Kılıçdaroğlu’ndan İmamoğlu’na: Düne kadar bana ‘aday ol’ diyen sen değil miydin?

"Hançerlendim" sözlerine açıklık getiren Kılıçdaroğlu, isim vermeden Ekrem İmamoğlu'na işaret etti: "Sanki ben zorla cumhurbaşkanı adayı olayım dedim, aklımın ucundan bile geçmiyordu. Düne kadar bana aday ol diyen sen değil miydin?"

KRONOS 28 Mayıs 2024 GÜNDEM

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, liderin değiştiği CHP kurultayı ve yerel seçimlerin ardından ilk kez televizyon yayınına çıktı. KRT TV’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayda yaptığı konuşmada sarfettiği “hançerlendim” sözlerine açıklık getirdi. Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda da açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, isim vermeden Ekrem İmamoğlu’na işaret etti.

Kılıçdaroğlu, “Sanki ben zorla cumhurbaşkanı adayı olayım dedim, aklımın ucundan bile geçmiyordu. MYK’da da Parti Meclisi ve Meclis grubunda da sizin mutlaka olmanız lazım denildi, her toplantıda bunlar söylendi. Düne kadar bana aday ol diyen sen değil miydin?” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Kurultayımızda benim de kabul etmediğim… CHP’nin bir özelliği var; bir tartışırız, kavga ederiz kendi aramızda ama bunda bireysel çıkara dönük hiçbir şey yapmayız. Parti içindeki tartışmaların sıkıntılı bir sürecin içine sokulmasını asla doğru bulmadım. Özgür Bey’le genel başkanlığı devrederken 1, 1,5 saat görüştüm, düşüncelerimi kendisine aktardım. Onu açıklamayı doğru bulmam.

Siyasette vefa diye bir kavram var, kendi aramızda oturup bu kavram ekseninde çok daha güzel şeyler yapabilirdik. Kırgınlıklar büyük derecede önlenebilirdi. Atatürk’ten bize miras olarak gelen bu partiyi iç tartışmalardan uzak tutabilirdik. Bu gerçekleşmedi. Ben bu tartışmalardan olabildiğince uzak durmaya da özen gösteriyorum. Kamuoyunda da vefasızlığa uğradığım yönünde bir algı var.

Bir kişi uzun süre genel başkanlık yapmamalı ama genel başkan değişecekse o güvenli limana partisini taşımalı ve o güvenli limanda bu değişiklikler gerçekleşmeli. Kurultayda da bunu söyledim.

‘SİNAN OĞAN’IN BAZI TALEPLERİ OLDU’

14-28 Mayıs’tan önce Sinan Oğan ile görüştük. Görüşmede yalnız değildim. Bazı talepleri oldu, diğer liderlerin haberi olmadan bu vaatlerde bulunamam, önce onlarla görüşüp sonra size döneyim dedim. Sonraki gün diğer genel başkanları aradım, zaten aday sizsiniz, oturun, konuşun dediler. İkinci turda da yetki bana verildiği için Zafer Partisi ile bir araya geldim.

Bir oya dahi ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeydik. O günün atmosferine bir bakmak lazım. Biz de diğer taraf da yeni bir arayış içindeyiz. Onlar da partilerle görüşüyordu. Kaldı ki o güne kadar yayınlanan bütün anketlerde de biz öndeyiz, öyle bir tablo var. Zafer Partisi ile bir araya geldik dediğim gibi.

O protokolde belediye başkanlarının mahkeme kararı olmadan kayyım atanmasının doğru olmadığı ve önüne geçileceği yazılı, Zafer Partisi Genel Başkanı buna imza attı ama bu hiç konuşulmadı. Herkes kendi kafasına göre ben Kılıçdaroğlu’nu eleştirmeliyim havasına girdi, hayret ediyorum. Bu protokoller Altılı Masa adına yapılan protokoller değildi. CHP ile Zafer Partisi arasında yapılan bir protokol. Doğrudan doğruya Zafer ve CHP genel başkanları adına imzalandı. Hangi gerekçeyle suçlandık, ne kusurumuz oldu?

Erdoğan çıktı, kendisi televizyonlarda sahte videolar yapıldığını söyledi, itiraf etti. Bir Allah’ın kulu çıkıp bana söyledikleri lafın bir kelimesini söyleyemediler, eleştiri getirmediler. Sonra kalkıp Kılıçdaroğlu şöyle diyorlar. Beni eleştirenlere söylüyorum, neredeydiniz? Ne yaptı Kılıçdaroğlu? Hangi lider linç yedi, terör örgütü saldırısına uğradı?

‘BOŞUNA HANÇERLENDİM DEMİYORUM’

Ben boşuna demiyorum ki hançerlendik diye. Sağduyu ile partinin yetkili organlarından oturup tartışmak varken niçin bu talep böyle birdenbire patladı? Ben bunları biliyorum ama gereksiz bir tartışmaya zemin hazırlamak istemiyorum.

Sayın Akşener’in hangi gerekçeyle masadan kalktığını ve hangi gerekçeyle masaya döndüğünü ben bilmiyorum. Bir gün uygun ortam olur, yan yana gelirsek ilk soracağım soru da bu olacak. Akşener masadan kalksaydı sonuç farklı olur muydu bilmiyorum.

O günkü anketlerde ben önde çıkıyorum, şimdiki anketlerde başkası çıkıyor. Niye o zaman yapmadınız, söylemediniz?

CHP seçimlerde birinci olduğu için son derece mutluyum. Umarım bu, daha sonraki süreçlerde de devam eder.

‘İLLA SEN CUMHURBAŞKANI ADAYI OL DEDİLER…’

Beraber yola çıktığınız, birlikte mücadele ettiğiniz, kavgayı beraber verdiğiniz, illa sen Cumhurbaşkanı adayı ol diyen arkadaşlar sonra dönüp size tam tersini yaparlarsa ne dersiniz? Bunu vatandaşın takdirine sunayım. Sanki ben zorla cumhurbaşkanı adayı olayım dedim, aklımın ucundan bile geçmiyordu. MYK’da da Parti Meclisi ve Meclis grubunda da sizin mutlaka olmanız lazım denildi, her toplantıda bunlar söylendi. Düne kadar bana aday ol diyen sen değil miydin? Hayatım boyunca dayatma kültüründen gelmediğim için böyle bir şey (adaylığını dayatma) hiç yapmadım.

‘DEMİRTAŞ’IN TUTUKLU OLMASI HUKUK FACİASI’

Selahattin Bey’in bugün içeride olması bir hukuk faciasıdır. Erdoğan onu özellikle içeride tutuyor, niçin? ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ dediği için. Bu kadar. Ne yaptı Selahattin Bey, eline silah mı aldı?

Önce Numan Bey, Can Atalay’ı bir çıkarsın hapisten, gücü yetiyorsa.

Generaller için Adli Tıp Kurumu’nun raporu var, imzalamazsa, hapiste ölürse sorumlusu o olacak zaten. Erdoğan imzalamak zorunda. Generallerin özür dilemesini istedi, hiçbiri yapamadı.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com