Biden adaylıktan çekiliyor yerine Michelle Obama mı geliyor?

Barack Obama 2016'da "Hayatta kesin olan üç şey vardır: ölüm, vergiler ve Michelle'in başkanlığa aday olmayacağı." demişti. Hayatta daha kesin olan bir şey varsa, o da hiçbir şeyin kesin olmadığıdır.

ÖMER MURAT 29 Haziran 2024 HABER ANALİZ

Başkanlık seçimleri öncesi Trump’la önceki gün CNN’de katıldığı ilk tartışma programında sergilediği kötü performans sonrası Biden’ın adaylıktan çekilmesi (veya çekilmeye zorlanması) ihtimali çok yükseldi. Biden tartışma boyunca şaşkın ve tutarsız tavırlar gösterdi, sık sık cümlelerini toparlayamadı ve sağlığının başkanlık gibi zor bir görevi dört yıl daha yürütebilecek kadar iyi olmadığı ortaya çıktı.

Münazaranın galibi olmanın verdiği mutlulukla Trump dün sözlerini hiç sakınmadı “Bugün her seçmenin sorması gereken soru Joe Biden’ın 90 dakikalık bir TV düellosundan sağ çıkıp çıkamayacağı değil, Amerika’nın Beyaz Saray’da yozlaşmış Joe Biden ile dört yıl daha hayatta kalıp kalamayacağıdır” dedi.

Başkan adayları geleneksel olarak seçime yakın tarihlerde televizyonda canlı yayında karşılıklı tartışırlar, şimdi ise alışılmadık şekilde ilk münazara haziran ayında yapıldı. Oysa başkan adayları henüz resmen kesinleşmemişti bile… Demokrat Parti’nin adayı ağustos ayında Şikago gerçekleştirilecek kurultayda resmen belirlenecek. Trump’la ilk tartışmanın o kurultaydan önce gerçekleştirilmesinin kasıtlı bir adım olduğuna dair şüpheler var.

Biden’ın şu sağlık durumuyla göstereceği performansı tartışmadan önce tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek… Tartışmanın Biden’ın çekilip yerine başka adayların çıkmasına imkân verecek şekilde yaklaşık beş hafta önce yapılması da bu şüpheleri artırıyor.

Akla gelen bir diğer soru Biden’ı çekilmeye zorlamak için neden bu kadar beklendiği? Bunun birkaç sebebi olabilir: Anketlere göre Biden Demokrat Parti tabanında en popüler adaydı, daha iyi bir aday bulunamadığı için onun devam etmesi uygun görüldü. Fakat sağlığındaki bozulma giderek artınca bunu parti tabanını küstürmeyecek şekilde gerçekleştirme meselesi ortaya çıktı. Trump’la erken bir tartışma sayesinde parti tabanının bunu göreceği ve başka bir aday etrafında kenetlenmeye hazır hale geleceği umuluyor.

Bir diğer anlatıma göre ise Biden adaylıktan çekilmeye ikna edilemedi, ailesi ve yakın ekibi Biden’ın görevi yürütecek dinçlikte olduğu konusunda ısrar ettiler. Fakat ekibinin özel mülakat vermesine çok kısıtlı izin verdiği Biden’ın sağlık durumuna ilişkin şâyialar son aylarda iyice artınca bu anketlerdeki durumunu da kötüleştirdi. Cumhuriyetçiler Biden’ın kendini idare etmekten aciz olduğunu sık sık seslendirdiğinden bu şüpheleri ortadan kaldırmak üzere Trump’la erken bir tartışma düzenlenmesi gerekli görüldü. Fakat plan tutmadı, hatta ters tepti, Amerikan ve dünya kamuoyu Cumhuriyetçilerin Biden’ın sağlığına ilişkin söylediklerinin doğru olduğu kanaatine vardı.

The New York Times ve The Economist gibi etkili yayın organlarının ve kendisini bu zamana kadar destekleyen bazı isimlerin Biden’a çekilme çağrısında bulunması Amerikan yönetici eliti içerisinde, özellikle de Demokrat Parti cenahında bu yönde güçlü bir eğilim olduğunu ortaya koyuyor.

Biden kalmakta direnirse kendisine yönelik özellikle sağlığıyla ilgili eleştiriler giderek artacaktır, bu şartlarda artık başarılı bir seçim kampanyası yürütebilmesi pek mümkün değil gibi gözüküyor. Halihazırdaki anketlere göre Trump seçimi rahat şekilde kazanıyor.

Biden seçimi bir şekilde kazansa bile, dört yıl boyunca ABD gibi bir ülkeyi idare etmek için gereken enerjiye sahip olmadığı aşikâr… Bu durumda “Ülkeyi asıl kim yönetiyor?” sorusu ortaya çıkacaktır ki bu Amerikan siyasi rejiminin demokratikliğine ilişkin haklı eleştirilere yol açacaktır.

Biden kendi iradesiyle çekilmezse parti kurultayında çekilmeye zorlanması mümkün olmakla birlikte pek muhtemel görülmüyor. Fakat adaylıktan çekilirse ağustos ayındaki Demokrat Parti kurultayı tarihte bir ilke imza atacak; Tüm ülkeyi temsil eden yaklaşık 4 bin delege tarafından tek kurultayda başkan adayı belirlenecek. Delegelerin salt çoğunluğunun oyunu almayı başaran kişi yeni başkan adayı olacak.

Peki Biden çekilirse yerine kimler aday olabilir? Biden’ın çekildikten sonra delegeleri belirli bir adaya yönlendirme hakkı bulunmuyor, delegeler istedikleri adayı seçme özgürlüğüne sahip olacak. Yardımcısı Kamala Harris’in anketlerdeki durumunun Biden’dan daha iyi olmadığı belirtiliyor. Demokrat Parti’de Harris’in başkan yardımcısı olarak karnesinin iyi olmadığını düşünenler az değil.

Biden çekilirse yerine seçilebilecek kişiler olarak Amerikan basınında ismi geçenlerden bazıları şunlar: Michigan eyaletinin kadın valisi Gretchen Whitmer, Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg, Pennsylvania valisi Josh Shapiro, Colorado valisi Jared Polis ve Kaliforniya valisi Gavin Newsom.

Bir de “süper star” isim olarak Michelle Obama var. Anketlerdeki müthiş popülerliği nedeniyle Demokrat Parti’de eski “first lady”nin en uygun aday olduğunu savunanlar az değil. Fakat Michelle Obama bugüne kadar başkan adayı olmayı kesinlikle düşünmediğini söyledi. Diğer yandan her ne kadar Barack Obama, Biden’a kampanyasında tam destek verse de, hatta CNN’deki tartışma sonrası Biden topa tutulduğunda ona destek vermeyi sürdüren şahsiyetlerden biri olsa da, Michelle Obama ile Biden’ın ekibi arasında bir gerginlik bulunduğuna dair haberler var. Michelle Obama dikkat çekici şekilde Biden’ın kampanyasına destek vermiyor. Barack Obama’nın geçen ay Kenya Cumhurbaşkanı için Beyaz Saray’da verilen yemeğe yanında eşi olmadan katılması da gözlerden kaçmadı.

Bu gerginliğin arkasında aslında bir iktidar rekabeti olabilir mi? Hiç yabana atılmaması gereken bir ihtimal…

Trump dün Biden’ın adaylıktan çekilmesini beklemediğini söyledi, Demokratların farklı adaylar için anketler yaptırdığını, “inanması zor olsa da” Biden’ın hepsinden daha fazla oy aldığını, hatta Michelle Obama’nın da anketlerde çok kötü çıktığını iddia etti.

Oysa diğer isimlerin Biden’dan kötü çıktığı doğru olsa da aynı husus Michelle Obama için geçerli değil… Şöyle ki Mart 2024’te Redfield ve Wilton Strategies tarafından Newsweek için yapılan bir ankete göre, 2020’de Biden’a oy veren seçmenlerin yüzde 75’i aday olması halinde Michelle Obama’ya oy verecek. Aynı ankete göre, eski Trump seçmenlerinin yüzde 21’i de eski first lady’ye oy verebileceğini belirtiyor. Hatta 2018’de yapılan bir anket Michelle Obama’nın Trump’tan yüzde 9 daha fazla oy alabileceğini ortaya koymuş. YouGov adlı anket şirketi ise eski first lady’nın Demokratlar arasındaki onay oranını yüzde 90 olarak tespit etmiş.

Trump’ın karşısına Biden’ın çıkmasını yeğlediği için Michelle Obama’yı gündeme getirip ismini yıpratmaya çalışıyor olma ihtimali yüksek. Cumhuriyetçi cenahta Megyn Kelly gibi yorumcular, Ted Cruz gibi kimi siyasetçiler eski first lady’nin aday olması halinde Trump’ın seçilmesinin zora gireceğini belirtiyorlar.

“Her şeye gebe” sözcüğünün bu kadar yakıştığı bir başka seçim göstermek sanırım zordur.

New York Post gazetesinin atlatma dedikodu haberleriyle bilinen yaşlı yazarı Cindy Adams bu yılın başında yayınlanan yazısında, Biden’ın sağlık sorunları nedeniyle yarıştan çekileceğine ve ağustos ayındaki Demokrat Parti kurultayında yerine aday olarak Michelle Obama’nın belirleneceğine dair bir “plandan” bahsetmişti. Bunun bu kadar geciktirilme nedeni olarak ise Michelle Obama’nın daha erken aday belirlenmesi halinde Biden’ın “lame duck” (topal ördek) bir başkana dönüşeceği, yani artık gitmesi kesinleştiği için etkinliğini kaybedeceği endişesini göstermişti.

Barack Obama 2016’da “Hayatta kesin olan üç şey vardır: ölüm, vergiler ve Michelle’in başkanlığa aday olmayacağı.” demişti.

Hayatta daha kesin olan bir şey varsa, o da hiçbir şeyin kesin olmadığıdır.

  • Ömer Murat, Dış Politika ve Siyaset Uzmanı, Eski Diplomat
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com