Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski metin yazarı Ünal: 'Fatih Camii imamına, Kiliseye, önceki gün de Diyarbakırlı Ramazan Hoca’ya yönelik alçakça saldırıyı İsrail’in Türkiye üzerindeki operasyonları, Türkiye’yi de bu ateş çemberine çekme girişimleri olarak okumak mümkün.'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde metin yazarlarından olan Yeni şafak yazarı Aydın Ünal, İsrail, “Tanrı’yı kıyamete zorlama” ideali uğruna tüm bölgeyi ateşe attığını ve Türkiye’de yakın dönemde işlenen bazı cinayetlerin İsrail’in Türkiye üzerindeki operasyonu ollabileceğini öne sürdü.
‘Ünal Daha şimdiden bölgede İran, Lübnan, Ürdün, Suriye ve Yemen’i içine alan bir ateş çemberi oluştu. PKK’nın üs bölgelerimize saldırılarını, Fatih Camii imamına, Kiliseye, önceki gün de Diyarbakırlı Ramazan Hoca’ya yönelik alçakça saldırıyı İsrail’in Türkiye üzerindeki operasyonları, Türkiye’yi de bu ateş çemberine çekme girişimleri olarak okumak mümkün.’ ifadelerini kullandı.
İsrail’e karşı “Uluslararası Filistin Barış Gücü” kurulması gerektiğini savunan ve ‘Ortak bir tehdide karşı, tüm diğer hesaplar bir kenara bırakılarak, neden ortak hareket edilmesin ki?’ diye soran Aydın Ünal şu görüşlere yer verdi:
Soykırımın ilk günlerinde İsrail’e verilen sınırsız desteğin artık zayıflamaya başladığını görüyoruz. ABD ve İngil-tere’den dahi sert uyarılar geliyor. Batı sokaklarında Filistin lehine daha kalabalık protestolar yapılıyor. Hükümetler daha temkinli. Küresel ölçekteki boykot devasa şirketleri zorluyor. Siyonizme yönelik farkındalık ve tepki yaygınlaşıyor. Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım davasının açılması ve İsrail’in itirazının reddedilmesi çok önemli bir gelişme. Bunların yanında İsrail’in verdiği kayıplar ve içerden yükselen itirazlar da İsrail’i bir karar vermeye zorluyor.
İsrail “tamam” diyebilir: Hamas karşısında istediğini alamamış, çok kayıp vermiş, uluslararası imajı yerle bir olmuş, yenilmiş şekilde Gazze’den çekilebilir.
İsrail’in kan akıtmaya ve devlet terörüyle bölge ülkelerini karıştırmaya yönelik çabaları devam edecek olursa, bunun karşısında bir direniş hattının kurulması kaçınılmaz görünüyor. İslam dünyasında İsrail karşıtı bir ittifak dün belki hayaldi ama bugün artık zorunluluk ve gayet de mümkün. Neden bir “Uluslararası Filistin Barış Gücü” kurulmasın ki? Ortak bir tehdide karşı, tüm diğer hesaplar bir kenara bırakılarak, neden ortak hareket edilmesin ki?
“Barış” gayesiyle oluşturulacak bir uluslararası güç kısa zamanda büyüyecek, İslam ülkelerinin en suskun, en korkak ve çekimserlerini dahi içine alarak caydırıcı bir ittifaka dönüşecektir.
…
Ama biz, diğer birçokları gibi, Ramazan Hoca’yı da koruyamadık.
…
Üst üste gelen, münferit ya da birbirinden bağımsız gibi görünen bu saldırılar inşallah sadece beni kaygılandırmıyordur.