Yüksel direnişçisi Dersulu cezaevinden yazdı: ‘Hukuksuzlukların 12 Eylül’le kıyası zulmü hafifleştirir’

Kızılay Yüksel Caddesi’nde yürüttükleri “işimi geri istiyorum” eylemleriyle “Yüksel direnişçileri” olarak anılan isimlerden Mehmet Dersulu yazdığı mektupla maruz kaldıkları hukuksuzlukları anlattı. Dersulu, günümüzde yaşanan hukuksuzlukların ve adaletsizliklerin 12 Eylül’le kıyaslanmasının yaşanan zulmü hafiflettiğini söyledi.

KRONOS 27 Ekim 2020 GÜNDEM

Yüksel direnişçileri olarak anılan isimlerden Mehmet Dersulu yazdığı mektupla maruz kaldıkları hukuksuzlukları anlattı.

13 Ağustos tarihinde gözaltına alınan “Yüksel direnişçileri” Acun Karadağ, Alev Şahin, Mahmut Konuk, Mehmet Dersulu, Nazan Bozkurt ve Armağan Özbaş, 22 Ağustos’ta ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklanmıştı. Tutuklama gerekçesi ise ‘eylemlerine devam etme ihtimali’ydi. Mahkeme, adli kontrol hükümleriyle serbest bırakılırlarsa eylemlerine devam edeceklerini gerekçe göstererek tutuklu yargılamaya karar verdi.

Tutuklanan isimlerden Mehmet Dersulu, Silivri Cezaevi’nden gönderildiği Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nden gönderdiği mektubunda, maruz kaldıkları hukuksuzlukları bir bir anlattı. Dersulu, “Hukuksuzlukların, adaletsizliklerin 12 Eylül’le kıyası bizce yaşanılan zulmü artık hafifleştirir! Her şeyin özel politikalarla belirsizleştirilmesi, hakkınızı arayacak hiçbir kurum ve merciin olmayışı çok daha büyük bir zulüm…” ifadelerini kullandı.

Mehmet Dersulu’nun mektubu şöyle:

“Merhaba,

Yüksel’den İnsan Hakları Anıtı’nın önünden seslenemiyorum bu kez. Biliyorsunuz 13 Ağustos tarihinden beri tutsak bir Yüksek Direnişçisi’yim! Muhtemelen bu durum bir süre daha böyle devam edecek. Memleketimizin soğuk nezarethanelerinden işimizi, onurumuzu savunduğumuz için tecrit uygulamalarıyla meşhur F Tipi hücrelerindeyim… Bir kez de tecritle sesimizi kesmeye, bizi susturmaya çalışacaklar.

“HAKSIZLIK VARSA İLLAKİ DİRENİŞ DE VARDIR”

Ama ülkemizin bir Yüksel ruhu var. Zaman değişir, yer değişir buna bağlı olarak direnmenin biçimi de değişir. Fakat bir haksızlık varsa illaki bir direniş vardır. Bu ruhun hangi zorluklarla oluşturulduğunu anlatmayacağım, çünkü bilindiğini düşünüyorum. Ancak bu ruhun nasıl yok edilmeye çalışıldığını henüz çok kişi bilmiyor. Bu mektubumda bunları anlatmak istiyorum size.

Benim ve arkadaşlarımın tutukluluğunu anlatmak için içinde hukuk ve adalet geçen kelimler kullanmak oldukça zor… Çünkü biz Yüksel direnişçileri hukuki bir kararla tutuklanmadık. Yaşadıklarımı anlatayım siz de hak vereceksiniz…
Hakkımdaki soruşturmanın içeriğini bilmiyoruz. Bir içeriği olduğunu da düşünmüyoruz. Gizlilik kararıyla esrarengiz bir hava yaratılmaya çalışılarak üzerimizde bir suç şüphesi oluşturmaları gerekiyordu, bunu da artık iflas etmiş bu gizlilik kararıyla uyguladılar.

“12 EYLÜL’LE KIYAS, ZULMÜ HAFİFLEŞTİRİR”

Nedir “büyük suçumuz”? Onu da tutuklama müzekkeresinden öğrendik. “Adli kontrol yükümlülükleri eylemlerini sürdürmelerine engel olmadığı için” denilerek tutuklanmamıza karar verildi.

Belki de mizahın alanına giren bir gerekçeyle 6 kişi tutuklandık. Hukuksuzlukların, adaletsizliklerin 12 Eylül’le kıyası bizce yaşanılan zulmü artık hafifleştirir! Her şeyin özel politikalarla belirsizleştirilmesi, hakkınızı arayacak hiçbir kurum ve merciin olmayışı çok daha büyük bir zulüm…

Bize adres olarak OHAL Komisyonu’nu gösterdiler. Komisyon benimle ilgili başvuruyu reddetti. Gerekçe olarak da ihraç edilmemden 2 yıl 3 ay sonra “işimi geri istiyorum” eylemlerinden açılmış bir dosyayı gösterdi. Ve dahası şimdi tutuklanmamıza neden olan suçlamalar aslında 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ve tutuksuz yargılandığımız dosyanın içeriğiyle aynı. Yani mükerrer bir dosya ile tutsak edildik… Şimdi biz kime anlatalım bunları ve kime anlatalım eylem yapmanın anayasal hakkımız olduğunu…

YÜKSEL DİRENİŞİ: 2 BİNDEN FAZLA GÖZALTI, 1 MİLYONDAN FAZLA PARA CEZASI, ONLARCA DAVA…

2 binden fazla gözaltına alındık, 1 milyondan fazla para cezası kesildi, onlarca dava açıldı, Gülnaz Bozkurt’un saçları kökünden yolundu, Nazan Bozkurt’un göz kemiği kırıldı, astım hastası ve kalp pili olan Acun Karadağ’a 1 metre mesafeden gaz sıkıldı, Mahmut Konuk’un boynu kırılmaya çalışıldı, benim, Alev Şahin’in direnişimizi destekleyen dostlarımızın kanayan yüzleri, moraran kol ve bacakları, uğradığımız linç de cabası… Hiçbiri tutuklanmamıza gerekçe olan bu neden kadar bizi şaşırtmadı!

açabilirler diyemiyorlar, çünkü 1373 günüdür Yüksel’de eylemdeydik. Ayrıca ben ve Nazan hakkında başlatılan soruşturmayı ve gözaltına alınacağımızı bildiğimiz halde işimizi istemeye, onurumuzu savunmaya devam ediyorduk. Alev de baskınların yapıldığı gün gözaltına alınacağını bildiği halde Düzce’deki eylem alanına gitmişti.

Direnişimizi, haklı taleplerimizi terörize ederek çok defa bizi korkutup kaçırtmaya çalıştılarsa da biz meşruluğumuzla, halkımıza olan güvenle Yüksel’i hiç terk etmedik… İşimize dönene kadar da terk etmeyeceğiz.

Şimdi bir kez daha büyük terör operasyonu yalanıyla hak mücadelesinden vazgeçirmeye çalışıyorlar. Dört yıla yakın zamandır kullandığımız pankartlar, hapishanelerden gönderilen tutsak mektupları, eylemlerde kullandığımız önlükler, çıkardığımız basın bültenleri örgütsel doküman diye kaydediliyor tutanaklara… Şimdi o gizlilik kararı alınmış dosyanın oluşturulacak iddianamesine bunları ne şekilde işleyeceklerini merak ediyoruz.

Diyoruz ki yazın iddianamenizi, haklılığımızı bir kez daha anlatalım mahkeme kürsülerinde…

Bizi tutuklayanlar büyük bir yanılgı içindeler! Haklı olanların ve hakkı için direnenlerin eylemini hiçbir güç engelleyemez!

 

“TARİHTE KİME KİMSEYE HAYBEYE HAK BAHŞETMEDİ…”

Tarihte kime kimseye haybeye hak bahşetmedi… Hukuku, zorbaların iki dudağı arasındaki yasa olmaktan çıkaranların soyunu direnerek hakkını arayarak bugün biz temsil ediyoruz. Ve çıkacağımız kürsüde tarihten ve halkımızdan aldığımız bu vekaletin hakkını vereceğiz.
Adaletsizliğe asla boyun eğmeyeceğiz. İstiyoruz ki siz de bu haksızlığa karşı yanımızda olun.
Yüksel’de yeniden görüşmek üzere selam ve sevgilerimi gönderiyorum.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com