İktidarın bir yalanı daha: NATO 2026 Zirvesi için Türkiye’ye söz vermemiş

Erdoğan başkanlığındaki Türk heyetinin son dakika talepleri ABD ve Avrupalı diplomatların canını sıkmış. Bu kızgınlıklarını da Türkiye’nin 2026’da zirveye ev sahipliği yapma talebine kesin bir cevap vermeyerek göstermişler. Format (zirve yerine toplantı) ve zamanlama (2026 veya sonrası) kasıtlı olarak belirsiz bırakılmış.

ÖMER MURAT 12 Temmuz 2024 HABER ANALİZ

NATO’nun bu hafta Washington’da düzenlenen zirvesinde bir sonraki zirvenin 2025’te Hollanda’da, 2026’da ise Türkiye’de tertiplenmesine karar verildiği “flaş haber” olarak iktidar ve muhalif tüm yayın organlarında yer aldı.

Haberlerde zirve sonucunda yayınlanan bildirgede bunun yer aldığı yazıyordu. Oysa bildirgeyi dikkatle incelediğimizde NATO liderlerinin 2025 Zirvesinin Hollanda’da yapılmasını kararlaştırmış olmakla birlikte, sonraki seneki zirvenin Türkiye’de düzenleneceğine dair bir taahhüt vermediği görülüyor.

Bildirgede aynen şöyle yazıyor: “Haziran 2025’te Hollanda’nın Lahey kentinde yapılacak bir sonraki Zirvemizde tekrar bir araya gelmeyi ve ardından Türkiye’de bir toplantı yapmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Bu ifadede “ardından” deniyor ama “2026” diye belirtilmiyor, keza “bir toplantı” deniliyor ama “zirve” diye belirtilmiyor. Sadece devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren toplantılara “zirve” denilir. Yani bu yazıma göre Türkiye’de 2025’ten sonra herhangi bir tarihte, herhangi bir seviyede bir toplantı düzenleneceğinden bahsediliyor.

Konuya ilişkin Politico gazetesinde yayınlanan haberde bu hiçbir taahhüt içermeyen garip ifadenin Washington Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde neden ve nasıl yer aldığı anlatılıyor. Buna göre bildirgenin yayınlanmasına “dakikalar kala” Türkiye bazı taleplerde bulunmuş.

Batılı bir diplomat o kadar geç bir noktada bildirgenin yazımı üzerinde müzakere yapmaya kalkışmanın “nadir” bir hadise olduğunu belirterek Erdoğan başkanlığındaki heyetin tutumunu örtülü şekilde eleştirmiş. Anlaşılan o ki Erdoğan’ın aklına 2026’da zirvenin Türkiye’de düzenlenmesini talep etmek “son dakikada” gelmiş. Oysa bu tür taleplerin zirveden en az haftalar önce NATO Genel Sekreterliği’ne iletilmesi, görevli büyükelçilerin bu konuda “démarche’larda” (diplomatik girişimlerde) bulunması gerekir. Ama iktidarın dış politikayı yürütürken önünü görmekten aciz şekilde hareket ettiğini gayet iyi biliyoruz, nitekim bu konuda gerekli girişimleri uygun zamanda yapmamışlar.

Erdoğan başkanlığındaki Türk heyetinin bu son dakika talepleri, Politico’ya göre ABD ve Avrupalı diplomatların canını sıkmış. Bu kızgınlıklarını da Türkiye’nin 2026’da zirveye ev sahipliği yapma talebine kesin bir cevap vermeyerek göstermişler. Politico bunu şöyle yazmış: “Format (zirve yerine toplantı) ve zamanlama (2026 veya sonrası), ülkelerin ayrıntıları daha sonraki bir aşamada belirlemesi için kasıtlı olarak belirsiz bırakıldı.”

İktidarın istediğini alamadığı halde, sanki almış gibi bunu muhalifler de dahil tüm Türk medyasında haber yaptırmış olması, propaganda gücünü gösteriyor.

Politico’ya göre Erdoğan’ın kabul ettiremediği tek husus da bu değilmiş: “Ankara ayrıca NATO-AB işbirliğine yapılan atfı da sulandırmaya çalıştı. Bu konu, AB adaylığı sadece ismen var olan Türkiye için hassas bir nokta olmuştur.” Ama neticede Türk heyeti bildirgede bu konuda şu güçlü ifadelerin yer almasını engelleyememiş: “NATO, transatlantik ve küresel güvenliğe olumlu katkıda bulunan ve NATO’yu tamamlayan ve NATO ile birlikte çalışabilen daha güçlü ve daha yetenekli bir Avrupa savunmasının değerini kabul etmektedir.  …  Uzun yıllara dayanan işbirliğimiz temelinde AB’nin yeni liderliğiyle yakın bir şekilde çalışmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Vakti zamanında bir eğitim bakanının “Şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim” dediği rivayet edilir. Erdoğan da sanırım “Şu uluslararası basın olmasa dış politikada daha ne harikalar yaratırdım” diyordur.

p.s. NATO’nun Washington Zirvesi’nin diğer önemli ayrıntılarını dün yayınlanan “NATO ilk kez Çin’i tehdit etti: Peki Erdoğan ne yaptığının farkında mı?” başlıklı yazımda anlattım.

  • Ömer Murat, Dış Politika ve Siyaset Uzmanı, Eski Diplomat
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com