‘Terör kokusu var’ demişti: Taksim’de Erdoğan’ı vuran bomba!

İstanbul’daki bombalı saldırı basit bir terör olayı değil. Türk devletinin derhal tüm sosyal medya kanallarını (Türkiye’nin sansür tarihinde görülmemiş bir şekilde) askıya alması ve bu konuda resmi olmayan her türlü haber ve bilginin yayınlanmasını yasaklaması derin bir karmaşaya işaret ediyor.

Erdoğan için sert bir mesaj olmuşa benziyor, çünkü darbe girişimi olduğu iddia edilen 15 Temmuz 2016’da bile bugünkü kadar üzgün görünmüyor, tam tersine damadıyla havaalanında sırıtıyordu.

Geçtiğimiz hafta iki benzersiz olay yaşandı: AKP ve ufak ortağı MHP’nin gece gündüz terörist dedikleri partiyi HDP’yi AKP heyeti ziyaret etti. Amaç anayasa değişikliği teklifine destek vermeleriydi. Oysa  müracaat ettikleri partinin kapatılma dosyası, kendi talepleri üzerinde Anayasa Mahkemesi’nde duruyor.

Ardından Erdoğan’ın baş düşmanı Demirtaş,  kalp krizi geçiren ve hastanede bulunan babasını ziyaret etmesi için Adalet Bakanlığı’nın izniyle özel bir uçakla Edirne’den Diyarbakıra. Herkes biliyor ki emir bizzat Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi! Yoksa Bakan Bozdağ’ın alabileceği bir karar değil bu.

Erdoğan’ın Kürtlere U dönüşü

Erdoğan, koltuğunu korumak için her yolu deneyen bir isim. Belki de en pragmatik siyasetçi.  Yanındaysan dostu olursun, karşı çıkarsan terörist olursun! Geçmişte ne söylediği asla umurunda değil!

Erdoğan, Türkiye’nin iktidar denklemine HDP’nin Kürtlerin karar vereceğini bildiği için Kürt kapısını tekrar çaldı. HDP’nin beklediği desteği göremeyeceğini anlayınca Kürtlerin dikkatini çekmeye çalıştı. Tüm bunlar yaşanırken herkes iktidarın küçük ortağı MHP’nin Kürtlerle yeni işbirliği arayışı nedeniyle Erdoğan’ı kınamasını bekliyordu. Ancak Bahçeli tüm beklentilerin aksine ziyareti doğal buldu. Bu arada Bahçeli kürsüye çıkmadan önce Erdoğan referandumdan geri adım attığını da not edelim. Anlaşılan o ki Bahçeli istediğini aldı ve HDP ziyareti konusunda ortağını sıkıştırmadı. En azından kamuoyu önünde. Ama büyük ortağını aşağıdan çamura buladı. Derin devlet çamuruna.

Videolara ve yapılan açıklamalara bakıldığında, patlama daha çok IŞİD ve cihatçıların işi gibi görünen bir intihar saldırısına işaret ediyordu. PKK’nın bu tür eylemlere başvurmadığı biliniyor. Sonra uzaktan kumanda patlama iddiası gündeme geldi. Belki de cihatçıların değil PKK’nın işi gibi göstermek için.

Ulusalcı ortaklarına boyun eğdi demektir

Erdoğan’a bir mesaj gönderilmiş gibi görünüyor. Hasarın boyutu, patlamanın yeri ve zamanlaması göz önüne alındığında asıl amacın Erdoğan’ın tekrar Kürtlere dönmesini engellemek olduğu anlaşılıyor. Erdoğan’ın şimdiye kadar Kürtleri suçlamadı. Hatta fail olduğu açıklanan kişi yakalandıktan sonra bile üst düzey bir AKP yetkilisi IŞİD ihtimalinin hala gündemde olduğunu söyledi.

Erdoğan temkinli ama Soylu ve emrindeki polis neredeyse tüm koordinatları verdi. Suriye uyruklu Arap olduğu açıklanan fail hiç de inandırıcı olmayan itiraflarda da bulundu. Bu aşamadan sonra Erdoğan saldırıdan HDP’yi sorumlu tutarsa -ki bu mümkündür-  ulusalcı ortaklarına boyun eğdi demektir.