Eski amiral Yaycı: ‘Montrö bizim yumuşak karnımız değil, Kanal İstanbul kesinlikle etkilemez’

Türkiye, 104 emekli amiralin Montrö Boğazlar Sözleşmesi için uyarıda bulunan ve hakkında soruşturma açılan bildirisini konuşurken, emekli Tümamiral Cihat Yaycı’nın Ağustos 2020’de sarf ettiği “Montrö bizim yumuşak karnımız değil. Kanal İstanbul, deniz hukuku açısından Montrö Boğazlar Sözleşmesini kesinlikle etkilemez” sözleri gündeme geldi.

KRONOS 05 Nisan 2021 GÜNDEM

Emekli amirallerin Montrö Boğazlar Sözleşmesi için uyarıda bulunduğu ve haklarında soruşturma açıldığı bildirinin yankıları devam ediyor. Amirallerin “kendi alanlarıyla” ilgili düşüncelerini ve endişelerini anayasal bir hak olarak ifade ettikleri yönünde yorumlar da yapılıyor. Ancak “eski amiraller” içerisinde Montrö konusuna farklı bakanlar da var. O isimlerden biri de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı eski Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı.

Görevinden istifa ederek ayrılan Yaycı’nın ağustos 2020’de katıldığı Habertürk televizyonundaki Montrö yorumları, son ‘Montrö bildirisi’ ve açılan ‘darbe soruşturmasıyla yeniden gündeme geldi. Yaycı, o programda, Kanal İstanbul’un Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni “kesinlikle” etkilemeyeceğini kaydederek, “Montrö bizim yumuşak karnımız değil” yorumunda bulunmuştu.

Yaycı’nın programda Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve Kanal İstanbul’la ilgili yaptığı açıklamalar şöyle:

“KANAL İSTANBUL, MONTRÖ’YÜ KESİNLİKLE ETKİLEMEZ“

“Kanal İstanbul, Deniz Hukuku açısından Montrö Boğazlar Sözleşmesini kesinlikle etkilemez. Çünkü Montrö Sözleşmesi; İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazını kapsar. Dolayısıyla Marmara Denizi’ne nereden girerseniz girin bir şey fark etmez. Siz Marmara Denizi’nde de, Çanakkale Boğazı’nda da Montrö Sözleşmesi hükümlerine tabiisiniz.

Deniz hukukunda yapay kanallar kara ülkesi gibi kabul edilir. Aslında oraya yapay kanallar yaptığınız zaman denizi bozmuş olmazsınız, orası kara ülkesinin devamı gibi kabul edilir. Deniz hukukunda Ada statüsü olarak kabul edilmez. Yapay yaptığınız her şey orayı deniz yapmaz. Bu Montröyü değiştirmez, etkilemez.”

“TÜRKİYE 1936’NIN TÜRKİYE’Sİ DEĞİL”

“Şu andaki Deniz Hukuku 1936’nınki değildir. Türkiye de 1936’nın Türkiye’si değildir. Türkiye bir Orta Büyüklükte Devlet (OBD) artık ve güçlü bir devlet. Dolayısıyla, Montrö Sözleşmesinde adı geçen yerler burası, uluslararası boğaz değil.

Uluslararası boğaz olması için uluslararası bir rejim kurulması için uluslararası bir suyu uluslararası bir suya bağlaması lazım. Ama İstanbul Boğazı öyle değil. Karadeniz’i bir Türk iç denizi olan Marmara’ya bağlar. Ulusal boğaz statüsündedir.

Çanakkale Boğazı da bir iç denizi Ege (Adalar) Denizi’ne uluslararası suya bağlar. Yine iç su rejimine tabi ulusal boğazdır. Marmara Denizi ise tamamen iç su rejimine tabi Türk gölüdür.”

“MONTRÖ BİZİM YUMUŞAK KARNIMIZ DEĞİL”

“Türkiye şu anda hem uluslararası camiaya hem diğer devletlere Montrö Sözleşmesi’nin uygulanmasına destek vererek bir nevi dostluk gösterisinde bulunuyor. Montrö Sözleşmesi korunmalıdır. Kimse bizi fesh ederiz diye tehdit edemez. Fesh ettiği zaman da başına gelecek budur.

‘ABD, Batılılar Karadeniz’e girmek istiyorlar’ diye hikaye var. Herkesin orada bulunma kriteri, gün sayısı, periyodu var. O kapasiteyi ancak %12-13’ü kullanılıyor. Yani, Montrö Sözleşmesine göre bulundurabileceği kuvvet ve gün sayısının ancak %12-13’ünü kullanıyorlar. Zaten daha fazlasını kullanan yok.


 

Siz bir şeye yumuşak karnım şurası derseniz buraya saldırırlar. Türkiye’nin yumuşak karnı yok, Montrö bizim yumuşak karnımız değil. Eğer Montrö’yü feshetmeye kalkarsanız gelecek rejim bellidir. Türkiye eski Türkiye değildir. Türkiye, çok güçlü bir devlet.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com