Özgür Özel: "Meclis'e cumhurbaşkanı giriyor. Sen oturuyorsun. Bunu Anadolu'ya izah edemiyorsun. Kendi açımdan şunu söyleyeyim: Cumhurbaşkanı'nın meşruiyet sorunu olduğunu düşünüyorum. Ama bunu seçmen düşünmüyorsa senin ne düşündüğünün hiçbir önemi yok. Seçmen algılarını kapatıyor bizim söylediğimiz sözler."
CHP lideri Özgür Özel, Meclis’in yeni yasama dönemi açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı salona girerken ayakta karşılaması ve alkışlaması karşısında gelen eleştirilere yanıt verdi. Özgür Özel, “Meclis’e cumhurbaşkanı giriyor. Sen oturuyorsun. Bunu Anadolu’ya izah edemiyorsun. Kendi açımdan şunu söyleyeyim: Cumhurbaşkanı’nın meşruiyet sorunu olduğunu düşünüyorum. Ama bunu seçmen düşünmüyorsa senin ne düşündüğünün hiçbir önemi yok. Seçmen algılarını kapatıyor bizim söylediğimiz sözler” dedi.
Halk TV’den gazeteci İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Özgür Özel, kendisini tehdit eden MHP lideri Devlet Bahçeli ile tokalaşmasına ilişkin, “Esas mesele şu: Bana çok ağır laflar söylemesine rağmen bütün grupların elini sıkarken, gittim onun da elini sıktım. Eleştirilerine gelince; gazetecilere tehdit olmasaydı keşke. Ona sert tepki verdim. Normalleşmenin millette karşılığı var. İnsanlar kavga yerine sorunların konuşulmasını istiyor. Devlet Bey, bunu görmüş olmalı. Millet normalleşmeyi benimsemişken, rüzgara karşı yürünmez. Bütün partilerle el sıkışan tek parti CHP’dir. Toplumda CHP’nin karşılık aldığını gördü. Normalleşmeye dahil olmaya çalışıyor. Ama bu üslupla olmaz. Gazetecileri tehdit etmek kimsenin haddi değildir” ifadelerini kullandı.
‘SOKAKTA SÜREKLİ KARŞIMA ÇIKIYOR’
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini Erdoğan’ı ayakta karşılaması nedeniyle eleştirmesi hakkında da konuşan Özel, şunları söyledi:
“Yerel seçimden sonra ve genel seçime bu kadar zaman varken, CHP ilk kez bu kadar sokakta, 11 miting yapmış. Genel Başkan’ın andığı tüm toplum kesimler için bir şeyler yapmış, yapmaya devam edecek. O kesimler için zaten ayağa kalkıyoruz. İkincisi, geçmişte Abdullah Gül’e, Erdoğan’a da ayağa kalktık. Kemal Bey zamanında yaptığımız da oldu, yapmadığımız da. Erdoğan’ın yeniden aday olması, seçilme şekliyle çok tartışmalı olmakla birlikte kendisine oy verenler açısından “Oy verdiğim Cumhurbaşkanını tanımıyorlar” yaklaşımı sokakta sürekli karşıma çıkıyor.
Normalleşmenin içinde bir el sıkışma, görüşme ve Cumhurbaşkanı’nın çözebileceğini düşündüğüm konularda; 28 Şubat’ta tahliye ve Gezi Davası’nın konuşulmasını, emekliler, asgari ücret ve çiftçiler için meselelerin dile getirilmesini doğru buldum. Türkiye’nin dört bir yanını geziyorum. Sokakta “Özgür Bey bunu niye yapıyorsun” diyen olmadı. Ama “Çok iyi yapıyorsunuz” diyen çok. AK Parti ve Cumhur İttifakı seçmeni böyle olduğunda kulağını açıyor. Odada 10 kişi otursak birisi geldiğinde ayağa kalkıp karşılıyoruz. Meclise cumhurbaşkanı giriyor. Sen oturuyorsun. Bunu Anadolu’ya izah edemiyorsun.
Kendi açımdan şunu söyleyeyim: Cumhurbaşkanı’nın meşruiyet sorunu olduğunu düşünüyorum. Ama bunu seçmen düşünmüyorsa senin ne düşündüğünün hiçbir önemi yok. Seçmen algılarını kapatıyor bizim söylediğimiz sözler.”
