Saray’ın yeni planı: Cumhurbaşkanı parti lideri olmayabilir

Erdoğan'ın danışmanı Uçum: "İsteyen cumhurbaşkanı adayı ya da cumhurbaşkanı sosyal ve siyasi şartları varsa bu partili olma imkanını en üst seviyede kullanır, isteyen ise en alt seviyede kullanır veya kullanmaz, işin esası budur. Hatta zaman içinde sistemin ihtiyaçları o yönde olgunlaşırsa siyasi teamül de oluşabilir."

KRONOS 25 Ağustos 2024 GÜNDEM

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin en tartışmalı başlıklarından biri partili cumhurbaşkanlığı… Kuvvetlerin sert ayrılığına dayanan başkanlık sisteminin doğasına aykırı olan Türkiye’ye özel bu uygulama için Saray’dan yeni bir öneri geldi. Partili cumhurbaşkanlığı sistemi diye bir hükümet modelinin olmadığını savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukuk danışmanı Mehmet Uçum, “Cumhurbaşkanının partili veya bir partinin genel başkanı olması sistemin sunduğu imkanın bir gereğidir. Siyaset yapma özgürlüğünün ve siyasi katılım hakkının sonucudur, sistemsel bir zorunluluk değildir” dedi.

Uçum, “İsteyen cumhurbaşkanı adayı ya da cumhurbaşkanı sosyal ve siyasi şartları varsa bu partili olma imkanını en üst seviyede kullanır, isteyen ise en alt seviyede kullanır veya kullanmaz, işin esası budur. Hatta zaman içinde sistemin ihtiyaçları o yönde olgunlaşırsa Cumhurbaşkanı olan kişinin, partili olma imkanını kullansa bile, parti yöneticisi veya genel başkanı olmaması açısından siyasi teamül de oluşabilir. Bir çok ülkede böyle teamüller vardır” diyerek tartışmalara anayasasız bir çözüm önerdi.

“Siyasi teamül” kavramı, yazılı olmayan, ancak zamanla siyasi yaşamda yerleşmiş olan ve genel olarak kabul gören uygulamalar veya gelenekler anlamına gelir. Bu teamüller, bir ülkenin siyasi kültüründe ve uygulamalarında ortaya çıkar ve genellikle yazılı bir yasaya veya kurala dayanmadan, toplumun ve siyasetçilerin kabulleriyle oluşur.

Mehmet Uçum, sosyal medya hesabından özetle şunları söyledi:

“Bu tartışma tek başına hukuk alanının konusu değildir. Tam tersine ağırlıklı olarak sistem içinde sosyal ve siyasal yapının işlevleriyle ilgilidir. Başkan adayının ya da başkanın partili olma imkanı, partilerin hükümete talip olması ve destekledikleri adayla, seçilirse başkanla ilişkili olma zorunluluğunun sonucudur. Elbette bu ilişkili olma zorunluluğu başkan adayı ya da başkanın illa partili veya yönetici/genel başkan olma zorunluluğunu doğurmaz. O yüzden başkanla parti arasındaki ilişki bir imkan olarak düzenlenir. Bu imkana engel olacak veya yasaklayacak hukuki bir düzenleme anti-demokratik olur. Özetle cumhurbaşkanının partili veya bir partinin genel başkanı olması sistemin sunduğu imkanın bir gereğidir.

‘ZORUNLULUK DEĞİL’

Siyaset yapma özgürlüğünün ve siyasi katılım hakkının sonucudur, sistemsel bir zorunluluk değildir. İsteyen cumhurbaşkanı adayı ya da cumhurbaşkanı sosyal ve siyasi şartları varsa bu partili olma imkanını en üst seviyede kullanır, isteyen ise en alt seviyede kullanır veya kullanmaz, işin esası budur. Hatta zaman içinde sistemin ihtiyaçları o yönde olgunlaşırsa Cumhurbaşkanı olan kişinin, partili olma imkanını kullansa bile, parti yöneticisi veya genel başkanı olmaması açısından siyasi teamül de oluşabilir. Bir çok ülkede böyle teamüller vardır. Bu nedenle bu tip konulara sistemsel açıdan mutlak mecburiyet oluşmadıkça hukuksal olarak müdahale etmemek, toplumsal ve siyasi dinamiklerin üreteceği çözümlere güvenmek en doğrusudur.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com