1963 cuntasına katılan Harbiyeli: Umarım devlet bu hatadan döner

"1963'te bir öğrenciden, emir altındaki askerden darbeci olmayacağını akıl sahibi herkes biliyordu. Bu nedenle toplum bizi yadırgamadı. Oysa 15 Temmuz'da sokağa çıkmamış, silah kullanmamış askeri öğrenciler, erler darbe ile suçlanıp müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Umarım fazla geç olmadan devlet bu hatadan döner..."

KRONOS 11 Ağustos 2024 GÜNDEM

Bilal Öztürk ve Talat Aydemir'in darbe girişimi günü, Harbiyeli öğrenciler. Ankara Tandoğan Meydanı, 1963.

27 Mayıs Askeri Darbesi sonrasında dönemin Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir ve arkadaşlarının 1963 yılındaki ‘darbe girişimi’ne katılmaya zorlanan Harbiyeli öğrencilerden Bilal Öztürk 81 yaşında Osmaniye’de hayatını kaybetti. Kalp krizi geçiren emekli coğrafya öğretmeni Öztürk, 4 çocuk babasıydı.

1963 yılında Kara Harp Okulu’nda son sınıf öğrencisi olan Öztürk, Albay Talat Aydemir Cuntası’na dahil oldukları gerekçesiyle tutuklandıklarını ancak emir altında oldukları için beraat ettiklerini eski öğrencisi gazeteci Ahmet Erkan’a anlattı.

Osmaniye Atatürk Lisesi’nde coğrafya derslerine giren öğretmeniyle KHK TV için röportaj yapmak istediğini ama hocasının üç kere iptal ettiğini söyleyen Ahmet Erkan, Öztürk’ün kendisine aktardıklarını sosyal medya hesabından paylaştı.

Erkan’ın paylaşımı şöyle:

TANDOĞAN MEYDANI’NI ÇEPEÇEVRE SARMIŞTIK

“Bugün son yolculuğuna uğurladığımız Coğrafya Öğretmeni Bilal Öztürk’ün (81) kendisinden dinlediğim hayatından kısa kesiti, bir öğrencisi olarak ve gazeteci sorumluluğuyla tarihe bırakmak istiyorum.

Bilal Öztürk, 1963 yılında Kara Harp Okulu’nda son sınıf öğrencidir. Kara Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir Harbiyeli öğrencileri ve az sayıda subayla darbe yapmaya kalkışır. Darbe girişiminde katılan Bilal Öztürk o günü şöyle anlatmıştı:

‘Komutanımız bizi ülke yönetimini ele geçireceğimize ikna etmişti. Gece hazırlıklarımızı yaptık, bizim görevimiz Tandoğan Meydan’ında kontrolü sağlamaktı. Sabaha karşı tam teçhizatlı olarak cemselere bindik sorumluluk alanımıza geldik. Ben ve arkadaşlarım gerekli yerlere konuşlandık. Silahlarımız dolu, tüfeklerimizin ucunda süngülerimiz takılıydı.

Sabahın ilk saatlerinde Talat Aydemir’in ihtilal yaptığı duyurulduğunda biz Tandoğan Meydanı’nı çepeçevre sarmıştık. Halk, ne olup bittiğini anlamak için dışarı çıkmıştı.

“POLİS HARBİYELİLERİ TOPLAYIP GÖTÜRDÜ, TUTUKLANDIK”

4-5 saat sonra etrafımızı polis çevirdi ve biz Harbiyeli öğrencileri toplayıp götürdü. Sorgulandık ve tutuklandık. Ne yapacağımızı bilmiyor, ne olduğuna dair hiç kimseden bilgi alamıyor ve ailelerimize haber gönderemiyorduk.

“EMİR ALTINDA OLDUĞUMUZ İÇİN BERAAT ETTİK” 

Yargılanmaya başlandık, ’emir altında bulunan askeri öğrenciler’ olduğumuz gerekçesiyle beraat ettik, 4 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildik. Devlet bizi harp okuluna geri almadı, evimize gönderdi. Ben de Osmaniye’nin Cevdetiye kasabasındaki baba evine döndüm. Harbiyeden atılmış bir subay adayı olarak hayatımızın karardığına inanıyorduk. Gündelik işlerde çalışacak, ne iş olsa yapacaktık.

Bu bekleyiş içerisindeyken Başbakan İsmet İnönü harbiyeliler hakkında bir açıklama yaptı. Açıklama şu minvaldeydi: ‘Harbiyeli öğrenciler komutanlarının emrine uyup ihtilala katılmışlardır. Bu hatalarının bedelini ömür boyu ödetmemeliyiz. Devlet olarak bu öğrencileri kazanmalıyız.’ Başbakan İnönü’nün bu konuşmasından sonra umutlarımız yeşermişti. Talat Aydemir cuntasına katılan tüm Harbiyelilerin sicilleri temizlendi ve istedikleri üniversiteye sınavsız kayıt hakkı tanındı.

Ben coğrafyaya çok meraklıydım. Ankara Üniversitesi Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesine kaydımı yaptırdım. Harbiye’den bazı arkadaşlarımız hukuk, siyasal hatta tıp fakültelerine sınavsız kayıt yaptırdılar. Fakülteyi bitirdikten sonra coğrafya öğretmeni olarak atandım. Evlendim, dört çocuğum oldu, saygın, itibarlı bir öğretmen olarak emekli oldum.

Bilal Öztürk

“UMARIM GEÇ OLMADAN DEVLET BU HATADAN DÖNER”

Devlet bizi kazanmıştı. Bir öğrenciden, emir altındaki bir askerden darbeci olmayacağını akıl sahibi herkes biliyordu bu nedenle bu durum toplum tarafından yadırganmadı. Şimdi, 15 Temmuz darbe girişimine katılan kursiyer teğmenlere, emir altındaki düşük rütbeli subay, astsubaylara, rütbesiz erleri görünce kendi yaşadıklarımız ve devletin bizi kazanması yönünde yaptıkları gözümün önüne geliyor.

15 Temmuz başarısız bir girişimdi. Buna rağmen darbeye karışmamış, sokağa çıkmamış, silah kullanmamış subay-astsubaylar, askeri öğrenciler, erler darbecilikle suçlanıp müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Umarım fazla geç olmadan devlet bu hatadan döner ve kendi vatandaşlarını kazanmak için projeler hazırlar.”

İhtilalcı Kurmay Albay Talat Aydemir, 5 Eylül 1963’te “anayasayı tadil ve tağyire teşebbüs” suçundan idama mahkûm edildi. 5 Temmuz 1964’te Ankara Merkez Cezaevi’nde asılarak idam edildi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com