Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'de yaşanan "hançer" tartışmalarına dahil oldu, "Bir eliyle tokalaşan diğer elinde hançer olanla siyaset olmaz" diyerek Kılıçdaroğlu'nu destekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılcahamam’da AKP İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i Kurban Bayramı’ndan önce ziyaret edeceğini açıkladı. Erdoğan’ın gündeminde, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu kastederek başlattığı “hançer” tartışmaları da vardı. “Dar alanda siyaset yapılmaz. Bir eliyle tokalaşan diğer elinde hançer olanla siyaset olmaz. Cumhur İttifakı olarak demokrasinin standartlarının gelişmesine katkıda bulunan aktörlerle diyaloğa hazırız” diye konuştu.
CHP lideri Özel’in ziyareti sonrasında “Siyasette yumuşama dönemi başladı” açıklamasıyla normalleşme beklentileri yaratan Erdoğan, “Terör, terörist, terör örgütünü destekleyenler karşısında, teröre sırtını dayayanlar karşısında, bölücüler, FETÖ’cüler karşısında kimsen bizden yumuşak tavır beklemesin. Biz işte ana muhalefetten de muhalefetten de bunu bekliyoruz. Türkiye’nin bazı meselelerinin siyaset üstü yaklaşımla ele alınması gerilimi zaten düşürecektir” dedi.
Yeni anayasaya çağrısı da yapan Erdoğan, “Darbe anayasasının sivil, yeni, kuşatıcı ve özgürlükçü anayasa ile değiştirilmesi konusunda hep beraber el ele verebilirsek inşallah ülkemizin bahtı da değişecektir.” ifadelerini kullandı.
Deprem bölgesinin yeniden ihyası ve ekonomideki sıkıntılar başta olmak üzere Türkiye’nin meselelerini çözmeye odaklandıklarını vurgulayan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şöyle:
Yol gösterici eleştiriye her zaman açık olduk. Milletimizin başta değişim ve yenilenme talebi olmak üzere sandık sonuçlarıyla bize ulaştırdıkları beklentilerinin tamamının farındayız. Mesajların gereğini vakti geldiğinde muhakkak yapacağız. Milletimizle gönül köprülerini tekrar güçlendirirken, Cumhur İttifakı’nın surlarında gedik açma girişimlerine fırsat vermeyeceğiz. AKP olarak 85 milyonun umudu olma vasfımızı koruyorsak bunun sırrı milletin sesine kulak kabartıp kurucu değerlerimiz rehberliğinde kendimizi güncellemeyi başarmamızdır.
Siyasetimizi gerilim, kutuplaşma üzerine inşa etmedik. Kim olursa olsun biri yanağımıza tokat atmaya yeltendiğinde elbette diğer yanağımızı da dönmedik. Karşılığını verdik. Edepsizliği karşılıksız bırakmadık. 27 Nisan bildirisinde, Gezi olaylarında 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerinde olduğu gibi gerektiğinde herkesten evvel biz atıldık ve aziz milletimizin iradesine sahip çıktık.
Bu ülkede on yıllar boyunca sırf kılık kıyafetinden, baş örtüsünden, sakalından, inancından dolayı milyonlarca vatandaşımız mağdur edildi. Haklarını tespit ettik. Kürtler yanlış politikalar sonucu ötelenmişti. Hepsiyle biz kucaklaştık. Aleviler ötekileştirmişti. Sorunlarını çözmek için çaba sarf ettik. 85 milyonun tamamının bu topraklarının asıl sahibi olduğunu defalarca vurguladık.
Yüzde 52’nin oyunu alırken geriye kalan yüzde 48’nin de oyu olmasa bile beğenisine mazhar olduk. Sadece oy aldığımız kesimlere değil Türkiye’nin tamamına eser ürettik. Sadece oy aldıklarımızın değil, oy almadıklarımızın da hukukuna, yaşam tarzı ve tercihlerine saygı gösterdik. Bu AKP var olduğu sürece Türkiye’de kardeşlik siyasetinin temsilcisi olmaya devam edecektir.
31 Mart’tan sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti’de bizi ziyaret etti. Ben de arayı uzatmadan Kurban Bayramı’ndan önce ziyarette bulunacağım.
Terör hukuk dışıdır. Sırtını terör örgütlerine dayamak hukuk dışıdır. Darbe hukuk dışıdır. Sokak eylemleriyle darbe girişimi hukuk dışıdır. Bizim hukuk karşısında boynumuz kıldan incedir. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Aynı tavrı muhalefetten de bekleriz. Onların da hukuka saygı duymasını istedir. Bizim siyasette yumuşamaktan kastettiğimiz hukuka, demokrasiye, insan haklarına saygı duyulmasıdır. Bizden hukuksuzluk karşısında kimse yumuşak bir tavır beklemesin. Özgürlükleri kısıtlamaya yönelik girişimler karşısında bizden kimse yumuşak tavır beklemesin.
Terör, terörist, terör örgütünü destekleyenler karşısında, teröre sırtını dayayanlar karşısında, bölücüler, FETÖ’cüler karşısında kimsen bizden yumuşak tavır beklemesin. Biz işte ana muhalefetten de muhalefetten de bunu bekliyoruz. Türkiye’nin bazı meselelerinin siyaset üstü yaklaşımla ele alınması gerilimi zaten düşürecektir.
Milletimiz bizden sandıkta kendisini temsil yetkisi verdiği siyasetçilerden ortak zeminde bir araya gelip derdine derman olmamızı bekliyor. Terör karşısında iktidarı muhalefeti ortak tavır geliştirebildiğinde, sadece gerilim düşmekle kalmayacak, terör de tamamen miadını dolduracaktır.
Darbe anayasasının sivil, yeni, kuşatıcı ve özgürlükçü anayasa ile değiştirilmesi konusunda hep beraber el ele verebilirsek inşallah ülkemizin bahtı da değişecektir. Türkiye’nin çıkarlarını yurt dışında savunma ve başkalarına karşı koruma hususunda siyasi kimliklerin önüne geçebilirsek bu 85 milyonun her bir ferdine yarayacaktır. Dar alanda siyaset yapılmaz. Bir eliyle tokalaşan diğer elinde hançer olanla siyaset olmaz. Cumhur İttifakı olarak demokrasinin standartlarının gelişmesine katkıda bulunan aktörlerle diyaloğa hazırız.
Ekonomide 2024 yılına dair veriler güzel gelmeye devam ediyor. Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,7 oranında büyüdü. Böylece ekonomimiz Covid-19 tedbirlerinin uygulandığı 2020 yılının 2. çeyreğinden sonra üst üste 15 çeyrek büyümüş oldu. Çalışanların büyümeden aldığı pay asgari ücrete yapılan ara zamların etkisiyle rekor seviyeye ulaştı. Çalışanların büyümeden aldığı pay bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 42 olarak gerçekleşerek 1998 yılından bu yana görülen en yüksek seviyeyi yakaladı. Enflasyon yılın 2. yarısından itibaren iniş trendine girecek. Son dönemde açıklanan verilerin neredeyse tamamı orta vadeli programa uygun seyrediyor.
