebilseydik, biz güneydoğuda savaşı bitiriyorduk. Biz güneyde onlarla diyaloğa girmiştik” iddiasında da bulundu.

Cavit Çağlar’la söyleşinin kısa bir bölümü şöyle:

“Bugün yaşanan sorunların hepsi ‘dış mihrak’ kaynaklı mı? Halkın seçtiği onlarca Kürt siyasetçi hapiste. Hükümet, eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuksuz yargılanması konusunda AİHM’den çıkan kararları uygulamamak için türlü hukuksuzluğa imza atıyor. Avrupa Konseyi’nin kurucusu bir ülke olarak Türkiye’nin demokrasi ve özgürlükler alanında aldığı tutumu normal buluyor musunuz?

Bu sorunuza şöyle yanıt vermeye çalışayım. Biz Selahattin Demirtaş tutuklanmadan yaklaşık bir hafta önce Ahmet Türk ve Sırrı Sakık ile bir toplantı yaptık.

Ne vesileyle yaptınız bu toplantıyı ve sizin misyonunuz neydi?

Ortak tanıdıklarımız var. Bana görüşmek istediklerine dair mesaj geldi. Ben Ankara’ya gittim. Hepsini eski tanıyorum tabii siyaset yıllarımdan. Hepsiyle de aram çok iyidir, beni severler çok. 1991’den itibaren bu Kürt kardeşlerimizle çok mesaimiz oldu.

O son görüşmelerde hata yaptıklarını söyledim kendilerine. Ahmet Türk bir Nevruz’da kalktı Diyarbakır’da bir konuşma yaptı. Tayyip Bey ona çok kızdı. Çünkü Tayyip Bey başta iyi niyetle yaklaştı. Fakat dediğim gibi… Amerika. Eskiden İngiltere vardı. İngiltere, o bizim Türk kökenli Başbakan geldikten sonra elini çekti.

Boris Johnson mı?

Boris Johnson geldikten sonra elini çekti İngiltere, bu PKK olayından. İtalya kendi derdine düştü. İtalya elini çekti. Şimdi Fransa, Almanya, Amerika bunları kaşıyor ve ekonomik olarak destekliyor.

Rusya’da PYD ofisi var. Hatta PYD’nin resmi temsilciliğinin ilk açıldığı yer Moskova.

Rusya dengeleri korumak zorundadır. Rusya şu son olayda, Dağlık Karabağ olayını ne yaptı? Ermenistan’ı bıraktı. “Sen işgalcisin orada” deyip çekiliverdi.

Kürt meselesinin çözümüne dönelim. “Biz 90’larda Hikmet Çetin ile birlikte çözüme çok yaklaşmıştık” dediniz.

TSK’nın ‘terörle mücadele’ adı altında PKK’ya karşı sert tedbirler aldığı o dönemde siz de siyasi kanat olarak müzakeredesiniz. Yani ikisi bir arada yapılabiliyor.

Başka türlü çözülemezler. Ya biz İstiklal Savaşı’nı beraber vermişiz. Onların da aklını başına alması lazım artık. Kürt kardeşlerimizle bu vatanda beraber yaşayacağız. İşte Ahmet Türk – ki benim iyi arkadaşım- şu anda Çeşme’de yaşıyor.

Bugün konuştuğumuz şey hakikaten Türkiye Cumhuriyeti topraklarının bölünmesi mi yoksa başka bir şey mi?

Şimdi burada bir yol bulunması lazım. Kürt kardeşlerimize bugün bir çağrı yapmak istiyorum. Bunlar diyecekler ki; “Silahlı dönem, terör devri bitti. Terör yok, adam öldürmek yok.” Ben o dönem Ankara’da bunlarla yaptığım toplantıda aynı çağrıyı yapmalarını önerdim.

Sırrı Ağrı Belediye Başkanıydı, Ahmet Türk Mardin Belediye Başkanıydı. Selahattin Genel Başkandı. Dedim ki onlara; “Kardeşim sizi hükümet değil, devlet içeri alacak. Bu çağrıyı yapmadığınız zaman bu devlet size göz açtırmaz artık” dedim.

Yani tutuklanacaklarının sinyali verdiniz.

Verdim. Açık açık.

Ne dediler?

Selahattin yoktu toplantıda. İlk toplantıda bizim Celal Doğan vardı. Sırrı Sakık vardı. Sonra Sırrı Süreyya Önder ile başka bir toplantı yaptık. Onunla da çok sevişiriz, arada ararım. Ben onların hepsine anlattım. “Kandil’e çağrı yapın. Silahlı eylemin bittiğini ilan etsinler” dedik. Bu vatanda beraber yaşayacağız. Bak, devlet mesela Kürtçe yayın yapıyor şu anda. Yani bunların da artık o aşırılıklardan kaçınmaları lazım. Bu vatanda beraber yaşamanın yollarını arayacaklar. Dediğim gibi biz bu vatanı Kurtuluş Savaşı’nda beraber kurmuşuz. Atatürk ağayı almış, imamı almış, şeyhi almış, hep birlikte kurmuşlar. Bugün, Türkiye’nin kucaklaşmaya ihtiyacı var.

Hükümet kayyım politikalarından ve diğer sert tedbirlerden vazgeçmezse sizin Kürt siyasetçilere ‘yapın’ dediğiniz çağrıların gelmesi mümkün olur mu? Yani bu beklenti gerçekçi midir?

Kucaklaşacağız, başka yolu yok. Türkiye yoruldu, insanlar yoruldu.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com