Siyaset bilimci Mümtaz'er Türköne, Diomand Tema tartışmasını yazdı: "Korkunun ecele faydası yok. Mesele büyüyecek, herkes safını belirlemek zorunda kalacak. Göz diktiği muhafazakâr oyları kaybetme korkusuyla topa girmeye çekinen CHP’liler de bu rüzgârın önünde sürüklenecekler."
Din ve felsefe konulu videolarıyla tanınan araştırmacı Diamond Tema’nın YouTube kanalında sosyal medya fenomeni Asrın Tok’un şeriatın gelmesi gerektiği yönündeki sözlerine karşı çıkması nedeniyle hakkında başlatılan soruşturma tartışmalara neden oldu.
Konuyu köşesine taşıyan siyaset bilimci, yazar Mümtaz’er Türköne, “Korkunun ecele faydası yok. Mesele büyüyecek, herkes safını belirlemek zorunda kalacak. Göz diktiği muhafazakâr oyları kaybetme korkusuyla topa girmeye çekinen CHP’liler de bu rüzgârın önünde sürüklenecekler” dedi.
Türköne, Diamond Tema tartışmasının hareket noktasının derin bir teoloji meselesi olmadığını, “Açıkça pedofili suçuna maske edilen bir dinî algı veya yorum etrafında dönüyor. ‘9 yaşındaki bir kız çocuğu ile cinsel ilişkiye girilir mi?’ Bahaneniz ne olursa olsun, hatta ister dinî referanslara, peygamber sünnetine dayansın bu soruya ‘evet’ cevabı veriyorsanız, aleni olarak Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesi ile 18 yıl ağır hapis cezası verdiği bir suçu övmüş oluyorsunuz. Dini değerleri aşağılama suçunun cezası ise 1-3 yıl arası. Kanun bile iki suç arasında bir hiyerarşi öngörüyor. Önceliğin çocukların korunmasına verilmesi, ikincisi ile çeliştiği durumda kamu yararı açısından birincisinin gözetilmesi gerektiğini söylüyor” ifadelerini kullandı.
‘TARİKATLARLA SİSTEMLİ HALE GELEN PEDOFİLİ SUÇUNU ÖNLEMEKLE MÜKELLEFİZ’
Turkish Post‘ta yayınlanan yazısında Türköne, şöyle devam etti:
“Dindarlar ve örgütlü yaşayan cemaatler, dinî sınırlamalardan azade, cinsel özgürlüğün sınırlarının geliştiği bir toplumun baskısı ve telkini altında yaşıyorlar. Ahlâkı bastırılmış cinsellikten ibaret zanneden bu kapalı yapılarda sapkınlıklar daha kolay etrafa zarar verir biçimde yaşıyor. Mahkemelere intikal eden olayların bolluğu bu baskı altında kalıp da yakın çevresine zarar veren bu sapkınlığın mutlaka önleyici bir kamu politikasına konu edilmesi gerektiğini gösteriyor. 9 yaş meselesi de, bu tarikatların kapalı dünyasında ciddi bir tehdit oluşturuyor. Karşımızda bir dini tartışma durmuyor, tarikatlarda sistemli ve örgütlü hale gelen pedofili suçunu önlemekle mükellefiz.
Mesele can yakıcı haliyle dinî bir tartışma değil; bir kamu sağlığı ve insan (çocuk) hakları meselesi. Toplumun ve devletin temel sorumluluğu olarak çocuklarımızı sapkın eğilimlere karşı koruma görevimizin etkili bir şekilde yerine getirilmesi gerekiyor. Bu görevi yerine getirecek güç ise, dinî otoritelerin farklı yorumları değil, laikliğin sağladığı güvencedir. Bu mesele dinî yorumlarla değil laik düzenlemelerle ve yaptırımlarla çözülür.
Başında sarık, sırtlarındaki cübbenin eteğini sağa sola savurarak ortalıkta dolananların arasında mebzul miktarda bulunan soytarılar dini yorum kılıfı giydirilmiş pornografiyi ellerine geçen her fırsatta şehvetli-salyalı ağızlarıyla ballandıra ballandıra her yerde anlatıyorlar. Cenneti bir fuhuşhane olarak tasvir eden bu soytarıların cinsel fantezileri kadar dini aşağılayan, hakaret içeren başka ne var?
Diamond Tema’nın sorusu, bu soytarıları susturmak için bir fırsat. Dinini, peygamberini aziz bilenlerin, inançlarının izzeti için onun arkasında durması gerekir.”
