Mümtaz’er Türköne: 23 yılını geride bırakan AK Parti’nin tek şansı var

Siyaset bilimci Mümtaz'er Türköne, "Hukuksuzluk artık muhalefetin değil AK Parti’nin eziyet çektiği, üstelik iktidarı kaybettiği bir tuzağa dönüşüyor. Can Atalay, Osman Kavala meselesi bu durumun somut göstergesi; sopa attığını zannedenler çok fena dayak yiyor. 23 yılını geride bırakan AK Parti’nin tek şansı bulunuyor."

KRONOS 16 Ağustos 2024 GÜNDEM

Siyaset bilimci, yazar Mümtaz’er Türköne, TİP’ten milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen ve Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yetki krizine neden olan Can Atalay meselesiyle ilgili kaleme aldığı yazısında hukuksuzluğun artık muhalefetin değil, AKP’nin eziyet çektiği bir tuzağa dönüştüğüne dikkat çekti. Mümtaz’er Türköne, “Hukuksuzluk artık muhalefetin değil AK Parti’nin eziyet çektiği, üstelik iktidarı kaybettiği bir tuzağa dönüşüyor. Can Atalay, Osman Kavala meselesi bu durumun somut göstergesi; sopa attığını zannedenler çok fena dayak yiyor” yorumunu yaptı.

“23 yılını geride bırakan AK Parti’nin tek şansı bulunuyor” diyen Türköne, bunu da “Sol totaliteryanizmin yükselişi” olarak açıkladı.

Türköne bu iddiasını da şöyle detaylandırdı: “Ekonomik kriz sayesinde AK Parti’nin tekel oluşturduğu toplumun merkezi, CHP’nin sürebileceği bir tarlaya dönüşüyor. AK Parti iktidarının 23 yıllık macerası bir ütopyanın, elma şekerinin sapının kalması gibi eriyip çöküşüne sahne oldu. CHP’nin kemik seçmen kitlesinin hala bir ütopyası var. Nutuk’un kapağını açmamış, Medenî Bilgiler kitabından haberi olmayan Atatürkçüler ile laikliği bir din mertebesine yükseltenler vülger pozitivistler totaliter bir ütopyanın peşine takılacaklar. AK Parti otoriterliği ile CHP totaliterliği kafa kafaya çarpışınca muhafazakârlık dışardan gelecek dalgalarla ve milliyetçi oyların DEM karşıtı desteği ile yeni bir ivme yakalayabilir. Bu yolu açmanın çaresi bile hukuka dönüşten geçiyor.”

Mümtaz’er Türköne’nin Turkish Post‘ta yer alan yazısı özetle şöyle:

“Şu anda, hemen şimdi keskin bir “U” dönüşü ile iktidarın sığınabileceği en sakin liman hukuk devleti. Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamak, doğrudan anayasal düzeni askıya almak demek. Böyle bir iklimde ağzınızla kuş tutsanız ekonomik krizi sonlandırmak için bekleyenlere umut vermezesiniz. Ekonomi güven ortamı istiyor. Hukuk ise güven ortamının en sağlam dayanağı. Osman Kavala ve Can Atalay için, daha genel ifade ile hukuksuzluk için vatandaş çok ağır bedeller ödüyor. AK Parti de iktidarını kaybediyor. Bir sembole dönüşen bu iki ismin durumunu, ekonomik krizin sebebi olarak görmeyi denemelisiniz.

Sovyet döneminde Komünist Parti’nin doğum günü kutlamalarını andıran AK Parti’nin 23. yıl törenleri lafla yürünecek bir yol kalmadığını da gösterdi. Retorik, ekonomik kriz gibi insanın derisini de canını da yakan bir ateşi söndüremez. Konuşma metni yazanların bu retorik için icat ettikleri fikirler de parti mutfağında pek karşılık görmez. 23. yılda AK Parti lideri “yeni bir siyaset diline ihtiyaç”tan bahsediyor. “Zamanın ruhu toplumu dönüştürürken siyasal alanı yeniden tanımlamakta” diyor. “Kapsamlı bir değişim”den bahsediyor, “siyaset yapılacak yer” olarak “toplumun merkezi”ni gösteriyor. Sözler etkileyici ama ya karşılığı? İktidar gücü hala değişimi domine edecek nitelikte; ama sonra bu değişimi birkaç ilçe belediye başkanının transferine indirgiyor.

Haniye suikastı sonrası getirilen sosyal medya yasağı, iktidarın uluslararası güç merkezlerinden yediği dayağı saklamak içindi. Türkiye’de iktidara yönelik en etkili muhalefeti, yabancı sermaye güvencesi ile iş yapan NOW Tv yapıyor. Ekonomik krizi hafifletmek için dışardan sıcak para gerekiyor. Ekonomik krizden çıkış uluslararası aktörlerin insafına kalmış durumda, iktidarın geleceği de.

‘SOPA ATTIĞINI ZANNEDENLER ÇOK FENA DAYAK YİYOR’

Girdiğimiz yolda, uğrayacağımız menzillerde ve seçim gibi elimize geçecek somut bir sonuçta 23 yılını geride bırakan AK Parti’nin tek şansı bulunuyor: Sol totaliteryanizmin yükselişi. Ekonomik kriz sayesinde AK Parti’nin tekel oluşturduğu toplumun merkezi, CHP’nin sürebileceği bir tarlaya dönüşüyor. AK Parti iktidarının 23 yıllık macerası bir ütopyanın, elma şekerinin sapının kalması gibi eriyip çöküşüne sahne oldu. CHP’nin kemik seçmen kitlesinin hala bir ütopyası var. Nutuk’un kapağını açmamış, Medenî Bilgiler kitabından haberi olmayan Atatürkçüler ile laikliği bir din mertebesine yükseltenler vülger pozitivistler totaliter bir ütopyanın peşine takılacaklar. AK Parti otoriterliği ile CHP totaliterliği kafa kafaya çarpışınca muhafazakârlık dışardan gelecek dalgalarla ve milliyetçi oyların DEM karşıtı desteği ile yeni bir ivme yakalayabilir.

Bu yolu açmanın çaresi bile hukuka dönüşten geçiyor.

Hukuksuzluk artık muhalefetin değil AK Parti’nin eziyet çektiği, üstelik iktidarı kaybettiği bir tuzağa dönüşüyor. Can Atalay, Osman Kavala meselesi bu durumun somut göstergesi; sopa attığını zannedenler çok fena dayak yiyor.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com