Görev değişimi ile deprem bölgesinde görevlendirilen polislerin hak ettikleri ödeneklerinin aylardır yatırılmadığı ortaya çıktı.
Depremin etkisini ağır biçimde yaşamaya devam eden Hatay’da yerli halkın yanı sıra bölgede görev yapan emniyet mensupları benzer zorlukları yaşıyor. Her ay görev değişimi ile Türkiye’nin birçok ilinden ve çeşitli birimlerden Hatay’a gelen emniyet mensupları da, çadır ve konteyner kentlerde yaşamını sürdürüyor. Bölgede görev yapan polislerin bir kısmının deprem ise tazminatlarının 7 aydır yatırılmadığı öğrenildi.
‘ALACAĞI OLAN 10 BİNDEN FAZLA POLİS VAR’
Konuya ilişkin Gazete Duvar’a konuşan Emniyet Sen Genel Başkanı Faruk Sezer, “Harcırahlar geç de olsa yatırılıyor. Fakat bazı illerde özellikle deprem bölgelerinde polislerin görev tazminatı almaları gerekiyor. Bunlar yatırılmıyor. Örneğin Hatay’da 20 gün çalışıyor daha sonra Gaziantep’e, Islahiye’ye, Malatya’ya gönderiliyor. Dolayısıyla gittiği yerin bu görev tazminatını yatırması gerekiyor ancak yatırmıyorlar. Depremden bu yana bu 8 aylık süreçte bu bölgelere yalnızca bir kez giden de yok. 3-4 kez o bölgelere giderek dönüşümlü olarak görev yapan emniyet mensupları söz konusu. Toplamda 5-6 bin lira civarında alacağı olan nereden baksanız 10 binden fazla polis var. Ödenek yok diyorlar” ifadelerini kullandı.
‘TAZMİNATLAR BİR AN ÖNCE YATIRILMALIDIR’
Deprem bölgesindeki tazminatlar bir yana sınav görev ücretlerinin de yatırılmadığına dikkat çeken Sezer, “Diğer yandan örneğin sınavlara gidiyorlar. LGS’nin üzerinden 4 ay 10 günü aşkın bir süre geçti. Halen daha sınav görev ücretleri de yatırılmadı. Neden yatırılmadığına dair kurumunu arıyor. Kurum ‘Milli Eğitim’in yatırmasını bekliyoruz’ cevabını alıyor. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu işlere bakan birimini aradıklarında ise ‘Ödenek yok’ cevabını alıyorlar” dedi.
‘HER YERE OLUK OLUK PARA AKITILIYOR, POLİSLERE GELİNCE YOK’
Sezer, şunları kaydetti:
“5 aydır ölüyü diriyi gömdünüz de bize mi gözünüzü diktiniz? Ödenek yok diyorlar, her yere oluk oluk para akıtılıyor. Ama polisin, çalışanın, emekçinin, işçinin üç kuruşuna göz dikiliyor. Buna da ses çıkaran hainlikle itham ediliyor. ‘Vay efendim sen bu dar boğazda, bizler canımızı verirken …’ gibi cümlelerle edebiyat yapmaya gerek yok. Polis can vermesi gerekiyorsa canını da veriyor zaten. Bunları paylaştığımızda birçok mesnetsiz yorum geliyor. ‘Mesele para meselesi değil biz kurşun da yedik’ ve benzeri yorumlar. Kimsenin oturduğu yerden ahkâm kesmesine gerek yok. Polisin görevi karşılığı hak ettiği ödenekler bir an önce yatırılmalıdır.”
