“Narin cinayetindeki bulgular, Cumhur İttifakı’nın ‘aile değerleri’ söylemini sarsabilir”

Gazeteci Murat Yetkin: "Narin, aile içinde, annesi, amcası ve yengesinin dahil olduğu, görmemesi gereken 'üçlü' ilişkiyi gördüğü için mi aile içindeki cinayete kurban gitti? Bulgular, eğer bilmemize izin verilirse, gerçekten de Cumhur İttifakında son zamanda alışkanlık haline gelen her bir şeyi 'aile değerlerine' bağlama söylemini sarsabilir."

KRONOS 18 Eylül 2024 GÜNDEM

Gazeteci Murat Yetkin, Narin cinayetinde ortaya çıkan bulguların aile içindeki çarpık ilişkiler yönünde olduğunu ve bu durumun Cumhur İttifakı’nda son zamanda alışkanlık haline gelen her bir şeyi ‘aile değerlerine’ bağlama söylemini sarsabileceğini söyledi.

Murat Yetkin, “Soruşturma kaynaklarına erişimi açısından sorun olmaması gereken Hürriyet ve Takvim gazeteleri jandarma ve savcılık soruşturmalarının Narin cinayetinin aile içinde, annesi, amcası ve yengesinin dahil olduğu, görmemesi gereken ‘üçlü’ ilişkiyi gördüğü için mi aile içindeki cinayete kurban gitti? ‘Aile değerleri’ önleyici atışlarıyla bizden kaçırılmak istenen tüyler ürpertici gerçek bu mudur?” ifadelerini kullandı.

“Narin, Kuran Kursundan erken çıkıp -ki imamım gözaltı ve sorgulanma nedeni budur- evine geldiğinde ‘görmemesi gereken’ ne görmüş olabilir?” sorusunu yönelten Yetkin, “Burada en çok Güran ailesinin köy koruculuğu ve devlet güçleriyle irtibatlı olduğu için çocuğun amcası Salim Güran’ı evdeki depolanmış silahlarla gördüğü ve bunu -o sırada şehir dışında olan- babasına söyleyeceği tezleri saçma kaçıyor. Silah bölgede kültürün bir parçası. Sekiz çocuğun dahi yadırgayacağı bir şey değil. Peki, sekiz yaşında, henüz ergenlik çağına gelmemiş bir çocuk evde annesini, amcasını ve belki de başkasını görmüşse neyi yadırgayıp şoka girip babasına söyleyeceğini ağzından kaçırabilir? Son gözaltına alınanların sorgulanmasında bu ‘başkasını’ da arıyor Jandarma ve savcılık” ifadelerini kullandı.

“Bulgular, eğer bilmemize izin verilirse, gerçekten de Cumhur İttifakında son zamanda alışkanlık haline gelen her bir şeyi “aile değerlerine” bağlama söylemini sarsabilir” diyen Yetkin, şunları söyledi:

“Tolga Şardan’ın yazısıyla -iddialara dayanan taslak haliyle- ana hatları çizildiği şekliyle Narin “görmemesi gereken,” gördükten sonra Salim Amcası, abilerinden -18 yaşından küçük, yani yakalanırsa az ceza alacak- Enes’i çağırıyor, o iki arkadaşını buluyor, ahıra gidiyorlar, anne Yüksel Güran da küçük yavruyu “Abin geldi” diye kandırarak ahıra, katline yolluyor; şu anki iddia bu. İddialar doğruysa aile içinde işlenen cinayetten sonra diğer amca Fuad Güran’ın eşi Hediye Güran’ın da eve gidiş gelişleri üzerinde duruyor soruşturma ekipleri. Takvim gazetesi ise, bugün (17 Eylül’de) daha önce Hürriyet gazetesince yazılan ama sonra tartışmalar siyasi boyuta kaydığı için üzerinde durulmayan bir konuyu şöyle yazdı: “Öte yandan Narin’in 20 Ağustos’ta evlerinde amcası, annesi ve bir yengesinin dahil olduğu çarpık ilişkiye tanık olduğu ve ertesi gün de cinayet işlendiği senaryosu üzerinde durulduğu öğrenildi. Soruşturma kaynaklarına erişimi açısından sorun olmaması gereken Hürriyet ve Takvim gazeteleri jandarma ve savcılık soruşturmalarının Narin cinayetinin aile içinde, annesi, amcası ve yengesinin dahil olduğu, görmemesi gereken “üçlü” ilişkiyi gördüğü için mi aile içindeki cinayete kurban gitti?”

‘BİZDEN KAÇIRILMAK İSTENEN TÜYLER ÜRPERTİCİ GERÇEK…’

“Aile değerleri önleyici atışlarıyla bizden kaçırılmak istenen tüyler ürpertici gerçek bu mudur?” sorusunu yönelten Yetkin, şöyle devam etti:

“Bir kritik ifade daha var. O da büyük abi Baran Güran’ın 12 Eylül’de Milliyet’te Çiğdem Yılmaz’a söyledikleri. “Diyorlar ki aile yapmış” diyordu büyük abi; “Biz kendi aramızda bu kızı öldürseydik kim bilecekti? Kimin ruhu duyacaktı? Kimse bize diyebilir miydi, Narin nerede?” Büyük abinin söylemek istediği şuydu: Narin aile içinde öldürülmüş olabilirdi ama bu yere batasıca feodal töreler uyarınca aile meclisi kararıyla olmamıştı. Baran Güran’in vekaletini Diyarbakır barosuna vermesi, olayın aydınlatılmasından yana olduğu izlenimi veriyor. Öte yandan Yargıtay kararına göre karar Aile Meclisinde alınırsa ceza artıyor. Ondan kaçınma unsuru da dikkate alınmalı. Evet, olabilirdi. Çocuk Kuran Kursundan eve erken dönmeseydi öldürülmeyecekti. Kol kırılıp yen içinde kalacak, diğer kardeşler şehir dışındayken köyün muhtarı büyük abi ve yengeleri üçlü hayatlarına devam edeceklerdi, eğer bu iddialar doğruysa. Aile de köy de organize suç örgütüne dönüp canavarlaşmış. Bu mızrak çuvala nasıl sığacak acaba?”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com