Koru: Yolun sonuna gelindiğini görüyor Erdoğan, ne yapması gerektiğini de biliyor, fakat…

Fehmi Koru: Ülke için, partisi için, hatta kendisi için çıkış yolu fazla değil. Etrafında sahil-i selameti kendisine işaret edebilecek kişi de kalmadı gibi…

KRONOS 23 Ağustos 2024 GÜNDEM

Karar Gazetesi yazarı Fehmi Koru, 31 Mart yerel seçiminde ilk kez ikinci parti konumuna düşen AKP iktidarının kadrolarında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın değişiklik yapılmasını istemesine karşı gerçekleştirmemesi ile ilgili, “Yolun sonuna gelindiğini görüyor Erdoğan. Ne/ler yapması gerektiğini de biliyor, fakat onları yapamayacağının da farkında” yorumunda bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomik krizden çıkış için, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın da mafyayla mücadele konusunda çalışmalarının “nafile olduğunu” fark ettiklerini iddia eden Koru, “Neden bütün bu konularda, gerekli olduğuna inandığını çeşitli ortamlarda belli ettiği adımları atamıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan?” diye sorarak, “Parti kadrolarında, bürokraside ayak bağı olduğunu bildiği kişileri değiştirmek istediği halde yalnızca serzenişte bulunmakla yetinmesi neden ise, iç ve dış politikada gerekli adımları atamamasının sebebi de o. Ülke için, partisi için, hatta kendisi için çıkış yolu fazla değil” diye yazdı.

Fehmi Koru’nun “Erdoğan açmazların elbette farkında ama çıkış yolu sınırlı” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

Yolun sonuna gelindiğini görüyor Erdoğan. Ne/ler yapması gerektiğini de biliyor, fakat onları yapamayacağının da farkında.

Kötüsü, ekonomide çıkış yolu bulsun diye görevlendirilen ve görevi üstlendiği günden beri içeride ve dışarıda çalmadığı kapı bırakmayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de çabalarının nafile olduğunu fark etti.

Mafya ile mücadele konusunda en başlarda hayli kararlı görünen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da, içeride bazı sinir uçlarına dokunduğunda aldığı tepkiler üzerine, dikkatlerini dış örgütlenmelere kaydırmaya başladı. Bodrum/Yalıkavak’ta çekilmiş bir fotoğrafı, hareket alanının sınırlarını hatırlatsın diye, masasının görünür bir yerinde tutuyor olabilir.

Adalet ve hukuk alanında basit birkaç adım atılsa tablo değişebilir düşüncesinde olan AK Partililer, yakın gördükleri Abdülkadir Selvi’ye, cezaevinde tutulan ve Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına konu olanların serbest bırakılacağını fısıldadılar.

Olmadı, yapılamadı.

Can Atalay, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş cezaevinden çıksa, AK Parti’nin görüntüsü ve Mehmet Şimşek’in dışarıdaki çabaları olumluya dönmez miydi?

Elbette dönerdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, umutlandığı bir sırada, Avrupa Birliği ile ilişkilerin yeniden üyelik düzeyine çıkabileceğinden söz ettiğini hatırlayamaz olamazsınız.

Üzerinden sadece birkaç ay geçti ve bugün artık o söylemini kendisi unuttu AK Parti genel başkanı.

Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya kabulü sürecinde izlenen yolun sonunda ABD ile ilişkileri daha yakın hale getirmek vardı; ilk elde beklenen alınacak gibi görünürken o süreçteki gerilimler boşuna yaşanmış oldu.

Suriye ile yakınlaşma niyeti pek çok yönden ülkeyi rahatlatmayı amaçlıyor. Niyet ortada ama bir türlü beklenen adımlar atılamıyor.

Acaba neden?

Neden bütün bu konularda, gerekli olduğuna inandığını çeşitli ortamlarda belli ettiği adımları atamıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan?

Parti kadrolarında, bürokraside ayak bağı olduğunu bildiği kişileri değiştirmek istediği halde yalnızca serzenişte bulunmakla yetinmesi neden ise, iç ve dış politikada gerekli adımları atamamasının sebebi de o.

Ülke için, partisi için, hatta kendisi için çıkış yolu fazla değil.

Etrafında sahil-i selameti kendisine işaret edebilecek kişi de kalmadı gibi…

Yazının tamamını okumak için tıklayınız…

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com