Düşük gelirlilere bir darbe daha! Gıda fiyatlarına yeni zamlar yolda

Düşürülemeyen enflasyonun maliyeti vatandaşa yüklenmeye devam ediyor. Tüm alanlarda zam yağmuru sürerken gıda ürünlerine de zam hazırlığı yapılıyor.

KRONOS 11 Temmuz 2024 EKONOMİ

Türkiye’de yıllık gıda enflasyonu resmi verilere göre yüzde 68’in üzerinde. Tarımdaki mevcut tablo ise gıda enflasyonunun daha da yükseleceğine işaret ediyor.

Elektrik ve suya yapılan son zamlarla birlikte tarımsal maliyetler artarken, Meclis gündemine gelmesi beklenen vergi artışları da mazot, yem ve gübrede yeni zamların habercisi.

Uzmanlara göre bu durum gıda fiyatlarının daha da yükselmesine yol açarken, temmuz ayında enflasyon farkı zammı alamayan asgari ücretli başta olmak üzere gelirinin önemli bir kısmını gıdaya ayırmak zorunda kalan düşük gelir grubuna bir darbe daha vuracak.

Türkiye’de tarımsal üretimin planlanması ve sürdürebilirliğine ilişkin tartışmalar en son Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın “25 bin Afgan çoban gitse tarım, hayvancılık kalmaz” sözleriyle gündeme geldi.

Peki tarımdaki problemler “Afgan çobanlar” ya da ucuz emek üzerinden çözülebilir mi? Girdi maliyetlerinden tarım alanlarına çiftçi borçlarından ithalata dayalı üretime tarımda nasıl bir tablo söz konusu?

İTHALAT FİYATLARI SÜREKLİ YÜKSELTİYOR

DW Türkçe’den Pelin Ünker’in haberine göre, Türkiye’de mazot, gübre, ilaç, tohum, yem gibi tarımsal girdilerin ithalatla sağlanması, dövizdeki artışa bağlı olarak fiyatların sürekli yükselmesine neden oluyor. Aynı zamanda elektrik ve sulama maliyetleri de artıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en son açıkladığı verilere göre tarımsal girdi fiyat endeksi nisanda yüzde 52,2 arttı. Enerji grubundaki artış yaklaşık yüzde 71 oldu.

Endeksin haziran ve temmuzdan itibaren daha da yükselmesi bekleniyor.

Haziranda Devlet Su İşleri Sulama Birlikleri tarafından belirlenen su bedeli, illere, bölgelere ve ürünlere göre yüzde 60 ile yüzde 400 arasında zamlandı.

Çiftçiler bu kararda geri adım beklerken 1 Temmuz’da sulamada kullanılan elektrik fiyatlarına yüzde 30 zam yapıldı.

DW Türkçe’ye konuşan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez, yapılan zamların tarımda suyun en çok kullanıldığı döneme denk geldiğini belirterek bu durumun çiftçilerin yüksek maliyetler nedeniyle sulama yapamaması ya da ikinci ürün ekilen yerlerde bu ekimin yapılmaması sonucunu doğuracağına işaret ediyor.

Zamların devamı da bekleniyor. Hükümetin hazırladığı yeni vergi taslağına göre, gübre ve yem gibi temel tarım girdilerine yüzde 10 ila yüzde 20 arasında KDV getirilmesi planlanıyor.

Çiftçiler için zorunlu bir üretim aracı olan mazottan da hem KDV hem Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınıyor. Temmuz başında 1 litre mazottaki ÖTV miktarı 5 TL artışla 7,05 TL’ye çıkarıldı.

Mazotun geçen yıl 24 lirayken bu yıl 46 liraya çıktığına belirten Suiçmez, mazotta son ÖTV artışıyla birlikte yüzde 100’ün üzerinde bir artış olduğunu aktarıyor.

Baki Remzi Suiçmez, bunların yanı sıra dövize bağlı tarımsal ilaçlar ve tohumda ithalatla birlikte artan maliyetlerin çiftçinin üretim maliyetini artırdığını söylüyor.

TÜKETİCİ NASIL ETKİLENECEK?

Türkiye’de gıda ürünlerindeki fiyat artışları nedeniyle yaşanan geçim sıkıntısı gün geçtikçe artıyor.

Haziran ayı resmi rakamlarına göre milyonlarca memur ve emekli altı aylık enflasyonun altında zam aldı. Asgari ücretli ise enflasyon farkından hiç faydalanamadı. Ücretler yıl sonuna dek fiyatlar genel düzeyi karşısında gerilemeye devam edecek.

Tüketicinin alım gücünün düşük, asgari ücret ve emeklilerin durumunun ortada olduğunu vurgulayan Suiçmez, bir yandan talep daraltılırken diğer yandan üretim maliyetlerinin yükseldiğini söylüyor.

“Üretim maliyeti yükselen bir ürünün rafa düşük fiyatla gitmesi mümkün değil” diyen Suiçmez’e göre son zamlarla birlikte gıda fiyatları artmaya devam edecek.

Maliyeti artışlarının ister istemez raflara yansıtıldığını ifade eden Suiçmez, “O aşamada da üretici günah keçisi ilan ediliyor. Ama örneğin limon 100 lira deniliyor ama üretici 1 liraya tarlada ürünü satamıyor” diyor ve ekliyor: “Aslında kamunun üretim ve pazarlama, tüketim boyutlarının hepsini birden düzenleyecek, alanı tümüyle serbest piyasaya, şirketlere, tüccarlara bırakmayacak, üretici ve tüketiciyi koruyucu bir politikaya gitmesi gerekli.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com